Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/93 E. 2022/19 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/93
KARAR NO : 2022/19

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Davacı vekili tarafından 10/08/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1997 yılında yumurta sektöründe bütün veya sarı ve beyazı ayrılmış veya istenen oranda karıştırılmış, pastörize edilmiş likid veya dondurulmuş, kurutulmuş mamul üretmek amacıyla kurulmuş olduğunu, üretim konusu pastörize yumurtanın uzun yıllardır tanınan bir firma olduğunu, 2003 yılına kadar Türkiye’nin ilk ve tek 2003 yılından günümüze kadar Türkiye’de üretim yapan sadece iki pastörize yumurta fabrikasından biri olduğunu, Türkiye’deki pastörize yumurta arzının yaklaşık 450’sini sağlamakta olduğunu, müvekkiline ait markaların uzun yıllardır tanınmış olduğunu, …/…, …/…, …/…, …/…, …/…, …/…, …/…, …/…, …/…, …/…, …/… numaralı markaların sahibi olduğunu, müvekkili şirketin şirket üçüncü kişiler tarafından … kısaltması ile tanınmakta olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirkete ait markalarda “…” ibaresinin yer almakta olduğunu, müvekkiline ait özellikle …/…, …/…, …/…, …/… ve …/… başvuru numaralarında ibarenin ana unsur olduğunu, Bu markalardan …/…, …/…, …/… ve …/… başvuru numaralı markalarda, bu ibareye Özgün nitelikteki bir şeklin de eşlik etmekte olduğunu, Yine yukarıda yer alan diğer markalar olan …/…, …/… ve …/… başvuru numaralı markaların da bu özgün şekil ve ibarenin yer almakta olduğunu; diğer bir deyişle, yeni markalar yaratmak amacıyla önceki markada yer alan asıl unsurun yanına başkaca asli ve/veya tali unsurlar ekleyerek oluşturulan markalar olduğunu, seri marka oluşturulduğunu Bu yolla, müvekkili şirketin … San. ve Tic. A.Ş., uzun süredir tescilli olan markasının asli unsurlarını muhafaza ederek ve markanın işletmesi ile bağlantısını ve tüketici nezdinde yarattığı izlenimi koruyarak, tüketiciye yenilenmiş bir marka imajı sunmakta ve işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerin; işletmesel köken olarak öncekilerle bağlantılı olduğunu vurgulamakta olduğunu, Davalı firmanın … A.Ş.’ye ait …/… başvuru numaralı markanın ise müvekkili şirkete ait markalardaki özgün şeklin oldukça benzerinin kullanılmakta olduğunu, yine davalı firma … A.Ş.’ye ait her iki markada da … San. ve Tic. A.Ş.’ye ait yukarıda belirtilen markalardaki … ibaresinin oldukça benzeri olan “…” ibaresinin kullanıldığını, Müvekkili şirkete ait …/… başvuru numaralı marka ile … A.Ş.’ye ait …/… başvuru numaralı markanın karşılaştırıldığında bütünü itibariyle markaların renklerinin ve yazı şekilleri/konumlandırılışlarının da (esas ibarenin altında ticaret unvanına yer verilmesi gibi unsurlar da dikkate alındığında) oldukça benzer nitelikte olduğunu, davalının markaları ile müvekkili şirkete ait markalar arasında irtibat benzerlik bulunduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu belirterek müvekkili şirketin markalarına davalının tecavüzünün tespit ve önlenmesini, davalıya ait …/… başvuru nolu, …/… tescil nolu 29, 31,35,40, 43 nice sınıflarında yer alan “… … a.ş. Marka adlı, … … A.Ş, şekil markasının, …/… başvuru nolu, …/… tescil nolu 29, 31, 35, 40, 43 nice sınıflarında yer alan “…” marka adlı, … şekil markasının hükümsüzlüğünü, markaların sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sınai Mülkiyet Kanunu 156/5 madde hükmünde belirtilen (5) Üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinin olduğunu, müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesi olan Afyonkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ve davacının, tüketiciye ürün satışının mevcut olmadığını, isimler yada markalar üzerinden karıştırılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin kurulmadan yaklaşık 1,5 yıl önce, üretim hatları ve fabrika düzeninin oluşturulmaya başlanmış olduğunu, hiçbir şekilde benzer olmayan bir markanın sadece kendisine rakip doğduğunu görmesinden vede husumetten kaynaklı dava sürecine girdiğini ve bu süreci uzatmasının rekabet kurallarına aykırı olduğunu, …,… …, ve … markaları için benzerlik durumunun söz konusu olmadığını, davacının tedbir talebinin kabulü halinde müvekkilinin ticari sekteye uğrayacağından telafisi imkansız zararları doğacağını belirterek tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Tescilli marka, sahibine tekelci hak ve yetkiler sağlamaktadır. SMK’nın 156/5. maddesi uyarınca, 3. kişilerin marka sahibine karşı açacağı hükümsüzlük davasında yetkili mahkeme, marka sahibinin yerleşim yeri mahkemesidir. İş bu davada, davacı kendi tescilli markasına da dayanmaktadır. Ancak, üstünlük ve öncelik iddiaları onu 3. Kişi olmaktan çıkarmamaktadır. Nitekim, Yargıtay 11. HD’nin 25/10/2007 tarih, 2006/10327- 2007/13330; 09/11/2009 tarih, 2008/7264-2009/11537 sayılı kararları da bu yöndedir.
Bu bakımdan, davalının yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Mahkememizin yer bakımından yetkisiz olduğuna, YETKİSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE,
Yetkili ve Görevli mahkemenin Afyon NÖB. FSHHM olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde talep edildiğinde dosyanın yetkili olan mahkemeye gönderilmesine, süresi içinde kanun yoluna gidilmeyerek kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurularak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edebileceklerine aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Harç ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirileceğine, süresinde gönderme başvurusu yaptırılmadığı takdirde karar kesinleştiğinde yargılama giderleri hakkında karar verilebileceğine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. İstinaf Dairesi nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 30/03/2022

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)