Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/75 E. 2022/58 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/75 Esas
KARAR NO : 2022/58
DAVA : Markaya Tecavüzün Önlenmesi, Durdurulması, Maddi- Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …

Davacı vekili tarafından … tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…” markasıyla yıkama makineleri ürettiğini, markanın 3, 7, 12. sınıflarda … noda kayıtlı olduğunu, …aynı ibareli markanın 35. sınıfta … nolu markanın da 3, 7 ve 12. sınıfta kayıtlı olduğunu belirterek, davalının markayı izinsiz aldığını ve kullandığını, davalıya … Noter kanalıyla … tarihli ihtarname gönderdiklerini, davalının marka tecavüzünün öncelikle tedbiren önlenmesini, tecavüzün durdurulmasını, giderilmesini, ticari faiziyle 50.000 TL maddi, 25.000 TL manevi, 50.000 TL yoksun kalınan kâra hükmedilmesini, tecavüzlü gereçlere el konulmasını, ürünlerin markalarının silinmesini, olmazsa imha edilmesini, ilan yapılmasını istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili müvekkilinin kullanımlarının iyi niyetli olduğunu, fahiş tazminat talep edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
SAFAHAT
Mahkememizce …Esas, …Karar sayılı dosya üzerinden yürütülen yargılama neticesinde davanın kısmen kabul ve kısmen de reddine, davacı yararına 46.205,95 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, tecavüzün durdurulmasına, giderilmesine, kararın ilanına karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından marka uzmanı bilirkişiden rapor alınmaksızın delil tespiti dosyasında marka uzmanı bilirkişiden alınan raporla yetinildiği ve muhasebeci bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat raporuna göre hüküm kurulduğu, mahkemece başka bir marka uzmanı ve mali müşavir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle davalının eyleminin davacının markasına tecavüz oluşturup oluşturmadığını açıklığa kavuşturulması ve davacının markasının karına etkisi dikkate alınarak bir hesaplama yaptırılması gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, dosya mahkememize gelerek yukarıdaki esasa kaydedilip yargılamaya devamla hüküm kurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili müvekkilinin uzun yıllardır “…” markasıyla makine ürettiğini, 03, 07 ve 12. Sınıflarda tescilli … sayılı, 35. Sınıfta tescilli … sayılı, 03, 07 ve 12. Sınıflarda tescilli … sayılı markalarının bulunduğunu, davalının gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının tescilli “…” markasını ve ibaresinin tescilli markasıymış gibi sattığını, ürünlerinde kullandığını, bu hususta Kemalpaşa … Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasıyla yapılan tespitte bu hususların tespit edildiğini, davalı tarafa gönderilen ihtarnameden sonuç alınamadığını iddia ederek markaya tecavüzün durdurulmasına, tecavüzün giderilmesine, tecavüzlü kullanım nedeniyle 50.000 TL maddi tazminat, 25.000 TL manevi tazminatın ve yoksun kalınan kazanç nedeniyle 50.000 TL tazminatın ticari faiziyle davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kullanımlarının iyi niyetli olduğunu, fahiş tazminat talep edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, markaya tecavüzün tespiti, giderilmesi ve maddi, manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamında davanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açıldığı anlaşılmakla olaya Markalar Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin tatbiki gerekmektedir. Dosyada mevcut Kemalpaşa … Mahkemesinin … d.iş dosyasında bulunan tespitler, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarındaki tespitler, taraflarca sunulan deliller, taraf defterleri, marka tescil belgeleri, ihtarlar ve tüm dosya kapsamında davacının tescilli “…” markası ile makineler üreterek satışı yaptığı, davalının faaliyet konusunun … sektörlerindeki makine imalatı olduğu, davalının bu alanlardaki ürünler üzerinde davacının tescilli “…” markasını kullandığı tespit edilmiştir. Davalı tarafın bu kullanımlarına ilişkin marka sahibi tarafından verilmiş herhangi bir lisans veya izni bulunduğu davalı tarafça iddia ve ispat edilmiş de değildir. Somut olaya uygulanması gerekli Kanun Hükmünde Kararname Hükümleri uyarınca, davacının üretim, satış ve mağazacılık hizmetleri bakımından tescilli mal ve hizmet markaları koruma altında bulunmaktadır. Bu kapsamda davalı ve diğer üçüncü kişiler aynı veya benzer markaları izinsiz kullanamayacaktır. Böyle bir kullanım durumunun mevcut olması durumunda marka hakkı sahibi maddi ve manevi tazminat talep edebilecek, markasına vaki tecavüzün durdurulması ve giderilmesini talep edebilecektir. Bu hususlar KHK’nın 9, 61 ve 62. Maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Bu somut durumlar ve yasal mevzuat birlikte değerlendirilmiş ve mahkememizce marka uzmanı ile mali müşavir bilirkişilerden teşekkül ettirilen heyetten rapor ve ek raporlar alınmıştır. Bu raporlar somut olaya dosya kapsamına, bilimsel ve teknik verilere uygun bulunarak mahkememizce hükme esas alınabilir kabul edilmiştir. Söz konusu raporlarda davacının yoksun kalınan kar ve diğer kalemler nedeniyle 50.163, 66 TL maddi zararının meydana geldiği anlaşılarak bu miktar maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde 50.000 TL maddi tazminat ve 50.000 TL yoksun kalınan kazanç nedeniyle maddi tazminat olmak üzere toplamda 100.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkememizce bu talep 50.163,66 TL olarak kısmen kabul edilmiş, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir. Diğer yandan davacı manevi tazminat olarak 25.000 TL’nin davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir. Olaya uygulanan KHK’nın 62. Maddesi, Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununda düzenlenen manevi tazminat talebine ilişkin düzenlemeler, tecavüz eyleminin niteliği, sonuçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları mahkememizce gözetilerek hak ve nesafet ilkeleri kapsamında davacı yararına 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin adil ve hakkaniyete uygun olacağı takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Bu kapsamda davacının 25.000 TL olarak talep ettiği manevi tazminat talebi 10.000 TL üzerinden kısmen kabul edilmiş, fazlaya ilişkin kısım yönünden ise talebin reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle davadaki taleplerin kısmen kabulü ve kısmen de reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davanın kısmen kabulüne,
Davalının “…” ibaresinin üretim ve satışa konu ettiği makinelerde kullanma eylemi markaya tecavüz oluşturduğundan durdurulmasına, giderilmesine,
Dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile 50.163,66 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
“…” markasını izinsiz taşıyan makinelerden markanın silinmesine, silinemediği takdirde el konularak tecavüzün önlenmesi için imhasına
Karar kesinleştiğinde, hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede giderleri davalıya yüklenerek, ilan edilmesine, ilan için kararın kesinleşmesinden itibaren 3 ay içinde başvuru gerektiğine, 3 ay içinde başvurulmadığı takdirde ilan hakkının düşeceğine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden markaya tecavüz talebi yönünden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talepleri yönünden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talepleri yönünden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 10.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talepleri yönünden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talepleri yönünden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 10.000 TL vekalet ücretinin (manevi tazminat talebinin kısmen reddedilen miktarı yönünden davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, manevi tazminat talebinin kısmen kabul edilen kısmı için davacı yararına hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 4.109 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 2.134 TL harçtan mahsubu ile eksik 1.975 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 2.134 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Markaya tecavüz iddiası bulunması da gözetilerek; Davada red/kabul oranın takdiren %30 – %70 olduğuna, yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine;
Davacı tarafından yapılan toplam 3.300 TL yargılama giderinin %70’i olan 2.310 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 1.191 TL yargılama giderinin %30’u olan 357,30 TL nin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın kendi üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin ilgili Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.

Katip …

Hakim …