Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/147 E. 2023/54 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/147 Esas
KARAR NO : 2023/54
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, bu iştigal alanı ile ilgili olarak, daha önce muhtelif yayın yolu ile (çamaşır kurutma askısını) yurt içinde ve yurt dışında üretmek ve satmak istemiş olduğunu, müvekkili şirketin bu ürünün davalı şirketçe üretilip, pazarlandığını; bu ürüne ait tasarımı TPE’de tescil ettirdiğini öğrenmiş olduğunu, davaya konu 31.10.2018 tarih ve … nolu tasarım tescilini haksız şekilde, önce… adına tescil edilmiş olduğunu,… de kendi adına olan tasarım tescilini, …’a devretmiş; … da davalı şirkete devretmiş olduğunu, davaya konu haksız tasarıma ilişkin TPE tarafından davalı şirket lehinde düzenlenmiş olduğunu, … nolu, “Tasarım Tescil Belgesi Sureti” ve bu numarada korunan tescilin , (1.2) numaralı ve (1.3) numaralı “Çamaşır Kurutma Aparatı” bulunmakta olduğunu, Davalı şirketin devir aldığı 31.10.2018 tarih ve … nolu tasarım tescilinin ilk sahibi görünen… nün gerçek hak sahibi olmadığını; bu şahsın devrettiği … da bu tasarım tescilin hak sahibi olmadığını, bu tasarım tescilini hak sahibi olmayan …’dan devralan davalı şirket de, hak sahibi olmadığını, ürünün, yıllardan beri ve ünlü sosyal medya kanalı olan …’de yayımlanmış ve halen yayımlanmakta olan bir ürün olduğunu, …’deki ilk yayım tarihi, 04.10.2012 olduğunu, Bu … sayfasına göre, “…” adlı kuruluş, davaya konu 2018 yılında tasarım tescili alınan ürünün haksız olarak alındığını açıkça ortaya koymakta olduğunu, Davalı şirketin ürünü ile, videolarda paylaşılan ürünün alanının da aynı olduğunu, davalı şirketin tescil edilen; … nolu tasarım tescilinden kaynaklanan hukuki haklarının davalı tarafça müvekkiline karşı kullanımının önlenmesini sağlayacak, 3. Şahıslara devrini engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararının verilmesini, Tescil Belgesinin hükümsüzlüğünü ve tescil kaydının terkinini, davalı şirket adına tescil edilen 31.10.2018 tarih ve … nolu tasarım tescil belgelerinden doğan hakların, davalı tarafça, müvekkile karşı kullanımının önlenmesini sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen cevap vermemiş münkir sayılmıştır.
DELİLLER
TPMK kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, … numaralı tasarım tescilinin önce… adına yapıldığını, daha sonra …’a devredildiğini ve … tarafından davalı şirkete devredildiğini, tasarım tescilinin çamaşır kurutma aparatı ürününe ilişkin olduğunu, söz konusu tasarımın başvuru ve tescil tarihinden çok daha önce sosyal medya kanalları üzerinden yayınlandığını, halen de yayınlanmakta olduğunu bu şekilde kamuya sunulduğunu iddia ederek, tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili yargılama safahatında dilekçelerde sehven maddi yazım hatası yaptıklarını, dava konusu ettikleri tasarım tescilinin … sayılı tasarıma ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davalı şirketin kurucusu tarafından sonradan kurulan davacı şirketin tasarımın hükümsüzlüğünü talep etmesinde meşru bir menfaatinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Dava, tasarım tescilinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Dosya mahkememizce tasarım uzmanı ve sınai mülkiyet uzmanı bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 14/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davalı adına tescilli tasarımın … isimli sosyal medya video mecrasında davalının tasarım tescilinden daha önce yayınlandığı, kamuya sunulduğu, kamuya sunulan tasarımların davalı adına tescilli tasarım ile birbiri ile ayırt edilemeyecek kadar benzerlik arzettiği, bu sebeple davalı adına tescilli tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığı tespitlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamına, bilimsel ve teknik verilere uygun olduğu değerlendirilen rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
6769 sayılı SMK’nun 81. Maddesinde tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için uyarıda bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanından çıkarmak, ithal işlemlerine tabi tutmak, tasarım haklarına tecavüz sayılan fiilleri oluşturmaktadır. 6769 sayılı SMK’nın 55/1 maddesinde tasarımın ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünüm olduğu belirtilmiştir. Somut olayda görünümden kaynaklanan bir tasarım söz konusudur. 6769 sayılı SMK’nın 56. ve devamı maddelerinde bir tasarımın kanunda belirtilen himayeden faydalanabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıması gerektiği düzenlenmiştir. Bu kapsamda bir tasarımın aynısı veya benzerinin, tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Bu durum tasarımın yeni ve ayırt ediciliği için aranan en önemli kriterdir. Başvuru veya rüçhan tarihinden önce tasarım yayın veya satış gibi tahdidi olmayan herhangi bir yöntemle kamuya sunulabilir. Başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde tasarımın bu şekilde kamuya sunulması durumunda bu tasarımın Türkiye’de yeni kabul edilebilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Buradan hareketle yurt dışında var olan veya kamuya sunulmuş olan herhangi bir tasarımın Türkiye’ye ilk kez getirilerek sahiplenilmesi tasarıma kanuni himayeyi bahşetmeyecektir. Tasarıma ilişkin yenilik kriteri mevzuat ve yüksek yargı içtihatlarında ve mahkememiz uygulamalarında bu şekilde değerlendirilmektedir.
Ayırt edicilik vasfına ilişkin olarak söz konusu tescilli tasarıma tecavüz fiilinin değerlendirilmesinde, tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim dikkate alınmalıdır. Burada bahsi geçen bilgilenmiş tüketici veya kullanıcı tasarıma konu ürün hakkında uzmanlığı bulunmasa da o ürün hakkında hiç bilgisi olmayan bir tüketici de değildir. Buradan hareketle bilgilenmiş kullanıcının ürünün ayırt edicilik vasfı hakkında belirli bir görüşü ve bilgisi olduğu kabul edilmektedir. Bu kapsamda bilgilenmiş kullanıcı tasarım ve tasarıma konu ürüne ilişkin normal bir kullanıcının dikkatinden kaçabilecek farklılıkları dikkate alabilecek ve bunların tercihinde göz önünde bulundurabilecektir. Başka bir söyleyişle bilgilenmiş kullanıcı tasarıma ilişkin ürün hakkında bilgi sahibi olan ve bu ürün hakkında bir deneyimi bulunan kişi olarak kabul edilmelidir. Somut olayda davalı tarafın tescilli bir tasarıma sahip olduğu anlaşılmakta ise söz konusu bu tescilli tasarımın Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında, davaya konu tasarımın tescil tarihi olan 31/10/2018 tarihinden önce 04/11/2015 ve 04/10/2012 tarihlerinde …, …, adresli url linklerinde yayınlandığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde söz konusu tasarımın tescil tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğu, bu itibarla yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşımadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davalının tescilli tasarımın, tasarım hukukuna göre korunamayacaktır. Bu itibarla, davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kabulüne,
Davalı adına tescilli … sayılı tasarımın Hükümsüzlüğüne,
Sicilden Terkinine, Alınması gereken 179,90 TL karar harçtan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 899,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı Gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okunup anlatıldı. 14/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
¸