Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/125 E. 2023/22 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/125 Esas
KARAR NO : 2023/22
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2023

Davacı vekili tarafından 05/10/2021 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bizzat kendisinin yaptığı tasarımını; Türk Patent ve Marka Kurumunda 19/02/2021 tarihinde … tescil numarası ile başvuru tarihi olan 18/08/2020 tarihinden itibaren korunmak üzere kendi adına tescil ettirmiş olduğunu, davalılardan …- … Mobilya Tekstil İth.ihr.san.ve Tic.ltd.şti.nin müvekkilinden tasarıma konu koltuklardan satın almış olduğunu, daha sonrasında müvekkilinin herhangi bir muvafakati bulunmamasına rağmen üretime geçerek mobilya sektörüne bu ürünleri sunmuş olduğunu, diğer davalı … Ticareti — …’ın ise müvekkilinden temin etmiş olduğu tasarımın iskeletini kendi ürünüymüş gibi çoğaltarak “…” ismiyle satışını yapmış, sosyal medya hesaplarında işbu koltukların reklamını yaparak müvekkiline ait tasarımlar üzerinden haksız kazanç sağlama saiki ile hareket etmiş olduğunu, davalıların eylemlerinin müvekkilinin nezdinde büyük maddi zararlara sebebiyet verdiğini, Bornova … Noterliği’nin 28/07/2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalılar tarafından yapılan tecavüzün durdurulmasını, piyasaya sürülen ürünlerin toplatılmasını ve satışının durdurulması hususunun ihtar edilmiş olduğunu, ihtarnameye karşı davalılar tarafından gönderilen cevabi yazılarda; müvekkiline ait tasarımın kendilerince üretildiği ve satışının yapıldığını belirtmiş olduklarını, tecavüzün varlığının açıkça sabit olmuş olduğunu belirterek müvekkilinin tasarım haklarına yapılan tecavüz eylemlerinin önlenmesi ve giderilmesini , tecavüz teşkil eden ürünlere el konulması ve tasarımın sağladığı haklara tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını, masraflar tecavüz edenlere ait olmak üzere, el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesini veya tasarımın sağladığı haklara tecavüzün önlenmesi için kaçınılmazsa imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait … tescil numaralı ürünün yenilik vasfını taşımamakta olduğunu, zira davacı tarafından senelerdir kullanılmakta olduğunu, davacı tarafından yeni olduğundan ve yalnız kendileri tarafından üretildiğinden bahisle tescile konu edilen ürünün, dilekçemiz ekinde sunmuş oldukları fatura, broşür, katalog, youtube videoları ve sosyal medya görsellerinden de görüleceği üzere senelerdir üretilegelmekte olduğunu, Davacının yan ürünü kendi buluşuymuş gibi lanse etmekte olduğunu, bahse konu ürünün davacının tasarım başvuru tarihinden seneler öncesi ilk olarak Yurt dışında sonra da Türkiye’ de piyasaya sunulmuş olduğunu, Dolayısıyla davacının ürününün yenilik kriterine haiz olmadığını, kamuya mal olmuş bir ürün olduğunu, davaya konu ürünün Türkiye’ de ilk defa iskelet sisteminin çalışma prensiplerini çözen, uygulayan ve tasarlayan kişinin müvekkili Yıldırım Metal isimli iş yerinin sahibi olan … olduğunu, bahse konu ürünün 2015 yılından bu yana dünyanın çeşitli ülkelerinde üretildiğini ve bu ürünün sosyal ağlar üzerinden piyasaya sunulduğunu yakınen bildiğini; youtube videoları üzerinden akıllı mobilya olarak adlandırılan ürünün şemasını çıkarmış, mekanizmasını oluşturmuş ve iskeletini tasarlamış olduğunu, bu ürünü ilk defa tasarlayan ve üretenin müvekkil … olduğunu davacının sunmuş olduğu … video kaydından da açıkça görülmekte olduğunu, Davacının; müvekkilerinden Anılan Profil hakkında sunduğu beyanların yalnızca iddia mahiyetinde olduğunu, herhangi bir delil ile desteklenmemiş olduğunu, müvekkilinin yalnızca davacıdan almış olduğu ürünleri satan kişi olduğunu, davacının yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmayan tasarımının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplerini içerir hükümsüzlük davalarının bekletici mesele yapılmasının yasal zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
TPMK kayıtları, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli … numaralı tasarıma, davalılar tarafından üretim ve çoğaltım yapılarak “…” ismiyle satışa sunulduğunu, sosyal medya hesaplarından reklamlarının yapıldığını, müvekkilinin bu eylemler nedeniyle maddi zarara uğradığını, tecavüz oluşturan bu eylemlerin durdurulması için noter aracılığıyla davalılara ihtar gönderildiğini iddia ederek, müvekkilinin tasarım haklarına yapılan tecavüzün önlenmesine, giderilmesine, tecavüz teşkil eden ürünlere el konulmasına, tecavüzün devamına ilişkin tedbirlerin alınmasına, tecavüzlü ürünlerle ilgili cihaz ve makine gibi araçların imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı adına tescilli … numaralı ürünün yenilik vasfını taşımadığını, ürünün senelerdir üretildiğini ve kullanıldığını, tasarıma konu ürünün davacı tarafça tasarım başvurusu yapıldığı tarihten seneler önce yurt dışında ve sonra Türkiye’de piyasaya sunulduğunu, tasarımın kamuya mal olmuş bir ürün olduğunu, ürün iskeletinin müvekkili … tarafından geliştirildiğini ve tasarlandığını, bu konuda patentin hükümsüzlüğüne ilişkin dava açacaklarını, ileride açacakları bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ederek, davanın reddini savunmuştur.
Dava, tescilli tasarıma tecavüzün önlenmesi ve giderilmesi istemlerine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nun 81. Maddesinde tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için uyarıda bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanından çıkarmak, ithal işlemlerine tabi tutmak, tasarım haklarına tecavüz sayılan fiilleri oluşturmaktadır.
6769 sayılı SMK’nın 56. Maddesinde bir tasarımın kanunda belirtilen himayeden faydalanabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıması gerektiği düzenlenmiştir. Bu kapsamda bir tasarımın aynısı veya benzerinin, tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Bu durum tasarımın yeni ve ayırt ediciliği için aranan en önemli kriterdir. Başvuru veya rüçhan tarihinden önce tasarım yayın veya satış gibi tahdidi olmayan herhangi bir yöntemle kamuya sunulabilir. Başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde tasarımın bu şekilde kamuya sunulması durumunda bu tasarımın Türkiye’de yeni kabul edilebilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Buradan hareketle yurt dışında var olan veya kamuya sunulmuş olan herhangi bir tasarımın Türkiye’ye ilk kez getirilerek sahiplenilmesi tasarıma kanuni himayeyi bahşetmeyecektir. Tasarıma ilişkin yenilik kriteri mevzuat ve yüksek yargı içtihatlarında ve mahkememiz uygulamalarında bu şekilde değerlendirilmektedir.
Ayırt edicilik vasfına ilişkin olarak söz konusu tescilli tasarıma tecavüz fiilinin değerlendirilmesinde, tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim dikkate alınmalıdır. Burada bahsi geçen bilgilenmiş tüketici veya kullanıcı tasarıma konu ürün hakkında uzmanlığı bulunmasa da o ürün hakkında hiç bilgisi olmayan bir tüketici de değildir. Buradan hareketle bilgilenmiş kullanıcının ürünün ayırt edicilik vasfı hakkında belirli bir görüşü ve bilgisi olduğu kabul edilmektedir. Bu kapsamda bilgilenmiş kullanıcı tasarım ve tasarıma konu ürüne ilişkin normal bir kullanıcının dikkatinden kaçabilecek farklılıkları dikkate alabilecek ve bunların tercihinde göz önünde bulundurabilecektir. Başka bir söyleyişle bilgilenmiş kullanıcı tasarıma ilişkin ürün hakkında bilgi sahibi olan ve bu ürün hakkında bir deneyimi bulunan kişi olarak kabul edilmelidir.
Somut olayda davacı tarafın tescilli bir tasarıma sahip olduğu anlaşılmakta ise de dosyada mevcut 18/07/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda, söz konusu tasarımın davacının tescil başvurusundan önce kamuya sunulmuş olduğu ve bu nedenle kanunda aranan yenilik vasfını taşımadığı ve tecavüze ilişkin korumaya dair yasal düzenlemelerden faydalanamayacağı değerlendirilmiştir. Söz konusu rapor dosya kapsamına, bilimsel ve teknik verilere uygun bulunarak mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir. Rapor ve dosya içeriğinden davacıya ait tescilli … sayılı (1 ve 2) numaralı tasarımların ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin tescil tarihinden çok öncesinden beri kamuya sunulduğu, davalılardan …’ın sosyal medya hesaplarında tescil tarihinden daha önce söz konusu tasarıma ilişkin ürün görsellerinin paylaşılmış olduğu, bu kamu ile paylaşma tarihinden daha sonra davacının tasarım tescil başvurusunda bulunmuş olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
Davalı … duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Davalı … Tekstil İthalat İhracat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tekstil İthalat İhracat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Alınması gereken 179,90 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile, eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.189,75 TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan toplam 17 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı Gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 19/04/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim….
e-imzalı