Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/134 E. 2023/52 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/102 Esas
KARAR NO : 2023/42
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
Davacı vekili tarafından 06/09/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çeşme İlçesi AIaçatı Mahallesi’nde, “…” işletme adıyla ve “… Küçük Otel” kelimelerinden ve işaretlerinden oluşan tescilli markasını, 2011 yılından bu yana butik otel olarak faaliyet göstermekte olduğunu, sunulan hizmetin üstün kalitesi sonucunda tesis “…” adı ve “… Küçük Otel” markası ile haklı bir üne kavuşmuş, Türkiye’de aranan ve bilinen bir butik otel haline gelmiş olduğunu, “… Küçük Otel” kelimelerinden ve işaretlerden oluşan markanın; müvekkili adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde başvuru tarihi olan 14 Eylül 2012 itibaren 10 yıl süreyle geçerli olmak üzere 18.12.2013 tarihinde “…-Hizmet” numarası ile tescil edilmiş olduğunu, müvekkilinin markasının emtiasının “43- Yiyecek, içecek sağlama hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan Bakım hizmetleri”’ olduğunu, davalının “…” işletme adıyla Gökova’da butik otel olarak faaliyet göstermeye başlamış olduğunu, davalının ticaret unvanının ve işletme adının içinde “…” kelimesinin yer almakta olduğunu, davalının verdiği hizmet ile müvekkilinin verdiği hizmetin (butik otel) birebir aynı olduğunu, davalı, “… Gökova” adlı butik otellerinin reklamını internet üzerinden de yapmakta olduğunu, konaklama yeri sağlamaya aracılık eden sitelerde ilan vermekte olduğunu, davalıya İzmir … Noterliği’nin 01 Temmuz 2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi (İhtarname) gönderilerek,Davalının, İhtarname’yi tebliğ aldıktan 21 gün sonra, müvekkiline ait markanın tescil edildiği sınıf olan “43.” sınıfta, “yuccahouse gökova” adı ile marka tescil başvurusu yaptığı tespit edilmiş olduğunu, Davalının, müvekkiline ait otelin işletme adında ve tescilli markasında geçen “…” kelimesini ve işaretini, ticaret unvanında ve butik otelinin işletme adında kullanmak suretiyle karıştırılmaya yol açmakta olduğunu, kendisine gönderilen İhtarname’ye rağmen bu eylemlerine son vermemiş olduğunu, marka tescil başvurusunda bulunmak suretiyle karıştırılmaya yol açan önlemler almaya, haksız rekabet teşkil eden eylemlerine devam etmiş olduğunu belirterek, müvekkilinin marka hakkına tecavüz eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması için Davalının “…” kelimesini ve işaretini ticaret unvanında ve işletme adında kullanmaması ve Davacının verdiği hizmet ile ilişkilendirilebilecek herhangi bir şekilde kullanmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının marka hakkına Davalı tarafından tecavüz olunduğunun, fiilin haksız olduğunun ve haksız rekabetin mevcudiyetinin tespitini, haksız rekabetin men’ine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, davalının “…” kelimesini ve işaretini ticaret unvanından ve işletme -adından kaldırmasını, hizmet ile ilişkilendirilebilecek herhangi bir şekilde kullanmasının önlenmesini, kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, müvekkilinin marka tescili için başvuruda bulunduğunu, sürecin devam ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: TPMK kayıtları, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkilinin “… KÜÇÜK OTEL” şeklindeki markanın sahibi olduğunu, söz konusu markanın müvekkili adına 18/12/2013 tarihinde tescil edildiğini, davalının Muğla Gökova’da butik otelcilik faaliyetinde bulunduğunu ve bu faaliyeti esnasında “… GÖKOVA” işletme adını kullandığını, söz konusu otel işletmesinin reklamının internet üzerinden yapıldığını, bu amaçla reklamlar verildiğini, davalının bu şekildeki kullanımlarının müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve müvekkili aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, men’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, önlenmesine ve karar kesinleştiğinde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuru sürecinin beklenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi, durdurulması, men’i, ortadan kaldırılması ve ilan istemlerine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacının … sayı ile tescilli markanın sahibi olduğu, dava tarihi itibariyle markanın geçerli bulunduğu, davacıya ait markanın “… KÜÇÜK OTEL+ Şekil” Şeklinde olduğu, davalı tarafça “… TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ” şeklinde ticaret unvanı kullanıldığı, ayrıca Gökova Mahallesi Ula / MUĞLA adresinde “YUCCA HOUSE” şeklindeki isim ile otel işletmeciliği yapıldığı, ayrıca TPMK nezdinde … numara ile “… GÖKOVA + Şekil” şeklinde marka tescil başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce konuya ilişkin olarak bilirkişi görevlendirilmiş ve rapor aldırılmıştır. Söz konusu raporda davacıya ait markanın, davalıya ait işletmede iltibas yaratacak şekilde kullanıldığı, davacıya ait markanın baskın unsurunun … ibaresi olduğu, somut olaydaki kullanımın orta seviyede bilince ve dikkat düzeyine sahip tüketiciler tarafından davacıya ait marka ve işareti ile davalı tarafça yapılan kullanım arasında bağlantı kurulabileceği, yanılgıya düşülebileceği ve bu itibarla iltibas teşkil edebileceği tespitleri yer almıştır. Somut olaya, dosya kapsamına ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Konuya ilişkin 6769 sayılı SMK’nun 7/1 ve 2 maddesinde marka korumasının tescil yoluyla elde edileceği ve marka tescilinden doğan hakların münhasıran marka sahibine ait olduğu, markanın kullanımına izin verme ve yasaklama yetkilerini içeren bu münhasır hak kapsamında marka sahibinin, markasının izinsiz kullanımı durumunda bunu engelleyebileceği hususları düzenlenmiştir. Yine kanunun 29. Maddesinde markanın 7. Madde de belirtilen biçimlerde kullanılmasının, tecavüz teşkil edeceği açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda davacıya ait tescilli markanın ayırt edici unsuru “…” kelimesidir. Davalı tarafça yapılan kullanımlarda ise davacıya ait markanın ayırt edici unsuru olan “…” ibaresi olduğu şekilde kullanılmış, ayırt edici olmayan unsur olarak ise davalı … … ibaresi ve … ibaresi eklenmiştir. Bu durum, davacıya ait markanın ayırt edici unsuru olan “…” ibaresi yönünden iltibas teşkil etmektedir. Diğer yandan, davacıya ait marka 43. Sınıfta, geçici konaklama hizmetleri, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, hayvan bakım evleri hizmetleri, sınıflarında kaydedilmiş, davalı tarafça otel işletmeciliği sektöründe söz konusu ibare kullanılmıştır. Bu itibarla somut olayda tescilli marka ile kullanım arasında sınıfsal benzerlik ve aynılık da söz konusudur. Zaten dosyada mevcut başvuru evrakından davalının “…” ibaresini içeren marka başvurusunun, davacı ile aynı 43. Sınıfta yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacıya ait tescilli markada ayırt edici unsur olan “…” ibaresinin davalı tarafça aynı sektörde otel işletmeciliğinde birebir aynı olarak kullanıldığı, bu durumun işitsel, görsel ve fonetik açıdan ortalama algı ve seçiciliğe sahip tüketici nezdinde yanılgıya sebebiyet verebileceği, marka ve davalıya ait işletme arasında benzerlik bulunduğu izlenimini verebileceği, bu açıdan iltibasa yol açabileceği hususunda mahkememizde vicdani kanı oluşmuştur. Bu durum diğer yandan 6102 sayılı TTK 54 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet fiilini de oluşturmaktadır. Bu sebeplerle iltibas nedeniyle davalı tarafın kullanımlarının, davacının marka haklarına tecavüz ve aynı zamanda davacı yararına haksız rekabet teşkil ettiğinin kabulünde hukuki zorunluluk bulunmaktadır. Diğer yandan davalı, davacıya ait tescilli markanın esaslı ve ayırt edici unsuru olan “…” ibaresinin ticaret unvanında da kullanmaktadır. Bu durum da davacının marka haklarının ihlali niteliği taşımakta ve bu ibarenin davalının ticaret unvanından terkini gerekmektedir. Bu itibarla davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın kabulü ile,
Davacı adına tescilli … numaralı markadan kaynaklanan haklara, davalı tarafça tecavüzde bulunulduğunun ve davalı kullanımlarının davacı aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE,
Haksız rekabet ve tecavüzün men’ine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
Davalının ticaret unvanı ve işletme adında bulunan “…” ibaresinin ticaret sicil kaydından terkinine,
Hüküm kesinleştiğinde hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede masrafları davalıya ait olmak üzere ilanına, hükmün kesinleşmesinden itibaren davacının 3 ay içerisinde başvurması gerektiğinin ihtarına,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 179,90 TL peşin karar harcının davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 5.947,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan toplam 11,50 TL yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı Gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan inceleme neticesinde karar verildi.02/06/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı