Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/18 E. 2021/73 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/56 Esas
KARAR NO : 2021/75

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 1994 yılında … unvanı ile …’da kurulmuş olduğunu, oto kurtarma, çekici ve yol yardım işleriyle iştigal etmekte olduğunu, “… OTO KURTARMA” markasını Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … Numara ile 02.01.2020’de tescil altına aldığını, davalı tarafın … Oto Kurtarma unvanı altında 4 araç ile müvekkille aynı şekilde oto kurtarma, çekici ve yol yardım faaliyeti yürütmekte olduğunu, müvekkilinin internet adresinin “…” olduğunu, davalının internet adresinin “…” olduğunu aynı faaliyet alanında, tamamen benzer ve yanıltıcı, haksız rekabet yaratıcı şekilde seçilmiş olduğunu, internet sayfası içeriğindeki ibarelerde ve araçların üzerindeki yazılarda … Oto Kurtarma marka ve ibaresinin kullanıldığını, konuya ilişkin … Noterliği’nin 29.01.2020 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, davalının ticari faaliyeti aynı şekilde devam etmekte olduğunu, müvekkilin Ticaret Unvanı ile Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, markanın her türlü yayın, hizmet, mal, ürün, ambalaj vs. tanıtım ürünlerinde kullanılmasının önlenmesini, davalının kullandığı ticaret unvanı ve markanın sicilden ve internet ortamından silinmesini, hükmün ilanınını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının müvekkiline ait markayı kullanmak suretiyle elde ettiği kazanca göre tazminat hesaplanarak şimdilik 10.000-TL tazminatın ihtar tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın marka hakkına tecavüz olarak iddia edilen olgunun müvekkilinin kendi soyadını kullanmasından ibaret olduğunu, müvekkiline ait araçlar üzerinde bulunan yazılar ile davacı tarafça tescil edilen markaya ait logo ve fontlar birbirinden ayırt edilebilecek derecede farklılık arz etmekte olduğunu, herhangi bir karışıklılık ortaya çıkmayacağını, müvekkilinin haksız kazanç elde edilmesi de söz konusu olmadığını, müvekkilinin “…” markası için Türk Patent ve Marka Kurumu’nda … numarası ile 14.09.2020′ de tescil belgesi aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
6769 sayılı yasanın 29. Maddesinde de belirttiği üzere dava açma hakkının marka sahibine ait olduğu, davacının marka sahibi olmadığı, verilen yasal süre içerisinde lisans sözleşmesini sunmadığı, davacının HMK.m.114/h uyarınca dava açmada hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının dava şartı yokluğunda usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının, dava açmada hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK’ nin 114/h maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harçtan mahsup edilerek, eksik 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan toplam 108,20-TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ ne göre belirlenen 5.900,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza