Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/85 E. 2021/238 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/85 Esas
KARAR NO : 2021/238

DAVA : Ticaret Unvanı ile Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Davacı vekili tarafından 09/07/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1994 yılında Aliağa Ticaret Sicil Müdürlüğüne tesçilli olarak …Ltd.Şti. Unvanı ile Aliağa’da kurulmuş …, çekici ve yol yardım işleriyle iştigal etmekte olduğunu, (Ticaret Sicil Numarası:…, Vergi Numarası: Aliağa VD.:… olduğunu, tüm İzmir bölgesinde faaliyetine devam etmekte olduğunu, Müvekkili …’in ise şirket ortağı ve yetkilisi … markası için müvekkil … tarafından TC Türk Patent ve Marka Kurumundan …/… Numara ile 02.01.2020’de tescil belgesi alınmış olduğunu, davalı …in şahıs işletmesi olarak son 1 yıldır … unvanı altında 4 araç ile müvekkiliyle aynı şekilde …, çekici ve yol yardım faaliyeti yürütmekte olduğunu, Davalı tarafın müvekkiliyle aynı hizmet sektöründe faaliyette bulunarak müvekkilinin tescilli markası ve ticaret unvanını araçlarında, işletmesinde tabela, katalog, broşür, internet, sosyal medya vb materyallerde görsel ve işitsel olarak aynı şekilde kullanmakta olduğunu, Müvekkilinin internet adresi: www…com olduğunu, davalının internet adresinin www…com olduğunu, tamamen benzer ve yanıltıcı, haksız rekabet yaratıcı şekilde seçilmişt olduğunu, İnternet sayfası içeriğindeki ibarelerde ve araçların üzerindeki yazılarda … marka ve ibaresi aynen kullanılmakta olduğunu, Bu fiillerin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununa göre marka hakkına tecavüz ve TTK’nın ilgili hükümlerine göre haksız rekabet teşkil etmekte olduğunu, davalı …’e haksız ve hukuka aykırı duruma son verilmesi için Aliağa .. Noterliği’nin 29.01.2020 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, davalının ticari faaliyetinin aynı şekilde devam etmekte olduğunu, iltibas yapmak amacıyla haksız bir şekilde kullanılmaya devam edilmekte olduğunu, İzmir Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’de açılan tedbir talepli bu davaya konu … D İş sayılı dosyada ihtiyati tedbir kararı alınmış olduğunu, alınan bilirkişi raporunda davalarının haklılığını ortaya koymakta olduğunu belirterek, … D.İş sayılı İhtiyati Tedbir Kararının devamını, Müvekkillerinin Ticaret Unvanı ile Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, markanın her türlü yayın, hizmet, mal, ürün, ambalaj vs. tanıtım ürünlerinde kullanılmasının önlenmesini, davalının kullandığı ticaret unvanı ve markanın sicilden ve internet ortamından silinmesini, hükmün ilanınını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının müvekkiline ait markayı kullanmak suretiyle elde ettiği kazanca göre tazminat hesaplanarak şimdilik 10.000-TL tazminatın ihtar tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini, 100.000-TL manevi tazminatın ihtar tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, ihtiyati tedbir aşamasında yapılan giderler de dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
09/11/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; 10.000 TL olarak talep edilen tazminatın 5.772,37 TL artışla 15.772,37 TL olarak ıslah tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsili talebi ile talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun olarak tebliğ yapılmasına rağmen, süresinde davaya cevap vermediği ve delillerini sunmadığından dolayı, münkir sayılmıştır.
BİLİRKİŞİ RAPORU
18/10/2021 tarihli mali müşavir ve marka vekili bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davacıya ait olan … … numaralı ”…” şekil olan markanın tescilli olduğunu, koruma süresinin devam etmekte olduğunu, Markanın 39. SINIF için “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurve hizmetleri. Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri. Boru hattı ile taşıma hizmetleri. Elektrik dağıtım hizmetleri. Su temin hizmetleri. Taşıt ve malları kurtarma hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. Çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri.” nde olduğunu, TPMK üzerinden resen yapılan incelemede davalıya ait … … numaralı ”…” ibareli şekil olan markaya ulaşılmış olduğunu, Markanın 39. Sınıfta Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri. Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri. Boru hattı ile taşıma hizmetleri. Elektrik dağıtım hizmetleri. Su temin hizmetleri. Taşıt ve malları kurtarma hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. Çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri. Tescilli olduğunu, koruma süresinin devam ettiğini, Davacı markasının öncelik hakkına sahip olduğunu, Markanın davacılardan … adına kayıtlı olduğunu, …in şirket yetkilisi olduğunu ancak markanın davacı şirket tarafından kullanımına ilişkin lisans vs Sözleşmenin dosyada olmadığını, davalının esnaf odasına kayıtlı olduğunu, unvanının …’ olduğunu, Davalının … şeklinde olsa da … ibaresi diğer tüm ibarelerin önüne büyük punto, kırmızı belirgin renk ile geçmiş olduğunu, kullanımın markasal olduğunu, unvanın kullanımından uzaklaşmış ve
… ibaresini ön plana çıkartmış olduğunu, davalıya ait araçların üzerinde de büyük harfle… yazmakta olduğunu, davacının tescilli markası olup, … yapılan işi tanımladığı için tanımlayıcı olup, karıştırılma ihtimalinde dikkate alınamaz olduğunu, … ibaresi ve şekil markanın esaslı unsuru olup, markaya asıl ayır ediciliği veren… ibaresi olduğunu, davacı markasını araçlarında , internet sitesinde tescilli olduğu şekli ile kullandığı gibi araçların üzerinde… şeklinde de kullanmakta olduğunu, söz konusu kullanım davalı kullanımı ile aynı, aracın aynı yerinde aynı şekilde büyük harf ile… şeklinde kullanılmakta olduğunu, bu açıdan kullanımların işitsel, anlamsal olarak aynı, görsel olarak benzer olduğunu, tarafların nice sınıflarının 39 kapsamında birebir aynı işi yapmakta olduğunu, aynı tüketici kitlesine hitap etmekte olduklarını, markanın davaya konu hizmetlerde kullanımının ortalama kavrayış, dikkat ve zekaya sahip bir tüketici çevresi için şikayete konu adı geçen markalarla ürünlerdeki kullanım arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ihtimali yaratacak ve iltibasa yol açacak şekilde olduğunu, dava da davacı’nın “yoksun kalınan kazanç” a ilişkin talebinin 151 2-b; bendi gereği “sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” yöntemi olduğunu, davalı tarafın bilirkişi incelemesine sunduğu mali tablolar üzerinden yapılan satışlarının ve üretimlerinin kümüle rakam şeklinde yer aldığını, “davacı markalarının benzerlerine yönelik satışların bu hususu aydınlatacak şekilde kayıtlı olmadığını ve satışların belli bir ürüne hasren yapılmadığını, davacının marka hakkına tecavüz yapıldığı konusu takdir edilmesi halinde olası tecavüze ilişkin dönemde davacının toplam 15.772,37 TL tutarında yoksun kalınan kazancı oluşabileceği, ayrıca SMK 151-f4 md hükümleri gereği sayın mahkemenin takdirlerine bağlı olarak Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasının belirlenebileceğini rapor etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu md.39 ve devam eden maddelerinde de belirtildiği üzere, ticaret unvanı tacirin, ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken ve bu işlemlerle ilgili senet ve diğer evrakları imzalarken kullandığı addır. Buna göre ticaret unvanının işlevi, ticari işletmenin sahibi olan tacirin diğer tacirlerden ayırt edilmesini sağlamaktır.
İşletme adı ise; TTK md.53’te: “işletme sahibi ile ilgili olmaksızın, doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırt etmek için kullanılan ad” olarak tanımlanmıştır. İşletme adının fonksiyonu ticari işletmeyi işleten tacirin değil, bizzat ticari işletmenin benzer işletmelerden ayırt edilmesine yöneliktir. İşletme adında serbestlik ilkesi vardır. İşletme sahibi, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve kamu düzenine aykırı olmamak koşuluyla istediği adı seçebilir.
Mülga 556 s. KHK ve 6769 sayılı SMK’da düzenlenen marka ise, ticaret unvanı ve işletme adından farklı bir amaca hizmet eden tanıtıcı bir işarettir. Marka, taciri ya da ticari işletmeyi değil, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini diğer teşebbüslerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılır. Buna göre fonksiyonu tümüyle ticari işletmenin ürettiği, pazarladığı mal veya hizmetleri diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmektir.
Görüldüğü gibi SMK uyarınca marka sahibinin 3. Kişilerin markasal kullanımını engelleme hakkı bulunduğu gibi SMK 7/3-e bendine göre, tescilli bir markayı oluşturan işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak başkaları tarafından kullanılması halinde, marka sahibi bu kullanımları yasaklama hakkına da sahiptir. Bu hüküm, marka sahibine, marka işaretinin tescilli bir ticaret unvanı ve işletme adında kullanılması halinde de yasaklama yetkisi vermekle birlikte söz konusu hükmü tüm ticaret unvanı kullanımlarını kapsayacak şekilde geniş yorumlamak mümkün değildir. Bu nedenle tescilli ticaret unvanının kullanımının yasaklanabilmesi için kullanımın markanın fonksiyonlarına zarar vermesi veya kullanım sonucunda haksız bir yararlanmanın söz konusu olması gerekir (Karasu, Rauf/Suluk, Cahit/Nal, Temel, Fikri Mülkiyet Hukuku, Ankara 2017, s. 213 vd.).
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; davalının… ibaresi diğer tüm ibarelerin önüne büyük punto, kırmızı belirgin renk ile geçmiş olduğunu, kullanımının markasal olduğu, bu kullanımların davacı …’e ait …/… nolu markaya tecavüz oluşturduğu anlaşılmıştır. Davacı tüzel kişinin …/… nolu markaya dayanak herhangi bir lisans sözleşmesi olmadığından davasının reddine ka arar verilmiştir. Yine davalı ve davacı …’nin ticaret ünvanı olmayışı ve kullanımlarının markasal oluşu dikkate alındığında davacı …’nin Ticaret ünvanına tecavüzün tespiti talebi yerinde görülmemiştir. SMK’nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. Bilirkişi raporunda hesaplanan yöntem ile davalı eylemi sonucunda davacı …’in SMK151/2-b uyarınca yoksun kaldığı kazancın 15.772,37 TL olduğu anlaşılmıştır. TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak 7.500,00-TL manevi tazminat talebinin kabulü uygun görülmüştür. Yukarıda saydığımız gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacı … yönünden davasının kısmen kabulü ile
Davalının… ibaresini büyük, koyu ve ön plana çıkarır şekilde kullanımının davacı …’e ait …/… nolu markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu kullanımlarının yayın, hizmet, mal, ürün, ambalaj vs. tanıtım ürünlerinde yer almasının önlenmesine, bu şekilde kullanımların yer aldığı internet sayfalarının ortadan kaldırılmasına
10.000 TL’lik maddi tazminatın ihtar tarihi 29/01/2020 tarihinden itibaren 5.772,37 TL maddi tazminatın ise 09/11/2021 tarihinden itibaren ticari faiziyle toplam 15.772,37 TL’nin davalıdan alınarak, davacı …’e verilmesine,
7.500 TL manevi tazminatın ihtar tarihi 29/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
Davacı …’in Ticaret ünvanına tecavüzün tespiti talebinin reddine
Karar kesinleştiğinde, hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede giderleri davalıya yüklenerek, ilan edilmesine, ilan için kararın kesinleşmesinden itibaren 3 ay içinde başvuru gerektiğine, 3 ay içinde başvurulmadığı takdirde ilan hakkının düşeceğine
Davacı … Limited Şirketi’nin davasının reddine
Alınması gereken 1.589 TL karar harcının davacı … Limited Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 1.978 TL harçtan mahsup edilerek, fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı … Limited Şirketi tarafına iadesine,
Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, markaya tecavüz ve haksız rekabet davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı … tarafa ödenmesine,
Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı … tarafa ödenmesine,
Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kabul edilmekle AAÜT.ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı … tarafına ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden 5.900 TL vekâlet ücretinin davacı …’den alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, ticaret unvanına tecavüz davası reddedilmekle, AAÜT.ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak, davalı tarafına ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı … Limited Şirketi markaya ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet yönünden dava reddedilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacı … Limited Şirketinden alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı … Limited Şirketi maddi tazminat yönünden dava reddedilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacı … Limited Şirketinden alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı … Limited Şirketi manevi tazminat davası yönünden dava reddedilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacı … Limited Şirketinden alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Davada davalı ve Davacı … arasında; red/ kabul oranının takdiren %20-%80 olduğuna yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı … tarafından yapılan … D.iş içerisinde yapılan dahil toplam 17 TL yargılama giderinin %80 i olan 13,6 TL’nin davalıdan alınarak davacı … tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı … üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 8,50 TL yargılama giderinin %20 si olan 1,7 TL ‘nin davacı …’den alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davacı … Limited Şirketi tarafından yapılan … D.iş dahil olmak üzere toplam 3.268 TL yargılama giderinin davacı … Limited Şirketi üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde, talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.10/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)