Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/162 E. 2023/56 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2023/56
DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait ”…” markası Türk Patent Kurumu nezdinde ilk kez … no ile kaydedilmiş ve markalarının esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, bu markanın müddet olmuşsa da, müvekkilinin “…” markasını kullanmaya devam ederek, 5. sınıfa giren diş hekimliği malzemeleri için … nolu 22.01.2007 başvuru tarihli markayı almış olduğunu, ardından 24.12.2012’de, … nolu “… başarınız hedefimiz” sloganlı markayı tescillemiş olduğunu, müvekkilinin tescil ettirdiği markayı salt dental malzemeler alanında değil, sair dental ve tıbbi hizmetler ve ürünler bakımından da kullanmakta olduğunu, Müvekkili dental tıbbi ürün ve hizmetlerle ilgili yayın, seminer, eğitim, cihaz bakım ve servisleri hizmetleri de vermekte olduğunu, “…” markasını yaratmasının uzun yıllara dayanan emek ve yatırımlarının sonucu olduğunu, Diş hekimliği hizmetlerinin ana lojistik ve servis sağlayıcısı olan müvekkilinin markaya yaptığı yatırımlar ve verdiği emeğin yoğun olduğunu, davalı tarafın “…” kılavuz sözcüklü unvan seçerek müvekkili ile aynı sektörde faaliyete girmiş ve bir müşteri şikayeti nedeniyle davalının kullandığı markayla unvanın farkına varılmış olduğunu, davalı tarafça haksız ve mesnetsiz olarak 2019 yılında kullanılmaya başlanmış olduğunu, 2019 tarihinde müvekkili ile aynı alanda faaliyet göstermeye başlayan karşı tarafın, markayı birebir aynı olacak şekilde kullanarak açıkça müvekkili ile aynı firma olduğu intibaını yaratmakta olup ticaretini müvekkili üzerinden haksız kazanç sağlamaya dayandırmakta olduğunu, Bu hususun müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturması nedeniyle karşı yana tecavüz ve haksız rekabete sebebiyet veren eylemleri sonlandırılması amacıyla İzmir … Noterliği aracılığıyla 24.05.2019 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname gönderilmiş olduğunu, ancak davalı yanın haksız rekabet ve tecavüze neden olan işlem ve eylemlerine devam ettiğini belirterek ihtiyati tedbir kararı verilerek, “…” markası altında diş hekimliği malzeme üretim, satış, satış teklifi, vb ticari eylemlerinin tedbiren durdurulmasını, üretilmesini veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara ve “…” ibaresinin kullanıldığı tüm yazılı ve basılı evrakları ile tabela, reklam, kartvizit, katalog, poşet, ambalaj malzemesi, tanıtıcı doküman ve sair tüm materyallere el konularak toplatılmasına, internet sitesi ve instagram hesaplarına erişimin engellenmesini, hükümsüzlüğü talep edilen markanın kaydına devri, lisansı önleyen tedbir şerhi konmasını, Davalıların, müvekkili şirket adına kayıtlı “…” markasına hukuka ve ticari ahlaka aykırı eylemlerinin ve marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini ve önlenmesini, Davalılardan … adına tescilli … nolu ”… dental diş malzemeleri ve tıbbı tıbbi gereçler”” markasının 3. Şahıslara devrinin ve kullanımının önlenmesini, ve kötüniyete bağlı olarak tüm sınıflarda hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, Davalılardan … Dental Diş Malzemeleri ve Tıbbi Gereçler San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari unvanında bulunan “…” ibaresinin ticaret unvanından terkinini, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle şimdilik 10.000TL maddi, 10.00TL manevi tazminatın, tecavüz fiillerinin vuku bulduğu 09.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki, zaman aşımı ve müvekkillerinden … için husumet itirazlarında bulunduklarını, Müvekkili … Dental Diş Malz. Ve Tıbbi Gerç. San. Tic. Ltd. Şti.’nin şirket Ağız ve diş sağlığı konusunda sağlık merkezleri, muayenehaneler, laboratuvarlar açmak ve Ana sözleşmesinde belirtilen faaliyetlerde bulunmak üzere TTK ve ilgili mevzuata uygun olarak 22.04.2019 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, Müvekkili … Dental Diş Malz. Ve Tıbbi Gerç. San. Tic. Ltd. Şti 22.04.2019 tarihinden bugüne kadar kuruluş amacına yönelik emekler sarf etmiş, yatırımlar yapmış, ticari sözleşmeler akdedilmiş ve üçüncü şahıslar adına yükümlülükler altına girmiş olduğunu, davacının bu 2 yılı aşan süre içinde hiçbir hak ve iddiada bulunmamış, tam emek ve yatırımların karşılığını alacakları bir süreçte iş bu davayı açmış olduğunu, müvekkilinin şirketinin isimin başında bulunan … isminin haksız ve hukuka aykırı kullanılmadığını, marka hakkına aykırılık teşkil eden fiilinin bulunmadığını, haksız rekabetin söz konusu olmadığını, Şirketlerin unvanlarının farklı olduğunu, davacının Tanınmış marka olduğu yönündeki iddiasını WIPO’nun (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) tanınmış marka kriterlerine uygunluğunun bulunmadığını, müvekkillerinden … tarafından Eksiksiz yapılan veya eksiklikleri giderilen marka başvurusuna yasal süreler içinde itiraz edilmemesi ve gerekli ücretin ödenmesi üzerine başvuru tescil edilerek, sicile kaydedilmiş olduğunu, davacının fiili zarara uğramadığını ve yoksun kalınan kazancının söz konusu olmadığını bu konuda dosyada delil bulunmadığını, manevi tazminat talebi ile ilgili yasal koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
TPMK kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, … numaralı ve … numaralı “…” ibareli markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, markaların dental malzemeler ile tıbbi hizmetler ve ürünler bakımından tescilli olduğu sınıflarda kullanıldığını, davalı tarafın 2019 yılından itibaren müvekkili ile aynı sektörde faaliyet yürüttüğünü ve faaliyeti esnasında “…” kılavuz sözcüğünü ticaret unvanı olarak kullandığını, bu durumun davalı şirket ile müvekkili şirketin aynı firma olduğu intibaını yarattığını, müvekkilinin bu durum üzerine davalı tarafa ihtarname gönderdiğini ancak davalı tarafın bu şekilde kullanıma devam ettiğini ve müvekkili aleyhine haksız rekabet teşkil eden eylemler nedeniyle uğradığı zararlar için 10.000,00 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı tarafça müvekkiline ödenmesine, davalı tarafın ticaret unvanında bulunan “…” ibaresinin sicilden terkinine, davalılardan … adına tescilli … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ticaret unvanın TTK ve ilgili mevzuata uygun olarak 22/04/2019 tarihinde tescil edildiğini, dava tarihine kadar davacı tarafça bu hususa ilişkin bir hak ve iddiada bulunulmadığını, müvekkilinin şirketinin isminde bulunan “…” ibaresinin haksız ve hukuka aykırı kullanılmadığını, marka hakkına tecavüz teşkil etmediğini, davacı markasının tanınmış marka olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Dava, marka haklarına tecavüz, haksız rekabet, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya mahkememizce marka uzmanı, sektör bilirkişisi ve mali müşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. Dosyada mevcut 27/03/2023 tarihli ve diş hekimi Prof. Dr. …, marka uzmanı Av. … ve mali müşavir … tarafından hazırlanan raporda taraf markalarının esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu, bu ibarenin ayırt ediciliğinin yüksek olduğu, bu kapsamda işaret benzerliği bulunduğu, kullanımların işitsel, görsel ve anlamsal olarak benzerlik arzettiği, tüketici kitlesinde bağlantı olduğu ihtimali algısını oluşturabileceği, bu kapsamda bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ve iltibasa yol açabileceği, davacı tarafın sektörde daha eski olduğu, uzun süredir yatırım yapmış olduğu hususları tespit edilmiştir. Yine bilirkişi raporunda davacı tarafın SMK 151/2-b maddesine göre talep ettiği maddi tazminat miktarının dava tarihi itibarı ile 55.136,77 TL olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamına, bilimsel ve teknik verilerek uygun olduğu anlaşılan bilirkişi raporu mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir. Tüm dosya kapsamından davacının … sayılı “…” ibareli tescilli markasının bulunduğu, markanın 5. Sınıftaki ürünlere ilişkin faaliyetinin olduğu, bu markanın esaslı ve ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğu davalı tarafın “…” ibaresini ticaret unvanında kullandığı, daha sonra söz konusu bu ibareyi içeren marka tescili yaptırdığı, davalının faaliyet alanının davacı ile aynı olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda da değinildiği üzere davalının, davacıya ait markanın esaslı unsuru olan “…” ibaresini ticaret unvanında kullanması ve daha sonra marka tescili yaptırması davacının marka haklarına tecavüz teşkil edecek mahiyettedir. Diğer yandan söz konusu davalı kullanımı ve tescilinin davacının markası ile benzerlik, ilişkilendirme ve karıştırılma ihtimali barındırdığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 6769 sayılı SMK’nun 7/2-b maddesi uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkına tecavüz teşkil edecektir.
Davalı … adına tescilli … sayılı markanın, daha önceden davacı tarafça tescilli … sayılı “…” ibareli marka ile karıştırılma ihtimali de dahil iltibas oluşturduğu, davacının sessiz kalma sureti ile hak kaybına uğramadığı, bu hususun dosya kapsamında ispat edilmediği, bu itibarla davalı adına tescilli markanın hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, davalı şirket ticaret unvanında, davacı markasının ayırt edici ve esaslı unsuru olan “…” ibaresinin kullanılmasının hukuka uygun olmadığı, davacının markasal haklarına tecavüz ve davacı aleyhine haksız rekabet teşkil ettiği de anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından davalı fiillerinin 6102 sayılı TTK 54 ve devamı maddeleri kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği görülmektedir. Davacının tescilli markasındaki ayırt edici unsurun ve bu unsura ilişkin ibarenin davalı tarafça ticaret unvanı olarak tescil ettirilmesi, kullanılması, davalıya ait ürün ve hizmetlerin davacı ile ilişkilendirilmesine ve tüketici kitlesinde yanılgıya yol açmasına sebebiyet vereceği açıktır. Bu husus TTK 55/1-a maddesinde başkasının malları, iş ürünleri faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açacak yöntemlere başvurulmasının haksız rekabet teşkil edeceği belirtilmek suretiyle açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda davalılardan … adına … sayılı markanın tescil edilmiş olması, daha önceden tescil edilen davacı markasına vaki tecavüzü hukuka aykırı olmaktan çıkarmayacaktır. Konuya ilişkin 6769 sayılı SMK’nun 155.maddesinde açık hüküm bulunmaktadır. Bu yasal düzenlemeye göre tecavüz davasında sonraki tarihli tescil savunma olarak ileri sürülemeyecektir.
Bu yasal düzenlemeler, bilirkişi raporu, mahkememizce yapılan kabuller ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde davacının tescilli markasında bulunan “…” ibaresinin davacı markasının ayırt edici ve esaslı unsuru olduğu, davalı tarafça sonradan tescili yapılan markadaki “…” ibaresinin davacı markasına iltibas oluşturacağı, davacının tescilli markasında bulunan “…” ibaresinin davalı tarafça ticaret unvanında kullanıldığı, bu durumun davacı markasına tecavüz ve davacı aleyhine haksız rekabete neden olacağı bu nedenle davalı ticaret unvanındaki bu ibarenin terkinine karar verilmesi gerektiği, davalı adına tescilli … sayılı markanın benzerlik ve iltibas nedeniyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalının kullanımlarının davacı aleyhine haksız rekabet teşkil ettiği ve bu durum nedeniyle davacının 55.136,77 TL tutarında zararının bulunduğu, bu kullanım ve fiillerin davacının manevi haklarını zarara uğrattığı ve davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle davanın kabulüne karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Mahkememizce yapılan 14/06/2023 tarihli duruşmada; davanın kabulüne karar verildikten sonra davalıların haksız rekabette bulunduğunun tespitine, önlenmesine, davalı ticaret unvanında bulunan “…” ibaresinin davalı ticaret unvanından terkinine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne şeklinde hüküm fıkrası kurulmuştur. Burada davanın kabulüne karar verildikten sonra “davalı … adına tescilli …1 sayılı markanın hükümsüzlüğüne” ibareleri sehven yazılmamıştır. Zaten davanın tam kabulüne karar verilmesi bu durumun sehven yazılmadığını, bu ibare yazılmasa dahi davanın tam kabulüne karar verilmesinin sonucu etkilemeyeceği ancak infazda tereddüte yol açabileceği, sehven yapılan bu hatanın kararın mahiyeti ile uyumsuzluk arzetmediği ve tarafların durumlarını etkilemediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla sehven yapılan bu hata gerekçeli karar yazım aşamasında fark edilerek gerekçeli karar hüküm kısmında tamamlama yapılmak suretiyle düzeltilmiştir. Bu durum dosya kapsamına ve usul ekonomisine uygun bulunmaktadır. Mezkur nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kabulüne,
Davalıların eylemleri nedeniyle davacı aleyhine haksız rekabette bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin önlenmesine,
Davalı … Dental Diş Malzemeleri ve Tıbbi Gereçler San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret ünvanında bulunan “…” ibaresinin ticaret ünvanından TERKİNİNE,
Davalı … adına tescilli … sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden TERKİNİNE,
Maddi tazminat talebinin kabulü ile;
10000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebinin kabulü ile;
10000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1366,20 TL harcın davacı tarafından yatırılan 341,55 TL harçtan mahsubu ile eksik 1024,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 341,55 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’ne göre (haksız rekabet talebi nedeniyle) hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’ne göre (Maddi tazminat talebi yönünden) hesap ve takdir edilen 10.000 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’ne göre (Manevi Tazminat talebi yönünden) hesap ve takdir edilen 10.000 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 3463,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı Gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okunup anlatıldı.14/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı