Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/55 E. 2021/250 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/55 Esas
KARAR NO : 2021/250

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Davacı vekili tarafından 16/04/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili …’ın İzmir’de faaliyetini uzun senelerdir sürdüren ve İzmir çevresi başta olmak üzere ülke genelinde çok iyi bilinen ve tanınan “…&…” markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin 2005 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen …/… Hizmet Marka Numaralı Marka Tescil Belgesi ile …&… markasını tescil ettirmiş ve buna dayalı olarak alınan 30.09.2015 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile geçerli olan Marka Yenileme Belgesi ile de …&… isimli markanın halen hukuki olarak sahibi olduğunu, davalıların işletmesinde kullandığı “…” ve “… …” ibarelerini kullanmakta olduğunu, kullandıkları bu ibarelerin müvekkilinin tescilli markasına iltibas meydana getirecek şekilde benzediğinden bu durumun müvekkilinin tescilli markasına tecavüz oluşturduğunun tespitini, müvekkilinin tescilli markasının davalılar tarafından kullanılan tüm alanlarda daha fazla kullanılmasından men edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı …cevap dilekçesinde özetle; Davacının işletmesinde kullandığı isim nedeniyle kendisinin marka hakkına tecavüz edildiği iddiasını kabul etmediğini, işletmesinde “…” ismini kullandığını, davacının “… &…-…” isimli işletme ile benzerlik olmadığını, iki unvan arasında karıştırılma ihtimalinin asla söz konusu olmadığını, davacının internet sitesindeki logosunda ve yazılarda davacının faaliyet alanının …-… olduğunun görüldüğünü, işletmesinin … ili … ilçesinde olduğunu, müşterilerin her iki işletmeyi karıştırdıkları,…’ya şube mi açtınız şeklinde dönüşler aldığı şeklindeki iddialarının kabul edilemez olduğunu, her iki işletmenin isimlerinin ve işletmelerin karıştırılma ihtimalinin olmadığını, davacının işletme ismini kullandığı ve onun marka hakkına zarar verdiği iddiasının gerçek olmadığını, davacının logosuyla kullandığı “…” yazar kasa işletme fişlerinde de bulunan isminin karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “…” kelimesinin farklı anlamları olduğunu, … kelimesi ile … kelimesi aynı veya benzer kabul edilemeyeceğini, iki ismin müşteriler tarafından karıştırılamaz olduğunu, … ünvanında … ve … kelimelerinin kaynaşmış ve yeni bir ifadenin ortaya çıkmış olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı …’ın …’daki …-…-… satışı yapılan işletmesinde sigortalı olarak çalışıtığını, kimsenin marka ismini kullanmadığını, mahkeme tarafından … Sosyal Güvenlik Kurumuna yazı yazılarak davalı tarafın dava konusu iş yerinde çalıştığının öğrenilmesinin talep edilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davadan feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca, davacının talep sonucundan kısmen yahut tamamen vazgeçmesi niteliğinde olup aynı Kanunun 310. ve 309. maddeleri uyarınca hüküm kesinleşinceye değin yapılabileceği gibi karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. Açıklanan çerçevede yapılan incelemede, davacı vekilinin 23/11/2021 tarihli dilekçesine yansıyan feragat beyanının, davanın taraflarca serbestçe tasarruf edilebilen nev’iden olması ve HMK’nın 74. maddesi kapsamında vekilin bu konuda açıkça yetkili kılınmış olması sebebiyle feragat nedeniyle davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ekli gerekçe ile;
Davacının, davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan 312,40 TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. İstinaf Dairesi nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların yokluğunda usulen okunup anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)