Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/167 E. 2023/25 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/167 Esas
KARAR NO : 2023/25
DAVA : Tasarıma Tecavüz Nedeniyle, Maddi- Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/04/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2023

Davacı vekili tarafından 04/04/2017 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … nolu tasarımının ihlal edildiğini, davalı hakkında … D.iş tespitini yaptıklarını, tasarımın ihlalinin belirlendiğini, tasarımın davacılardan … adına tescilli olduğunu, diğer davacının da …’ın hakim ortağı olduğu şirket olduğunu ve belgeyi kullandığını, karşı yanın Çin’den ithal aynı cins makineleri getirdiğini, makinelerin müvekkilinin distribütörlük yaptığı, Alman … firmasının taklidi olduğunu, nitekim internet tanıtımlarında “…” tabirini kullandıklarını ve aynı tür üründe tasarımı tescillenmiş olan şişeleri kullanmış olduklarını, böylece müvekkilinin “…” müşterilerini içerdiklerini, portföyünü daralttıklarını, tasarım ihlali ve haksız rekabet ettiklerini ileri sürerek, tecavüzün men’inin durdurulmasını, 250.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, davalının mallarına tedbir konulmasını, ilan yapılmasını istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; esasa cevap süresinin uzatılmasını talep edip, uzatılan süre zarfında cevaplarını ve karşı dava dilekçesini sunmuştur. Açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, kaldı ki tasarımın da yenilik taşımadığını, tazminat taleplerinin dayanaksız olduğunu, tasarımın hükümsüzlüğünü dava ettiklerini, bu ürünün Dünya’da ve Türkiye’de pek çok firmada kullanıldığını, dava dışı … Mühendislik Ltd.’nin söz konusu tasarımın tescilinden önceki tarihlerde üretildiğini ve davacı Vesa tarafından satışa sunulduğunu, fason üretimler yapıldığını, ürünün yaygın olduğunu savunarak davanın reddini, karşı dava olarak da … nolu tasarımın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: TPMK kayıtları, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı
SAFAHAT: Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, … Esas … Karar sayılı karar ile tasarıma tecavüz nedeniyle tazminat talebinin reddine, tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karşı davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin davanın süresinde açılmadığı ve bu sebeple karşı dava olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu davanın dosyadan tefrik edilmesi gerektiği, diğer yandan mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna vaki taraf itirazlarının giderilmesi ve bilirkişi heyetine sektör bilirkişisi de eklenmesi suretiyle rapor aldırılması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğundan bahisle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği, bu karar üzerine mahkememize gelen davanın mahkememizin … Esas sırasına kaydedildiği, kaldırma kararındaki bahsi geçen hükümsüzlüğe ilişkin davanın dosyadan tefrik edilerek mahkememizin … Esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Huzurdaki … Esas sayılı davada ise tescilli tasarıma tecavüz, haksız rekabetin tespiti ve tazminat istemleri yönünden yargılamaya devamla hüküm kurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili …’ın diğer müvekkili şirketin sahibi olduğunu, … numaralı tasarımın kendi adına tescil ettirildiğini, tescilli tasarıma konu bu ürünlerin müvekkili şirket tarafından kullanılmakta olduğunu, davalının, söz konusu bu tescilli tasarıma tecavüz eylemleri olduğunu, mahkememizin … D.iş dosyası üzerinden yapılan keşifte taklit ürünlerin tespit edildiğini, ayrıca müvekkilinin yanından ayrılan iki işçinin de davalı yanında işe alındığını, tüm bu hususların davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davalının ürünleri daha ucuza satarak haksız rekabette bulunduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tecavüzün men’ine, ürünlerin üretim ve satışının durdurulmasına, zarar ve kazanç kaybı nedeniyle şimdilik 250.000 TL maddi tazminatın ve ayrıca 50.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin taraf sıfatının bulunmadığını, davanın haksız ve yersiz olduğunu, tasarımın yenilik taşımadığını, tescilden çok önce kamuya sunulmuş olduğunu, tasarımın ayırt edicilik vasfının da bulunmadığını, davacının tazminat taleplerinin dayanaksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle tazminat, tecavüzün önlenmesi, giderilmesi ve kararın ilanı istemlerine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nun 81. Maddesinde tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için uyarıda bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanından çıkarmak, ithal işlemlerine tabi tutmak, tasarım haklarına tecavüz sayılan fiilleri oluşturmaktadır.
6769 sayılı SMK’nın 56. Maddesinde bir tasarımın kanunda belirtilen himayeden faydalanabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıması gerektiği düzenlenmiştir. Bu kapsamda bir tasarımın aynısı veya benzerinin, tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Bu durum tasarımın yeni ve ayırt ediciliği için aranan en önemli kriterdir. Başvuru veya rüçhan tarihinden önce tasarım yayın veya satış gibi tahdidi olmayan herhangi bir yöntemle kamuya sunulabilir. Başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde tasarımın bu şekilde kamuya sunulması durumunda bu tasarımın Türkiye’de yeni kabul edilebilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Buradan hareketle yurt dışında var olan veya kamuya sunulmuş olan herhangi bir tasarımın Türkiye’ye ilk kez getirilerek sahiplenilmesi tasarıma kanuni himayeyi bahşetmeyecektir. Tasarıma ilişkin yenilik kriteri mevzuat ve yüksek yargı içtihatlarında ve mahkememiz uygulamalarında bu şekilde değerlendirilmektedir.
Ayırt edicilik vasfına ilişkin olarak söz konusu tescilli tasarıma tecavüz fiilinin değerlendirilmesinde, tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim dikkate alınmalıdır. Burada bahsi geçen bilgilenmiş tüketici veya kullanıcı tasarıma konu ürün hakkında uzmanlığı bulunmasa da o ürün hakkında hiç bilgisi olmayan bir tüketici de değildir. Buradan hareketle bilgilenmiş kullanıcının ürünün ayırt edicilik vasfı hakkında belirli bir görüşü ve bilgisi olduğu kabul edilmektedir. Bu kapsamda bilgilenmiş kullanıcı tasarım ve tasarıma konu ürüne ilişkin normal bir kullanıcının dikkatinden kaçabilecek farklılıkları dikkate alabilecek ve bunların tercihinde göz önünde bulundurabilecektir. Başka bir söyleyişle bilgilenmiş kullanıcı tasarıma ilişkin ürün hakkında bilgi sahibi olan ve bu ürün hakkında bir deneyimi bulunan kişi olarak kabul edilmelidir.
Somut olayda davacı tarafın tescilli bir tasarıma sahip olduğu anlaşılmakta ise de Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında, davaya konu tasarımın tescil tarihi olan 26/03/2014 tarihinden önce 21/02/2013 tarihinde Alman menşeli … isimli firmaya ait facebook hesabında … adresli url linkinde yayınlandığı, yine Alman menşeli … isimli firmaya ait … alan adlı internet sitesinde 15/11/2012 tarihinde yayınlandığı, yine aynı sitede 19/11/2011 tarihinde yayınlandığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde söz konusu tasarımın tescil tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğu, bu itibarla yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşımadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davalının tescilli tasarımları, tasarım hukukuna göre korunamayacaktır. Mahkememizce daha önce verilen … Esas- … Karar sayılı kararın istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bam … Hukuk Dairesi tarafından … Esas -… Karar sayılı kaldırma kararı kapsamında gerekli bilirkişi raporu aldırılmış, kaldırma kararında değinilen taraf itirazlarının karşılandığı anlaşılan rapor bilimsel ve teknik verilere, dosya kapsamına uygun bulunarak mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir olarak kabul edilmiştir. Diğer yandan mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yenilik ve ayırt edicilik unsuru bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Yukarıda değinildiği üzere yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmayan ve bu nedenle mahkememizin başka bir dosyasında hükümsüzlüğüne karar verilen tescilli tasarım nedeniyle tecavüz, haksız rekabet ve bunlara bağlı maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında herhangi bir değerlendirme yapılabilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı tarafın bu taleplerine de mahkememizce itibar edilmemiştir. Bu bahsi geçen yasal düzenlemeler ve kabuller karşısında davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
Tasarıma tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası reddedilmekle AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası reddedilmekle AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 38.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Alınması gereken 179,90 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 5.123,25 TL karar harcından alınarak, fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 332,7 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak, Davalı tarafa ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı Gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okunup anlatıldı.26/05/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim….
e-imzalı