Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/117 E. 2022/3 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/117
KARAR NO : 2022/3

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Davacı vekili tarafından 31/05/2019 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nun … Mobilya Tekstil San. Tic. A.Ş’de 2004 yılı Eylül ayında çalışmaya başlamış olduğunu, … Mobilya A.Ş. … tarafından kurulmuş ve hayata geçirilmiş Türkiye’nin 2. büyük mobilya fabrikası haline getirilmiş olduğunu, müvekkilinin anonim şirketi hissedarı olduğunu, genel müdür olarak görev yaptığını, şirketin marka, patent, faydalı model gibi tüm yeniliklerinin müvekkili tarafından yapılmış olduğunu, marka patent başvurularının TPMK nezdinde yapılmış başvurular, alınmış hakların müvekkili tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu, … Mobilya Tekstil San. Tic. A.Ş. tarafından kullanılmış ve yararlanılmış olduğunu, yapılan tasarım, faydalı model patent sayısının yaklaşık olarak 500 adet olduğunu, Davacının şirkete kazandırdığı marka, patent, faydalı model ve benzeri TPE belgeleri anlamında yararlanma hakkının … Mobilya Tekstil San. Tic. A.Ş.’de kaldığı için bu işler nedeniyle alacak istemlerinin olduğunu dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirkette 2014 yılı Ekim ayında çalışmaya başlamış olduğunu, Müvekkili şirket nezdinde sadece genel müdür olarak görev yapmamış, ticaret sicil kayıtlarından ve imza sirkülerinden anlaşılacağı üzere davacı şirket hissedarı olup aynı zamanda şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmış olduğunu, Davacının 20.04.2017 tarihli istifaname başlıklı Urla Noterliği’nin … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile istifa etmiş olduğunu, istifa metninde de dava konusu talep alacakları olduğuna dair bir talebe yer vermemiş olduğunu, Müvekkili şirketin de ihtara karşılık Gaziantep … Noterliği’nin 26/04/2017 tarih, … Yevmiye numaralı ihtarname ile davacının iddialarının doğru olmadığını ve şirketi tek başına imza yetkilisi olarak 20.04.2017 tarihli istifa beyanı doğrultusunda işlem yapılacağını ifade etmiş olduğunu, Müvekkili şirket markasının “…”, Davacının çalıştığı dönemden çok daha önce tescil edilmiş bir marka olduğunu, müvekkilinin markası üzerinde hakkının söz konusu olmadığını, davacının patent hakkına dayalı talebine ilişkin kendisine ait bir buluşu söz konusu olmadığını böyle bir hak talebinin mümkün olmadığını, Faydalı model olarak bahsedilen tescillerin Müvekkili şirket adına kayıtlı olduğunu, Müvekkili şirketin ARGE departmanı tarafından gerçekleştirilen tasarımlar olduğunu, TPMK kayıtlarında hizmet ilişkisine dayandırılan tasarımcı kaydının 554 Sayılı KHK 14.maddesi kapsamında ücret hakkı doğurmayacağını, Davacı ile Müvekkili şirket arasında patent haklarına dair imzalanmış özel bir sözleşme olmadığını belirterek; davanın öncelikle usuli ve zamanaşımı itirazları dikkate alınarak davanın usulden reddini, arabuluculuk tutanağına göre davadaki taleplerin tutanağa ve usule uygun açılmadığını belirterek davanın reddini, usuli itirazlarının dikkate alınmaması halinde tüm delillerin toplanarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Her ne kadar dosya görevsizlikle mahkememize gelmiş ise de görevsizlikle gelen mahkeme dosyasına sunulan 19/01/2021 tarihli arabuluculuk sözleşmesi dikkate alındığında davacının işçi alacakları yanında sınai haklar bedeli şeklinde bir talebin olduğu, bu talebin dayanağı marka, tasarım veya patentin hangileri olduğuna dair ibarenin veya hangi hakların ihlalinden doğduğuna dair ayrıntının olmadığı, yine dosyadaki arabuluculuğun işçi işveren uyuşmazlıklarına yönelik arabuluculuk olduğu, davamız yönünden ticari uyşmazlıklara yönelik arabulucuğun gerçekleşmesi gerektiği, dosya kapsamında usulüne uygun bir arabuluculuk tutanağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibariyle 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca ticari alacak ve tazminatlar arabulucuğa tabii tutulmuştur. Yasa, bu tür davalar için arabulucuğu dava şartı olarak öngörülmüştür.
7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/a maddesi uyarınca ticari alacaklar ve tazminat talepleri dava şartı olarak arabulucuğa tabii tutulmuştur. Bu nedenle öncelikle, tarafların arabuluculuk sürecine gitmeleri ve uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözmeleri gereklidir. Bu süreç tüketilmeden dava açılması mümkün olmayıp, sürecin başlatılması bir dava şartı olarak öngörülmüştür. Bu nedenle, dava şartı eksikliğinden ötürü tazminata ilişkin davanın usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine,
Alınması gereken 80,70 TL karar harcının yatırılmadığı anlaşıldığından, harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan toplam 45,10 TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 8,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verildiğinden; AAÜT.’ ne göre belirlenen miktarın yarısı 3.687,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.02/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır