Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/48 E. 2021/260 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/48 Esas
KARAR NO : 2021/260

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkini
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Davacı vekili tarafından 08/04/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 24.05.2012 tarihindeTürk Patent ve Marka Kurumu nezdinde …/… tescil numarası ile 30. Nice sınıfında kayıtlı “…&…” ibareli markasının 10.07.2013 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, Müvekkilinin markasında yer alan “…&…” ifadesinin Fransızca’da “…&…” anlamı taşımakta olduğunu, markanın Türkçe’ye “…&…” biçiminde çevrilebilecek olduğunu, …&… ibarelerinin faaliyet gösterilen alanı ifade ettiğini, herkesin kullanımına açık ve yardımcı unsurlar olduğunu, tüketici nezdinde de ayırt edicilik arz eden Müvekkilinin markasının ibaresinin “…” olduğunu, davalının hükümsüzlüğü talep edilen …/… tescil numaralı “…” markası olduğunu, 10.09.2020 tarihinde 43. Nice sınıfında davalı adına tescil edilmiş olduğunu, 43.sınıfta yer alan hizmetlerin müvekkilinin marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali olduğunu, davalı tarafından …/… başvuru numarası ile “… ” ibareli markanın 30., 35., ve 43. Nice sınıflarında tescili talep edilmekte olduğunu, Fransızca’da “…” edatı sahiplik bildiren bir edat olduğunu, marka ibaresinde geçen “…” kelimesinin Türkçe’de … anlamına gelmekte olduğunu, “… de …” Türkçe’ye “…’un …” biçiminde çevrilebilecek olduğunu, davalı tarafından tescili talep edilen bu markanın da esaslı unsurunun, müvekkilinin tescilli markası olan “…” ibaresinin teşkil ettiğini, Davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 43. Nice sınıfında …/… numarası altında tescilli “…” markasının daha önceki tarihte tescil edilmiş Müvekkilinin markası ile aynılığı kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği neticesinde ortaya çıkan iltibas tehlikesi nedeniyle SMK madde 6 ve 25 uyarınca hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın …/… tescil nolu markanın … şekil markasının noter aracılığıyla 17/11/2000 tarihinde devredildiğini, davacı tarafın markayı üzerine alma tarihinin 1 yılı doldurmadığını, davacı tarafın dava açılış tarihinden itibaren markanın ilk sahibi olan …’ı ortaklık işlemine dahil ettiğini, davacı tarafın markayı ilk tescil ettirdiği tarihte 43.sınıfın müsait olduğunu, bu alanda hizmet vermediği için tescil ettirmediğini, davaya dayanak yapılan markanın sadece tescilinden başka markalaşmak adına bir şey yapılmadığını, müvekkilinin oğlunun isminin … olduğunu ad ve soyadı birleşiminden marka yaratıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
27/10/2021 tarihinde marka vekili bilirkişiden alınan raporda özetle; Davacıya ait “…” … … numaralı markanın 30. Sınıfta Kahve. kakao: kahve veya kakao esaslı içecekler. çikolata esasli içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve farıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler. nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler. çikolatalar. bisküviler. krakerler, gofretler. Sakızlar.Dondurmalar. yenilebilir buzlar.Tuz.Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez içeriklerinin tescilli olduğunu, koruma süresinin devam etmekte olduğunu, … …nolu “…” ibareli emtiası 43 Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri. Tescilli olduğunu, koruma süresinin devam etmekte olduğunu, davacı şirketin dosyada mübrez … … … sayılı marka devir sözleşmesi ile … … numaralı markayı …’ dan bütün hak ve yetkileri ile birlikte 17.11.2020 tarihinde devir almış olduğunu, davacıya ait … … numara ve Davalıya ait … …Tescilli olduğunu yiyecek ve içecekler ve yiyecek içecek sağlama hizmetleri , aynı dağıtım ve dolaşım yolu ile birbirlerinin bütünleyicisi olması , hammadde mamul ilişkisi gibi benzer bağlılıklar ve aynı tüketici kitlesine hitap etmesi nedeni ile ilişkili olduğu ihtimali de dahil karıştırılma ihtimal yaratacak nitelikte sınıfsal olarak benzerdir. … …markanın yiyecek ve içecek sağlama hizmetleri dışında kalan Geçici konaklama hizmetleri. geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri. Bakımından sınıfsal benzerlik olmadığını, davacı … San. Tic Ltd Şti 15.08.2018 kurulmuş olup, kuruluş amaçları arasında “Her türlü gıda ürünlerinin un, şeker, et ve etten mamul , süt ve sütten mamul her türlü gıdaların , yaş sebze ve meyvelerin, tahıl ürünlerinin, hububat ve bakliyatların, çerezlerin , kahvelerin, kakaoların un haline getirilmiş…. gıda sanayi ürünlerinin alım satımlarının yapılması ithal ve ihracatı , toptan ve parekende pazarlanması, ticareti, gıda sanayi ile ilgili bir cümle yatırım faaliyetlerde bulunması, gıda sanayi ilgili olarak her türlü imalathanelerin, fabrikanın satış mağazalarının, depolarının soğuk hava depolarının , marketlerin kurulması açılması işletilmesi kiraya alınması….Her türlü un ile undan mamul ekmek, tost ekmeği, hamburger ekmeği, sandviç, pasta, pasta çeşitleri ,simit, poğaça… ekmek çeşitleri benzi un ve unlu mamuller üretimi, ambalajlanması depolanması, pazarlanması, toptan ve perakende satış ile yeri ithalat ve ihracatını yapmak. Her türlü pastane lokanta kafeterya işletmeciliği yapmak, kendi tesislerinde veya hizmet verdiği tesislerin yerlerinde yemek üretmek. her türlü gıda maddeleri ilgili organizasyonları yaparak toplantı düğün ve benzeri merasimleri organize etmek, bu organizasyonlarla ilgili hizmet vermek, verdirmek. Tatil köyü, otel, motel, kamp, kampingler, plaj büfe, mokamplar, termal ve turistlik eğlence yerleri, lokanta, gazino, restoran gibi her nevi turistik tesisler açmak …” var olduğunu, davacı şirketin sicile kayıtlı faaliyet konuları ile davalıya alt markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ileilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetlerinin sınıfsal olarak aynı olduğunu, davacı şirketin faaliyet konusu içinde, “Hayvanlar için geçici barınma hizmeti” yer almamakta olduğunu, bu hizmetler için marka ile benzerlik olmadığını, söz konusu mal ve hizmetlerin tüketicisinin aynı olduğunu, … ibaresinin işitsel benzerliğinin çok yüksek olduğunu, taraf markalarının harf karakterleri itibari farklı olduğu ve görsel benzerliğin bu açıdan düşük olduğunu, yiyecek içecek hizmetleri için markanın işitsel ve kavramsal olarak tüketici üzerinde daha büyük etkiye sahip olduğunu, davalı markasında zayıf etkiye sahip ek şekil unsuru ve yazı karakteri nedeni ile görsel benzerlik düşük olsa da işitsel benzerliğin, restoran, kafe sınıfı için daha büyük önem taşıması nedeni ile işaretlerin benzer olduğu sonucuna varılmış olduğunu, taraflara ait mal ve hizmet benzerliği ve işaret benzerliği olduğunu ve her iki tarafın tüketici kesimin aynı ortalama düzeyde dikkate sahip halk olduğunu, bu açıdan ortalama kavrayış, dikkat ve zekaya sahip bir tüketici çevresi için, ürün ve hizmetlerdeki kullanım arasında davacı markası ile bağlantı olduğu ihtimalinin de dahil olmak üzere karıştırma ihtimali yaratacak ve iltibasa yol açacak şekilde olduğunu rapor etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka; bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi Madde 25- “(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.” 25. maddenin atıfta bulunduğu 6. maddede ise aşağıdaki hükümler sayılmıştır:
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri”
Madde 6- (1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.…(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir. (5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.……..(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2006/11-338 E. sayılı kararında karıştırılma ihtimali hakkında “Tüketicinin, her iki markayı her zaman aynı anda görüp detaylarını karşılaştırabildiğini düşünmek hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi markada yer alan yardımcı unsurlar ile ve ayırım gücü az olan ifadeleri her zaman hatırında tutabileceği de düşünülemez…. Davalı işaretini gören ve duyan tüketiciler daha önce tanıdığı davacı markalarının bıraktığı intibaı hatırlayacak ve en önemlisi, bu hatırlama davalı adına tescil olunan itiraza konu markanın daha önce tescil edilip kullanılmakta olan davacı markalarının bir başka versiyonu, serisi veya uzantısı olduğunun ya da davacının vermiş olduğu bir lisans gereği ürünler üzerinde kullanıldığının algılanmasına yol açabilecektir” şeklinde karar verilmiştir.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 2009/8446 E- 2011/8433 K ve 07.07.2011 tarihli ilamında da belirtiği üzere; 6769 sayılı yasanın 11/3. maddesinde, başvuruya konu mal veya hizmetler 12/7/1995 tarihli ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmamız kararlaştırılan Markaların Tescili Amacıyla Mal ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırılmasına İlişkin Nis Anlaşmasına göre sınıflandırılır. Kurum, başvuruda yer alan mal veya hizmetlerin ait olduğu sınıflarda ve sınıf numaraları üzerinde gerekli düzeltmeleri yapabilir, şeklinde düzenleme mevcuttur
Anılan maddenin işaret ettiği uluslararası düzenleme olan Nice Anlaşması’nın 2/1. maddesi uyarınca, bu anlaşma ile tanımlanan gereklere göre sınıflandırmanın etkisi özel birlik ülkelerinin her biri tarafından belirlenecektir. Sınıflandırma, tescil edilen herhangi bir marka için temin edilen koruma sınırlarının değerlendirilmesi veya hizmet markalarının tanınması konusunda bağlayıcı olmayacaktır.
Buna göre, 6769 sayılı yasanın 11/3. maddesi ve TPE tebliğleri gereğince, birden ziyade kişiler adına tescilli ya da tescil başvurusu yapılan markaların kullanılacağı mal veya hizmetlerin benzer olup olmadıklarının tespitinde, öncelikle TPE Başkanlığı’nca yayınlanan sınıflandırmaya ilişkin tebliğler esas alınacaktır. Bu durum, markada belirlilik ilkesinin ve tescilli markanın koruma sınırının saptanmasında birlik ve istikrarın ön koşuludur.
Ancak, Nice Anlaşması’nın 2/1. maddesine göre bu sınıflandırma, tescil edilen her hangi bir marka için temin edilen koruma sınırlarının değerlendirilmesi konusunda bağlayıcı değildir. Sınıflandırmanın esas sistem olarak kabulü halinde dahi tescilli markanın koruma sınırı somut uyuşmazlığın özelliğine göre belirlenecektir. Burada dikkate alınması gereken kriter ise halkın karıştırma ihtimalinin bulunup bulunmadığıdır.
Diğer bir deyişle her ne kadar TPE. tebliğleri uyarınca kural olarak aynı sınıfta ve aynı alt grupta olan mallar ve hizmetlerin aynı türden, aynı sınıfta ve farklı alt grupta yer alan mallar ve hizmetlerin ise benzer türden oldukları kabul edilir ise de söz konusu tebliğ, markaların tescili sırasında mal ve hizmetlerin uluslar arası sınıflandırılmasında birlik ve istikrar kazandırılması amacıyla hazırlanmış olup, bu şekilde yapılan bir sınıflandırma, Nice Anlaşması’na göre dahi bağlayıcı değildir. Dolayısıyla aynı veya farklı sınıflarda bulunan mal veya hizmetlerin benzer olup olmadıkları hususunda asıl olan, ilgili tüketici nezdinde halkın karıştırma ihtimalinin bulunup bulunmadığının belirlenmesidir.
Aynı sınıfın farklı alt gruplarında yer alan mal veya hizmetlerin benzerlik araştırmasında; piyasanın bu konudaki anlayışı, benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, birbirlerinin yerine ikame edilebilme ve vekalet etme olanaklarının ve birinin diğerini tamamlama imkanının bulunup bulunmadığı, dağıtım kanallarının, kullanım yöntemlerinin ve amaçlarının ortak olup olmadığı ölçütlerinin, hedeflenen halk kesimleri dikkate alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacıya ait …/… nolu “…&…” ibareli marka 30. Sınıfta, “Kahve, kakao: kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar. bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz.Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez” emtiyalarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalıya ait …/… nolu “…” ibareli marka 43. Sınıfta “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri” emtiyalarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Her iki markanın işaret benzerliğinden önce sınıfsal benzerliğinin bulunup bulunmadığı hususuna değinilecektir. Her ne kadar taraf markaları farklı sınıflarda yer alsa da davacı markasının tescil olduğu 30.sınıf ile davalı markasının tescil olduğu 43.sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden hitap benzer tüketici nezdinde ilişkilendirme ihtimali olduğu, Y.11.HD. 2018/1582 E – 2019/3576 K ve 08/05/2019 tarihli ilamında, Y.11.HD. 2016/12520 E – 2018/4126 ve 30.05.2018 tarihli ilamında, Y.11.HD. 2019/3835 E – 2020/2264 ve 02/03/2020 ilamında ve birçok yerleşmiş içtihatlarında 30. Sınıfta yer alan mallar ile 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” halk nezdinde karıştırma ihtimali olduğunu kabul etmiştir. Davalının 43. Sınıfta yer alan sair emtiyalar yönünden ise halk nezdinde irtibatlandırma ihtimali bulunmamaktadır. Davalının tescil olduğu 43. Sınıfta yer alan ” Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri” emtiyaları bakımından sınıfsal benzerlik bulunmamaktadır.
Taraf markaların işaret benzerliklerine değinecek olursak; davacı markası karma nitelikte bir marka olup, hem şekil hem de yazıdan oluşmaktadır. Ancak şekil unsuru, kelime unsuru kadar dikkat çekici değildir ve markanın geneline hâkim nitelikte değildir, şekil unsurunun genele hakim olmadığı karma markalarda işaretlerin benzerlik incelemesinde kelime unsurları esas alınır, görsel olarak yazı karakteri farklı olsa da … yazdığı açıktır. Davacı markasının yazıdan oluşmaktadır. Esaslı unsuru … olup, markanın devam eden unsurları tanımlayıcı nitelikte olup karıştırılma ihtimalinde dikkate alınmaz. Taraf markalarından davalı markası karma markadır, karşılaştırılan işaretlerden birisi karma nitelikte diğeri değilse de benzerlik değerlendirmesi ayırt edici unsur üzerinden yapılacaktır. Tarafların markalarının dikkat çeken esaslı unsurları olan … ibareleridir, yiyecek içecek hizmetleri için … ibaresi ayırtediciliği yüksek bir ibaredir. Her iki markanın esaslı unsurunun … ibaresi olduğu hitap ettiği tüketicilerin benzer olduğu ve tüketiciler nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Kural olarak marka tescil belge sahibinin tescil edildiği sınıflarda kullandığı kabul edilir ve hükümsüzlük davası açan davacıların ilgili markayı kullandığını ispatlaması gerekmemektedir. Bu durumun istisnası da mevcuttur. Bu ise SMK.m.25/6 uyarınca açılan hükümsüzlük davasında davacının markasını kullanmadığı defisinde bulunulmasıdır. Bu durumda tescil tarihinden itibaren 5 yıl geçmiş marka sahibinin tescil belgesi olsa da markayı kullandığını ispatlaması gerekmektedir. Kullanılmama defisini davalı bulunmalıdır. Mahkemenin resen dikkate alacağı bir husus değildir. Hükümsüzlük davalarında davacının markayı kullandığını ispatlaması gerektiren diğer durum ise SMK.m.6/3 uyarınca açılan hükümsüzlük davalarıdır. Bu davalarda dava tescilsiz marka sahibi olduğunu ispatla mükellefdir. Her ne kadar uzman görüşünde davacının eskiye dayalı kullanımı ispatlaması gerekir şeklinde mütaalada bulunmuş ise de, dosya kapsamında davalı cevap dilekçeleri incelendiğinde davalının kullanılmama defisinde bulunmadığı, mahkemenin resen bu hususu araştırmayacağı, davacının marka tescil belgesi sahibi olduğu, her ne kadar davacı markayı devralsa da Y.11.HD. 2020/1613 E – 2021/3366 K ve 06.04.2021 ilamında da belirttiği üzere markada sürekliliğin esas olduğu, devredilmiş olmasının buna engel olmayacağı, davacı hükümsüzlük davasını tescil belgesine dayandırdığı, dava dilekçesini 1, 2 ve 4. Sayfalarında açıkça SMK.m.6/1 uyarında iltabas olgusunun bulunduğunu iddia ettiği, SMK.m.6/1 uyarınca hükümsüzlük değerlendirilmesi yapılırken kullanma hususunun araştırılmayacağı anlaşılmakla dosyaya sunulan uzman görüşüne itibar edilmemiştir. Yine dosyadaki deliller dikkate alındığında davacının tanınmışlığını, davacının eskiye dayalı kullanım sonucu markayı ayırt edici hale getirdiği iddiası ve kötüniyet iddiaları yönünden yeterli delil bulunamadığından davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kısmen kabulü ile
Davalıya ait … … nolu markanın 43 . Sınıfta yera alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” Emtiyası yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, sair emtiyalar “Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” yönünden sicildeki kaydın devamına
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından tekrar alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre belirlenen 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre belirlenen 7.375 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Davada red- kabul oranının takdiren yarı yarıya olduğuna, yargılama giderleri hesaplanırken bu oran üzerinden yapılmasına,
Davacı tarafından yapılan toplam 332 TL yargılama giderinin yarısı olan 166 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 608,50 TL yargılama giderinin yarısı olan 304,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili yanlara talep beklenmeksizin iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.30/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)