Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/132 E. 2023/65 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/132 Esas
KARAR NO : 2023/65
DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin 2005 yılından bu yana elektrik motorları ve redüktör imalatı sektöründe hem ulusal hem de uluslararası düzeyde kazandığı deneyimler ve saygın markalarla yaptığı iş birlikleriyle müşterilerine en etkin çözümleri sunarak tercih edilen itibarlı bir şirket pozisyonuna ulaşmış vaziyette olduğunu, müvekkilinin ürettiği ürünlerin ve kullandığı marka ile sektöründe en üst sıralarda yer aldığını, tanınan bir marka haline geldiğini, “… ….” markasının tescil sahibi Firma ile 17/05/2021 tarihinde Münhasır Distribütörlük Sözleşmesi imzaladığını, Sözleşmenin 2. Maddesi gereği münhasır dağıtım bölgesinin Türkiye olduğunu, Merkez İtalyan Firmasının onayı ile … başvuru numarası ile Müvekkili Şirket tarafından Türk Marka Patent kurumuna ilgili markanın tescili başvurusunda bulunulmuş ve 02.07.2021 tarihi itibariyle de şekli inceleme aşamasının tamamlanmış olduğunu, Davalı Şirketin ise müvekkili ile aynı sektörde faaliyette bulunmakta olduğunu, tüm bu yasal münhasır hak sahipliğine rağmen, kendisine tanınmış herhangi bir hak ve yetki olmaksızın ticari evrak ve belgelerinde, ticari faaliyetlerinde “… ….” markalı ürünlerini bulundurmakta ve firmanın web sitesinde de marka üzerinde hak sahibi olduğu izlenimi yaratacak şekilde markayı kullanmakta olduğunu, Söz konusu kullanımlara ilişkin 24/09/2021 tarihinde Karşıyaka … Noterliğinin … yevmiye numaralı e tespit tutanağı ile Karşı Taraf’ın web sitesine ilişkin tespit yapılarak tutanağa geçirilmiş olduğunu belirterek davalı Yan’ın “… ….” markasının hiçbir yetki ve hak sahibi olmaksızın kullanımı ile marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin tespitini, wın eurasıa fuarında … markalı ürünlerin teşhir edilmemesi, satış teklifinde bulunulmaması ve markaya ait logonun kullanılmaması yönünde ilk duruşma günü beklenmeksizin çok acele olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı Şirkete ait web sitelerinden markanın kaldırılması yönünde öncelikle ve ilk olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini , esasa ilişkin olarak da markaların web sitelerinden kaldırılmasını, fiillerin durdurulmasını ve tecavüzün giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen cevap vermemiş, münkir sayılmıştır.
DELİLLER
TPMK kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, Müvekkili Şirketin 2005 yılından bu yana elektrik motorları ve redüktör imalatı sektöründe hem ulusal hem de uluslararası düzeyde kazandığı deneyimler ve saygın markalarla yaptığı iş birlikleriyle müşterilerine en etkin çözümleri sunarak tercih edilen itibarlı bir şirket pozisyonuna ulaşmış vaziyette olduğunu, müvekkilinin ürettiği ürünlerin ve kullandığı marka ile sektöründe en üst sıralarda yer aldığını, tanınan bir marka haline geldiğini, “… ….” markasının tescil sahibi Firma ile 17/05/2021 tarihinde Münhasır Distribütörlük Sözleşmesi imzaladığını, Sözleşmenin 2. Maddesi gereği münhasır dağıtım bölgesinin Türkiye olduğunu, Merkez İtalyan Firmasının onayı ile … başvuru numarası ile Müvekkili Şirket tarafından Türk Marka Patent kurumuna ilgili markanın tescili başvurusunda bulunulmuş ve 02.07.2021 tarihi itibariyle de şekli inceleme aşamasının tamamlanmış olduğunu, Davalı Şirketin ise müvekkili ile aynı sektörde faaliyette bulunmakta olduğunu, tüm bu yasal münhasır hak sahipliğine rağmen, kendisine tanınmış herhangi bir hak ve yetki olmaksızın ticari evrak ve belgelerinde, ticari faaliyetlerinde “… ….” markalı ürünlerini bulundurmakta ve firmanın web sitesinde de marka üzerinde hak sahibi olduğu izlenimi yaratacak şekilde markayı kullanmakta olduğunu, Söz konusu kullanımlara ilişkin 24/09/2021 tarihinde Karşıyaka … Noterliğinin … yevmiye numaralı e tespit tutanağı ile Karşı Taraf’ın web sitesine ilişkin tespit yapılarak tutanağa geçirilmiş olduğunu belirterek davalı …’ın “… ….” markasının hiçbir yetki ve hak sahibi olmaksızın kullanımı ile marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin tespitini, wın eurasıa fuarında … markalı ürünlerin teşhir edilmemesi, satış teklifinde bulunulmaması ve markaya ait logonun kullanılmaması yönünde ilk duruşma günü beklenmeksizin çok acele olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı Şirkete ait web sitelerinden markanın kaldırılması yönünde öncelikle ve ilk olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini , esasa ilişkin olarak da markaların web sitelerinden kaldırılmasını, fiillerin durdurulmasını ve tecavüzün giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması giderilmesi taleplerine ilişkindir.
Dosya mahkememizce bilirkişi heyetine tevdi edilerek, rapor aldırılmıştır. Dosyada mevcut 01/06/2022 tarihli ve sınai mülkiyet uzmanı Dr. … ile Sektör bilirkişisi elektrik mühendisi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının … sayılı markasının dava tarihinde tescilli olmadığı, bültende ilan edilmemiş olduğu, dava dışı … …. Adına WIPO nezdinde … sayı ile tescilli “… Logo” ibareli markanın ülkemizde tescilli marka olarak değerlendirilemeyeceği, davacının bu markaya dayanarak talepte bulunamayacağı, bu markanın uyuşmazlıkta dikkate alınması durumunda ise dava dışı … ….’nın dağıtıcısı veya bayisi olmayan davalının internet sitesindeki ve teklif mektubundaki kullanımlarının 6769 sayılı SMK 7/5 ve 152.maddeleri kapsamında hukuka uygun kullanım olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davalı kullanımlarının söz konusu markalardan doğan hakları ihlal etmediği, tespitlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamına, bilimsel ve teknik verilere uygun bulunduğu anlaşılan rapor mahkememizce benimsenerek hükme esas alınabilir kabul edilmiştir. Somut olayda incelenmesi gereken uyuşmazlık davalı kullanımlarının dava dışı yabancı menşeili şirkete ait ve yabancı ülkede tescilli markaya tecavüz teşkil edip etmediği, davacının bu konuda talepte bulunma hakkının bulunup bulunmadığı ve davacının haklarının ihlal edilip edilmediği hususlarında toplanmaktadır. Yukarıda değinilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davacının marka hakkına tecavüz iddiasına mesnet bir markasının bulunmadığı, davalı tarafça internet üzerinden reklam ve tanıtım yapılarak dava dışı şirkete ait markaya konu ürünlerin satışının yapması veya davacıdan daha düşük bedelde teklif sunulması marka haklarına tecavüz teşkil etmeyecektir. Davalının söz konusu reklam satış veya teklif eylemlerinde ürünlerin orijinal olmadığı, sahte veya taklit olduğu yönünde bir iddia ise dosya kapsamında bulunmamaktadır. Diğer yandan bu husus 6769 sayılı SMK’nun 7/5 maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre; ” marka sahibi üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içerisinde gerçek kişilerin kendi ad veya adreslerini belirtmesi, malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması, özellikle aksesuar, yedek parça veya eş değer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hallerde markasının kullanılmasını engelleyemeyecektir. Yine SMK 152. Maddesinde sınai mülkiyet hakkı korumasına konu ürünlerin hak sahibi veya onun izni ile 3. Kişiler tarafından piyasaya sunulmasından sonra bu ürünler ile ilgili fiiller hakkın kapsamı dışında kalır, marka sahibi 1. fıkra hükmü kapsamına giren ürünlerin 3.kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçlı kullanılmasını önleme hakkına sahiptir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, davalı taraf fiillerinin yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında herhangi bir hak ihlali oluşturmayacağı ve hukuka aykırı fiil olarak kabul edilemeyeceği mahkememizce değerlendirilmiştir. Davalının fiilleri, orijinal olmadığı iddia ve ispat edilmeyen ürünleri, marka haklarını ihlal etmeksizin orijinal ürünlerin reklam, tanıtım, satışa sunma gibi fiiller olduğu bu durumun SMK 152.maddesinde düzenlenen hakkın tüketilmesi kapsamına girdiği, davalı kullanımlarının iyiniyetli olmadığının dosya kapsamında ispat edilmediği anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın reddine, Alınması gereken 269,80 TL karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine, Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda Gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okunup anlatıldı. 14/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı