Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/157 E. 2022/34 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/157
KARAR NO : 2022/34

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2022

Davalı vekili tarafından 03/12/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’a ait …/…, …/… ve …/… başvuru numaralı renk markaları, Türk Patent ve Marka Kurumunda tescilli olduğunu, davalı firmaya ait markaların renk markası olarak tescil edildiğini, söz konusu renk markalarının davalıya ait mal ve hizmetlere ait ayırt edici yönü olmadığını, davalı firmaya ait markaların ortalama tüketici dolayısıyla kamuya açık olan bu renklerin davacı firmanın tekeline verilmesi piyasadaki üreticinin renkler konusundaki seçenek özgürlüğünü sınırladırdığını ve renkleri tekeleştirmenin belli kişi veya kurumlara özel kullanım tahsis ettiğini, … renk markası için başvurucusu tarafından “…+…” renk öngörüldüğünü, davalı firmanın hangi sistematik düzende oturması gerektiğini belirtmediğini, …/… başvuru numaralı marka “şekil” olarak tescil edildiğini, Sınai Mülkiyet Kanunu Yönetmeliği’nin 7.maddesi 4.fıkrasına göre renk markasında “şekil” yer alması durumunda renk markası olarak değerlendirilemez olduğunu, hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, …/… başvuru numaralı marka “renk” markası … (pantone 2747c), gümüş (pantone 877c) olarak tescil edildiğini, davalının …/… numaralı başvurusu Avrupa Adalet Divanın 30.11.2017 Tarihli T-101/15 ve T-102/15 sayılı kararı doğrultusunda tescil başvurusunun reddine karar verildiğini, …/… başvuru numaralı renk markası “…” adı tescil edildiğini, Sınai Mülkiyet Kanununu Yönetmeliği’nin 7. Maddesi 4.fıkrasına göre bu markanın renk markası olarak korunabilmesinin mümkün olmadığını, davalıya ait …/…, …/… ve …/… başvuru numaraları markaların ayırt ediciliğinin bulunmaması nedeniyle hükümsüzlüğünü, davalıya ait söz konusu markaların TPMK’dan sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin … GmbH Avusturya’da yerleşik ve bu ülkenin kanunlarına göre kurulu bulunan bir şirket olduğunu, müvekkilinin markaları kendiliğinden doğal olarak ayırt edici karaktere sahip olduğunu, müvekkilinin …/… ve …/… sayılı markaların TPMK nezdinde SMK’da tanımlandığı ve SMK öncesi 556 sayılı KHK döneminde uygulandığı biçimiyle “Renk Markası” olarak korunmamakta olduğunu, müvekkilinin davaya konu edilen …/… nolu marka “… (pantone 2747c), gümüş (pantone 877c)” olarak belirlendiği kodlarla renk markası olarak korunduğunu, müvekkilinin üç markası da … ve gümüş … renklerden
oluştuğunu, bu renklerin geniş anlamda içecek ya da dar anlamda …
sektöründe kullanılması herhangi bir teknik ya da estetik zorunluluk veya gerekçeye
dayanmadığını, müvekkilinin … markasının, ilk … markası olduğunu ve sektördeki bu öncü konumu
dolayısıyla enerji içeceklerinde … – … … renk kombinasyonunu ilk kullanan da
yine müvekkili şirketi olduğunu ve ilk günden bu yana sektörde bu renklerin kendisiyle özdeşleştiğini savunduğunu, müvekkili şirketinin iş yeri adresi İTO kayıtlarına göre İstanbul’da olduğunu bu sebeple dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine (Çağlayan) gönderilmesini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini talep ve beyan etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Dava, markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Dosya kapsamında toplanan delilerde davalı tarafın Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmadığı ilgili marka kayıt belgelerinde vekilin yerleşim yerinin İstanbul olduğu, SMK 156/4-5.maddeleri uyarınca 3.kişiler tarafından marka sahibi aleyhine açılacak davalarda davalının yerleşim yerinin bulunmaması halinde yetkili mahkeme davanın açıldığı tarihte sicilde kayıtlı vekilin iş yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, dosya kapsamında davalının Türkiye’de yerleşim yerinin olmadığı, vekilinin iş yerinin adresinin İstanbul olduğu, davalı vekilinin 10/05/2022 tarihli cevap ve yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla, mahkememizce yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Mahkememizin yer bakımından YETKİSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE,
Yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Nöb. FSHHM’nin olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde talep edildiğinde dosyanın yetkili olan mahkemeye gönderilmesine, süresi içinde kanun yoluna gidilmeyerek kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurularak, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edebileceklerine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirileceğine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. İstinaf Dairesi nezdinde açık olduğuna dosya üzerinden verilen inceleme sonucunda karar verildi. 27/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır