Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/19 E. 2021/119 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/19 Esas
KARAR NO : 2021/119

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Davacı vekili tarafından 17/02/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 2018 yılında … Şirketi’ ni kurduğunu, müvekkilinin, 25.05.2018 tarihinde de Türk Patent Ve Marka Kurumu nezdinde “…’ markasının tescili için … nolu başvuruda bulunduğunu, yine 25.05.2018 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” markasının tescili için … nolu başvuruda bulunduğunu, başvuru yaparken danışmanlık hizmetini aldığı “… Ltd. Şti. Yetkilisi … tarafından hataya düşülerek 38. Sınıf Mal ve Hizmetler yerine 41.Sınıf Mal ve Hizmetler’ için başvuru yapıldığını, yanlışlığın farkına varılması üzerine 05.06.2018 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ‘…’ markasının tescili için … nolu başvuruda bulunulduğunu, yine 28.01.2019 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ‘…’ markasının tescili için … nolu başvuruda bulunulduğunu, davalının “…” markasının Türk Marka ve Patent Kurumu nezdinde … sayılı başvuru ile 07.03.2007 tarihinden 07.03.2017 tarihine kadar koruma altında olduğunu, koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde yenilenmeyen markalar hükümsüz sayılacağını, koruma tarihi bittikten sonra müvekkilinin radyo için değil, televizyon için başvuruda bulunduğunu, müvekkilimin başvurusunu öğrenen davalının kötüniyetle; TV alanında hiçbir faaliyet göstermemesine rağmen, müvekkilinin başvurularından sonra 13.09.2018 tarihinde … nolu başvuru ile “…” markası için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde başvuruda bulunduğunu yine davalının aynı gün yani 13.09.2018 tarihinde …, …, …, …, … isimli markaların tescili için başvurduğunu, davalının …’ in kendi markasının asli ve ayırt edici unsuru olduğu iddiasında bulunduğunu, davalının yerel radyo yayıncılığı yaptığını, müvekkilinin ise; uydu üzerinden ulusal televizyon alanında faaliyet gösterdiğini, davalının … sayılı ‘…’ markasının koruma süresi 07.03.2017 tarihinde sona erdiğini ve yenileme işleminin yasal süresi içerisinde yapılmadığını, davalının ‘…’ markasının koruma süresinin dolduğu ve yenilenmediği için hükümsüz kaldığı gözetilmeden; Türk Marka ve Patent Kurumu tarafından müvekkilimin ‘…’ marka başvurusu reddedilmiş; ‘…’ davalıya aitmiş gibi …, …, …, …, …, … isimli markaların davalı adına tescil edildiğini, davalının, müvekkilinin ‘…’ adlı markasını ve ‘… markasını ve … logosunu’ taklit ederek müvekkilinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etttiğini, davalının İzmir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile ‘Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ve Ref’i’ istemiyle müvekkilinin sahibi olduğu ‘… Şirketi’ ne karşı dava açtığını ve davanın derdest olduğunu, bu iki dava arasında arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu ve iş bu davanın İzmir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davalının fiillerinin, müvekkilin markalarına tecavüz teşkil ettiğini, konusu tecavüz durumunun tespit edilebilmesi gerektiğini belirtmiş, öncelikle birleştirme talebimizin kabulüne ve mahkemenin … Esas sayılı dosyası ile iş bu dosyanın birleştirilmesine, davanın kabulüne, davalı adına tescil edilen ‘…’ – ‘…’ – ‘…’ – ‘…’ – ‘…’ – ‘…’ adlı markaların hükümsüzlüğüne, davalının adresinde tescilli markalarına tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulması ve davalının iş yerine gidilerek delil tespiti (keşif) yapılması neticesinde davalının müvekkilin markasına tecavüz niteliğindeki kullanımını gösteren her türlü katalog, broşür, promosyon ürünü, evrak vs.’ye el konulması ve bunların dava sonuna kadar bir adli yed-i emine tevdi edilmesi ile davalının markalarına ait internet alan adlarını bildirecekleri web sitelerine, sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine ayrıca ‘http://….com.tr/ internet alan adı altında işletilen web sitesine ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı tarafından müvekkilin tescilli markasına vaki tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve ref’ine, tecavüz teşkil eden kullanımlardaki … – ‘… – ‘… – … – … ibaresinin, davalının internet alan adından, broşürlerinden, tabelalarından, etiketlerinden, fişlerinden, ambalajlarından, her türlü belge ve formlarından, yazışmalarından, kaşe ve sair tanıtım materyallerinden çıkartılmasına, silinmesine, silinemeyecek halde ise imha edilmesine, davalı aleyhine verilecek hüküm özetinin, masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye genelinde yayın yapan tirajı en yüksek iki ayrı gazetede ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ in radyo ve televizyon sektöründe yıllardır faal bir şekilde varlık gösterdiğini, ticari faaliyetlerini … Şirketi ile … Şirketi çatısı altında yürüttüğünü, müvekkili adına TPMK nezdinde 07.03.2017 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. Marka Sınıfında tescilli … başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 41 Marka Sınıfında tescilli … başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. ve 41. Marka Sınıflarında tescilli … başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. ve 41. Marka Sınıflarında tescilli … başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. ve 41. Marka Sınıflarında tescilli … başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. ve 41. Marka Sınıflarında tescili … başvuru numaralı … ibareli marka’ nın bulunduğunu, davacının, … markasının yenilenmemesi sebebiyle hükümsüz olduğunu ve bu sebeple davalıya ait yukarıda sayılan diğer markaların da hükümsüz kalacağını iddia ettiğini, davacının dava dilekçesinde yer alan iddialarının hukuki temelinin bulunmadığını ayrıca iş bu iddiaların iyi niyet karinelerinden de oldukça uzak olduğunu, müvekkiline ait … numaralı 38. Sınıf ” … ” markasının 07.03.2007 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiğini, bu markanın müvekkili tarafından SMK Koruma ve Yenileme başlıklı 23. maddesi uyarınca 07.03.2017 tarihinden itibaren 10 yıllık süre için yenilendiğini, davacının, ” … ” markasının yenilenmediğinden bahisle hükümsüz olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, bununla birlikte, … markasının 13.09.2018 koruma tarihi ile 41. Marka Sınıfında yine Müvekkilimiz adına tescil edildiğini, … markasının hem 38. hem de 41. Marka Sınıflarında müvekkili adına tescil korumasında olduğunu, … başvuru numaralı 41. marka sınıfında … markasıırı davacı … adına tescilli olduğunu, … markası için gerekli tescil evrakları ve ücretleri tamamlanmadığı için müvekkili adına bir koruma bulunmadığını, bu anlamda davacının … markasını hükümsüz kılma talebini anlayamadıklarını, “…” ve “…” ibareleri için davacı tarafından yalnızca başvuru yapıldığını, bu başvurular ise itirazları üzerine TMPK nezdinde reddedildiğini, ‘…’ markasının tek ve yetkili sahibiısı müvekkili … olması sebebiyle davacının iddia ettiğinin aksine SMK’ nin Marka Hakkına Tecavüz başlıklı 29. maddesi ile 149. maddesi ve ihtiyati tedbir talebini düzenleyen 159. maddesinde somut olayda uygulama alanı bulamayacağını, davalının … başvuru numaralı 41.sınıfta ve … başvuru numaralı 38.sınıfta “…” şeklindeki iki sefer yaptığı marka başvuruları ile … başvuru numaralı ve 38. sınıfta “…” şeklindeki marka başvurusunun itirazları üzerine TPMK tarafından reddedildiğini, müvekkiline ait markalarda yer alan … ibaresinin iş bu markaların ayırt edici unsuru konumunda bulunduğunu, müvekkilinin markalarına ait ayırt edici unsurun başka ibarelerde kullanılmasının ortalama tüketici nezdinde görsel ve işitsel karışıklığa sebep olacağını, davacının başvuruda bulunduğu “…” ve “…” ibarelerinin ve bu ibareler altında sunduğu hizmetlerin müvekkilinin 14 yılı aşkındır faaliyette olan tescilli … markasıyla ve “…” ibaresini havi diğer markaları ile sunduğu radyo ve televizyon hizmetleriyle karıştırılma (iltibas) tehlikesi mevcut olduğunu, iş bu tehlikenin önceden engellenebilmesi için TPMK’ nin verdiği kararların isabetli ve marka hukuku prensipleriyle birebir örtüştüğünü, bu hususun aynı taraflar arasında mahkeme nezdinde hali hazırda görülmekte olan … E. sayılı dosyasında verilen 16.01.2021 tarihli tedbir kararında ve yine aynı dosyada alınan 12.01 2021 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, marka tecavüzü olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, iş bu davanın 17 Şubat 2021 tarihli olup, “…” markası 38. ve 41.sınıflar için sırasıyla 07.03.2017 ve 13.09.2018, “…” , “…” ve “…” markaları ise 13.09.2018 başvuru ve koruma tarihli olduğunu, dava açıldığında veya devam ederken müvekkili tarafından TPMK’ ya herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, “…” markası için başvuru tarihinin 13.09.2018 olduğunu, davacı tarafından bu marka için başvurunun 04.01.2019 tarihinde yani müvekkilinden sonra yapıldığını, müvekkilinin 2008 yılında davacı tarafından husumet konusu haline getirilmesinden çok önce, “….com.tr”. “….com.tr” “….com.tr” ve “….com.tr” ibareleri için marka başvurularında bulunduğunu, davacının kötü niyet iddialarının ispat edilebilirlikten oldukça uzak olduğunu, davacı yanca her ne kadar HMK’ nin 166. maddesi gereği birleştirme talep edilmiş ve dosyalar arasında fiili bağlantı olduğu beyan edilmiş ise de, birleştirilmek istenen dosya içeriği gereği dosya kapsamında araştırılacak husus bulunmadığından reddine karar verilmesini, davacının ihtiyati tedbir talebine yönelik taleplerinin açıklanan nedenler ve İzmir Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin …E. sayılı, dosyası ile aynı dosyada alınan 12.01.2021 tarihli bilirkişi raporu ve İzmir Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında alınan 06.04.2020 tarihli bilirkişi raporu (Soruşturma Dosya No: …) dikkate alınarak reddine karar verilmesini gerektiğini belirtmiş, davacının hukuki mesnetten yoksun ihtiyati tedbir talebi ile ve davasının külliyen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Dava, markanın hükümsüzlüğü, markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve ref’ine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas nolu dosyasında davacının …, davalının … Şirketi olduğu, dava konusunun markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve ref’i olduğu, iki dosyanın konu ve yanlar bakımından bağlantılı oldukları görüldü.
İki dosya arasında dava konusunun ve tarafların bağlantılı bulunduğu görülmekle, aşağıdaki biçimde birleştirme kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıdaki gerekçe ile,
Taraf ve konu bakımından bağlantılı olan dosyanın … nolu dosya ile birleştirilmesine, yargılamasının … Esastan devam etmesine,
Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin … Esas sayılı dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair yanların yokluğunda karar verildi. 07/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır