Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/44 E. 2022/32 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/44
KARAR NO : 2022/32

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/04/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Davacı vekili tarafından 04/04/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı müvekkilin marka hakkının davalı tarafından usulsüz ve hukuka aykırı olarak ihlal edildiğini, davalının “… …” olarak 09, 37 ve 42 numaralı nice sınıflarında müvekkilin 1997 yılından itibaren kullandığı “…” ibaresini kullandığını, Müvekkilinin ise 1997 yılından itibaren 07, 37 ve 40 numaralı nice sınıflarında markasını kullandığını, davalı taraf ile müvekkilinin aynı sektörde faaliyette bulunduğunu, davalının https://www…..com.tr adlı internet sitesinde https://www…..com.tr/…-iot sayfasında … ibaresi ile ticari faaliyette bulunduğunu, yine davalının https://www…..com.tr/…/…/…_…_…_tr_mail.pdf şeklinde … unvanını kullandığını ayrıca internet üzerinden haber yapılarak … ibaresine yer verildiğini ve özellikle http://www….com.tr/…-ile-…-…-…/ sitesinde haber yapıldığını, bunun yanı sıra firma tarafından ürünün satışlarının yapılmış ve kar elde edildiğini, https://www.youtube.com/watch?v=… adlı videoda da “… kurulumu” olarak markadan faydalandığını, davalının müvekkili ile arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmamasına karşın müvekkilinin marka korumasındaki ibareyi kullandığını belirtmiş, davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturan eylemlerin ve haksız rekabetin tespiti, giderilmesini, tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden maddi durumun ortadan kaldırılmasını, meni ve ref’ini, “…” ibareli markasına yönelik … adının davalı tarafa ait ürünlerde kullanımı ve satışların durdurulmasına ve internet üzerinden erişimin engellenmesine, tecavüz ve haksız rekabet yaratan her türlü işaretin, ticari amaç ile bulunduğu yerden toplatılmasına, her cins tabela, fatura, irsaliye, kartvizit, broşür, antetli kağıt v.b. iş evrakı ve reklam/tanıtım gereçlerinin, bulundukları yerlerden kaldırılmasına, üzerlerinden tecavüz ve haksız rekabet yaratan ibare ve biçimlerin silinmesine, silinemiyor veya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi için kaçınılmaz ise imhalarına, tecavüz ve haksız rekabet konusu tanıtımların engellenmesine, “www…..com.tr/…/ …/…_…_…_tr_mail.pdf www.youtube.com/watch?v=…”, www…..com.tr/z_…_…_…_…_…….” “https://…com.tr/….html” http://www….com/…/…/…/” adlı sayfalara erişimin engellenmesi, davalının internet ortamında ve kendine ait sosyal medya hesaplarında “…” ibaresini kullanmasını, durdurulmasını, menine ve bu hususta karar verilene kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin uğramış olduğu şimdilik belirsiz nitelikteki 1.000,00-TL’lik maddi ve 25.000,00-TL’lik manevi zararın tazminine, tazminat tutarlarına dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Öncelikle yetki itirazda bulunduklarını, yetkili yerin İstanbul Anadolu FSHHM olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu … … markasının TPMK nezdinde 07/12/2018 başvuru tarih …/… tescil numaralı 09, 37, 42 sınıflarda maliki bulunduğunu, davacının iş bu davayı açmadan önce müvekkili şirkete ihtarname keşide ettiğini, müvekkili tarafından Beyoğlu … Noterliği’ nin 07 Eylül 2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davacının müvekkilinin marka sahibi olduğunu bildiği halde kötü niyetli olarak marka sahibi değilmiş gibi iş bu davayı ikame ettiğini, müvekkilinin 1998 yılında faaliyete başladığını, 2003 yılında ilk ihracatını gerçekleştirdiğini, 2005 yılında Türkiye’ nin ilk yerli asansör motor sürücüsünü tasarlayarak imal etmeye başladığını, müvekkilinin sektöründe ilk 500 firma arasında 2019 yılı itibariyle 57. sırada yer aldığını, müvekkilinin hukuka aykırı hareketin olmadığını, tescilli markasını kullandığını, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin … … markasını kullanmadığından tecavüz, haksız rekabet, tazminat taleplerinin konusuz kaldığını, peşin harcın eksik yatırıldığını belirtmiş, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Anadolu FSHHM’ ye gönderilmesine, davanın tüm talepleri açısından reddine, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
Bilirkişi heyeti raporunda; Davacının belirtmiş olduğu url adreslerin üzerinde yapılan inceleme; https:/Mwww…..com.tr alan adlı web sitesinde yapılan incelemede; Sitede, firmanın 1998 yılında kurulduğu, asansör kumanda kartları, kumando panoları, acil kurtarma sistemleri, revizyon ve alarm setleri, VVVF sürüvü, tüleşik asansör kontrol ünitesi imalatı yaptığının belirtildiği, Firmailetişim bilgilerinde; Firma adresinin “… Mah…. Cd.No:… …/İstanbul”, Firmailetişim numaralarının …-… ve …, Firma email adreslerinin info(…com.tr ve satis(…com.tr olduğu,© Firmateknik servis iletişim bilgilerinde; Teknik servis Aadresinin “… Cd.No:… …/İstanbul” Teknik servis iletişim numaralarının …,* Teknik servis emai adresinin …com.tr olduğu, … Limited firmailetişim bilgilerinde; Firma adresinin “…/…/…, …,…, …, …”, Firma iletişim numarasının …, Firma email adreslerinin …co.in ve …co.in olduğunu, … firma iletişim bilgilerinde;* Firma adresinin …, …-…, …, …,…, …, Firma iletişim numarasının *…,« Firma email adresinin info…olduğu tespit edilmiş olduğunu, https://….com.tr/…-…-… url adresinde yer alan ürünbilgisinde; Ürün adının “… …” yazdığı, Ürünün Uzaktan İzleme ve Arıza Tespit Cihazı olduğu tespit edilmiş olduğunu, https://….com.tr/urunler/…-…/…-… url adresinde yer alan ürün bilgisinde; Ürün adının “…” yazdığını, Ürünün fonksiyon bilgileri kısmında … sistemi ile uyumlu çalıştığına dair bilginin verildiği tespit edilmiş olduğunu, http://……tr/…-…-uzaktan -izleme-…-…- interneti-alarm-ve-…-sistemi.htmi alan adlı web sitesinde yapılan incelemede; Söz konusu katalogda “…” ibaresinin kullanıldığı tespit edilmiş olduğunu, http://web….org/…/http://www… .com.tr…-…-…-…-…/ alan adlı web sitesinde yapılan incelemede; www…..com adlı siteye ait 20.08.2020 tarihli haberde, “… ile…” başlıklı yazının yer aldığı tespit edilmiş olduğunu, https://www.youtube.com/watch?… url adresinde yer alan videoda; Söz konusu videonun yayından kaldırılmış veya videonun silinmiş olduğu tespit edilmiş olduğunu, www…..com adlı siteye ait Mayıs-Haziran 2020 tarihli haberde, …’den …” başlıklı yazının ve yazıda “…” ürününün yer aldığı tespit edilmiş olduğunu, www…..com adlı siteye ait 08.08.2020 tarihli haberde, “… firmasının “…” (…) ürününe dair bilgilerin yer aldığını, … ibaresinin ön plana çıkarılması da dikkate alındığında davacının … ibareleri markaları ile davalının … … markası arasında … ibaresinin birebir aynı olması, davalı markasının davacı markalarında olduğu gibi asansör hizmetleri sınıfında kullanılması, … ibaresinin davalı markasını yeterli derecede farklılaştıramadığı aksine … ibaresi ile davacı markaları ile davalı markası arasında işletmesel iltibası doğuracak durum yaratacağı dikkate alındığında davalının … ibaresini faturalarda, internet sitesinde tanıtım materyallerinde kullanmasının Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla SMK – 7/1-b ve SMK 7/2-d hükmünün ihlali sayılacağını,Dosyada emsal lisan oranına ilişkin bir müzekkere söz konusu olmadığından dava konusu Markaların bilinirliği ve korumadan faydalanma süreleri göz önünde bulundurularak, Yargıtay kararlarında emsal lisans bedeli ile ilgili minimum 961 ve maksimum 964 olduğu öngörüldüğü, 9b 1 ve katları şeklinde yapılan hesaplamaya göre 151/2-c maddesi “Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz edenin, bu hakkı birlisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli.” hükmü uyarınca davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat tutarının minimum 6.307.22 TL Maksimum 25.228.87 TL olabileceğini rapor etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller 6769 sayılı SMK’nın 7. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29. maddede düzenlenmektedir. Kanunun 29/1-a bendinde 7. maddeye atıf yapılarak, “marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın” marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olduğu belirtilmekte, daha sonra marka hakkına tecavüz sayılan diğer haller sıralanmaktadır. Bu durumda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken 7. maddeyle 29. maddenin birlikte dikkate alınması gerekir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29/1-a maddesi marifetiyle 7/2-a maddesinde, “Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması”, 7/2-b maddesinde ise, “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması” marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sıralanmıştır.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7/2-c maddesine göre ise, “Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması” 29/1-a maddesi marifetiyle marka hakkına tecavüz sayılan fiillerdendir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7/3-ç maddesine göre, “İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması”, 7/3-d maddesine göre ise “İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.” hallerinde işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2006/11-338 E. sayılı kararında karıştırılma ihtimali hakkında “Tüketicinin, her iki markayı her zaman aynı anda görüp detaylarını karşılaştırabildiğini düşünmek hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi markada yer alan yardımcı unsurlar ile ve ayırım gücü az olan ifadeleri her zaman hatırında tutabileceği de düşünülemez…. Davalı işaretini gören ve duyan tüketiciler daha önce tanıdığı davacı markalarının bıraktığı intibaı hatırlayacak ve en önemlisi, bu hatırlama davalı adına tescil olunan itiraza konu markanın daha önce tescil edilip kullanılmakta olan davacı markalarının bir başka versiyonu, serisi veya uzantısı olduğunun ya da davacının vermiş olduğu bir lisans gereği ürünler üzerinde kullanıldığının algılanmasına yol açabilecektir” şeklinde karar verilmiştir.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; Davalının kataloglarında “…” ibaresinin tek başına kullanımlarının, davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davalının bu eylemi sonucunda SMK m.151/2-c uyarınca muhasip bilirkişinin tahmini belirttiği lisan bedelleri, davalı eylemi ve meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınmak suretiyle takdiren ortalaması alınmak suretiyle 15.768 TL davacının yoksun kaldığı kar olduğu kanaatine varılmıştır. Taleple bağlı kalınarak davacı lehine 1.000 TL hükmedilmiştir. SMK’nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak 7.500 TL manevi tazminatın kabulü uygun görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacının davasının kısmen kabulüyle,
Davalının kataloglarında “…” ibaresinin tek başına kullanımlarının, davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, kaldırılmasına, men’ine,
Tek başına “…” ibaresini içeren davalı tarafa ait ürün, tabela, fatura, irsaliye, kartvizit, broşür, antetli kağıt vb. İş evrakı reklam ve tanıtım gereçlerine el konulmasına, el konulan ürünlerden “…” ibaresinin silinmesi mümkün ise silinmesine, mümkün değil ise imhasına,
1.000 TL maddi tazminatın, 7.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminata yönelik fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Alınması gereken 580 TL harcın davacı tarafından yatırılan 442,02 TL harçtan mahsubuyla eksik 137,98 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 442,02 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar (kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden) 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 7.375 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden markaya tecavüz ve haksız rekabet davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranının takdiren %30- %70 olduğuna yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan 2.966,70 TL yargılama giderinin %70 i olan 2.076 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 55,5 TL yargılama giderinin %30’u olan 16,65 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.25/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır