Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/170 E. 2023/64 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/170 Esas
KARAR NO : 2023/64
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin G.Antep’te kurulu bölgenin saygın bir işletmesi olduğunu, Yurt içinde ve yurt dışında su,gazoz ve içecek ticareti yapan müvekkili firmanın bünyesinde … ve … markalarını uzun yıllardan beri barındırmakta olduğunu, davalı şirketin merkezinin İzmir’de kurulu Aydın ve Manisa’da bulunan fabrikalarında su üretim yapan bünyesinde … … , … … ve … markalarını barındıran su üretimi ve ticareti yapan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin sektörün bilinen ,güvenilen ve saygın kuruluşlarından biri olduğunu ve müvekkiline ait “…” ve “…” markası ve logosunun tanınmış düzeyde olduğunu, Müvekkili … .ve … .nin uzun yıllardan bu yana çeşitli aroma özlü içecekler, alkolsüz içecek ,meşrubat evsel veya sanayi tipi içecekler de dahil olmak üzere ambalajlanmış veya açıkta bulunan her çeşit içeceklerin ithalatını veya ihracatını yapan ticarete konu ürünleri dünya çapında piyasaya arz eden bir kuruluş olduğunu, “…” markasının koruma tarihinin 02/08/2011 olduğunu, 32.sınıfta merkezde İzmir’de kurulu dava dışı … ve içecek mamulleri San.ve Tic.A.Ş tarafından tescil edilmiş olduğunu, Davacı şirkete sunulan distribütörlük sözleşmesi gereği markanın uzun yıllar ticaretini yapmış ve akabinde 01/08/2018 tarihinde İzmir … .Noterliği … yev.nolu marka devir sözleşmesi ile … Mam.San.Tic.A.Ş ‘den devralmış olduğunu, Şu anda “…” markasının tescilli sahibi olduğunu, müvekkiline ait markaların Türkiye Patent ve Marka kurumu nezninde 2018/… işlem no ile “… ” ,2011/… İşlem numarası ile “…” ulusal marka olarak tescil edilmiş bulunmakta olduğunu, Davalının “…” markasına ait logosunun, davacı firmanın markalarının logosunun birebir aynısı olduğunu, … markasının ve logosunun Türkiye’nin her kesimden tüketici tarafından 2011 yılından bu yana bilinmekte olduğunu; davalı şirketin müvekkilinin üzerinde hak sahibi olduğu bu ibareyi ve ayırt edici logoyu birebir kullanarak kendi adına tecil ettirmesinin kötü niyetli bir davranış olduğunu, davalı adına tescilli … işlem numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğünü, Türk Patent ve Marka Kurumu’nda tutulan sicilden terkinini ,Mahkemece kurulacak hükmün infazın sağlanmasını, işin aciliyeti açılan davanın konusuz kalmasının önlenmesi ve davadan beklenen amaçlarının gerçekleşmesinin temini amacıyla 6100 sayılı HMK’nın 389.ve devamı maddeleri gereğince dava konusu …. işlem numaralı markanın davanın sonuçlanıp kurulacak hükmün kesinleşmesine kadar 3.kişilere devri yada 3.kişiler yararına işlem tesisinin önlenmesi için tedbiren teminat alınmaksızın marka siciline ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın 2011 yılından beri markanın sahibi olduğunu ve gerçek hak sahibi olduğunu iddia etmekte olduğunu, davacının gerçek hak sahibi olmadığını, davacı tarafın markayı devir yolu ile 2018’de almış olduğunu, davacı tarafın markasının tek başına … şeklinde de olmadığını, … şeklinde olduğunu, davacı tarafın devir ile “…” markasını değil “…” markasını devralmış olduğunu, Gerçek hak sahibinin … Mamülleri San.Ve Tic.A.Ş. Olduğunu, markasını 2004 yılında tescil ettirmiş olduğunu, Müvekkili şirketin sektörünün öncü firmalarından olduğunu, bu bağlamda da “…” markasını bünyesine katmak üzere davadışı … A.Ş. ile anlaşmış ve markanın büyütülmesi için gerekli çalışmalara başlamış olduğunu, Müvekkili tarafından markaya yatırım yapılacak olması sebebiyle davadışı … A.Ş. tarafından müvekkilinin markayı tescil ettirmesi yönünde muvafakatname verilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından kendiliğinden marka tesciline başvurulmamış olduğunu, gerçek hak sahibinin muvafakati ile başvurulmuş olduğunu, davacı tarafın müvekkili markasına herhangi bir itiraz hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davacı 08/03/2023 tarihli duruşmanın gün ve saatinden haberdar olup, mazeret bildirmemiş ve belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmemiştir.
Yanlarca takip edilmeyen dosya, 08/03/2023 tarihli duruşmada dosya işlemden kaldırılmıştır.
08/03/2023 tarihinde takipsiz bırakılan dosya, bu tarihten başlayan 3 aylık sürede yenilenmemiştir. Bu bakımdan, HMK 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
HMK 150. madde uyarınca, taraflarca takip edilmeyen davaların, AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Alınması gereken 269,80 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’ne göre belirlenen miktar ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın açılmamış sayılmasına kararı verildiğinden Tarifede yazılı ücretin yarısı olan 7.500 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraflara ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan toplam 8,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı taraflara ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Dairesi nezdinde açık olduğuna dair yanların yokluğunda karar verildi. 14/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim…
e-imzalıdır