Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/99 E. 2021/189 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/99 Esas
KARAR NO : 2021/189

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2021

Davacı vekili tarafından 10/11/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ilçesinden çıkarılan içme suyunun, müvekkili … Belediyesi tarafından marka tescili yapılan ve şişelenerek pazarlanan ilk kaynak suyu olma özelliği taşımakta olduğunu,“… …” veya sadece “…” ibaresinin, müvekkili tarafından üretilip pazarlanan sular üzerinde 1970 yılından itibaren kullanılan ilk ambalajlı su markası olduğunu, müvekkili tarafından Türkiye’nin ilk su markası olarak … Belediyesi tarafından 50 yıldır kesintisiz bir şekilde kullanılmış ve maruf hale getirilmiş olduğunu, … kaynağından çıkan suyun, henüz makineli dolumun olmadığı zamanlarda, elle, önce teneke, sonra cam şişelere doldurularak pazarlanmış olduğunu,“…” ibaresi müvekkili olan … Belediyesi adına 8 Ocak 1969 tarihinde Sanayi Bakanlığı nezdinde marka olarak tescil edilmiş olduğunu, … Tic. Ltd. Şti.’nin kötüniyetli bir şekilde, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu “…” esas unsurlu markaları kendi adına tescil ettirmekte olduğunu ve bu markaları yaptığı sözleşmelerle diğer davalılara kullandırmakta olduğunu, davalı …’ın bu kapsamda; davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne lisans, bu şirket de diğer davalı … San. ve Tic. A.Ş.’ne alt lisans vermiş olduğunu, bu şirketin Kocaeli ilinde şişelediği sular ise davalı … … Pazarlama Tic. A.Ş. tarafından “… ” adı ve markası altında pazarlanmakta olduğunu, davalıların hiç birinin “…” su markası üzerinde gerçek ve hukuka uygun herhangi bir hak sahipliği bulunmadığını, üretip pazarladıkları suların da … ile ve de bu ilçedeki tarihi kaynaktan çıkan ve tüm dünyada müvekkilinin … markası ile şöhret bulmuş olan su ile herhangi bir ilgi ve alakası bulunmamakta olduğunu, davalıların, müvekkilin marka haklarına tecavüz oluşturan “…” marka ve “….com.tr” alan adı kullanımları ile … ilçesiyle hiçbir ilgisi olmayan suların buradan çıkarılıp şişelendiği izlenimi veren aldatıcı pazarlama ve üretim faaliyetlerinin devam ettiğini, davalıların müvekkilinin hak sahibi olduğu “…” markası etrafında yürüttükleri bütün ticari faaliyetleri haksız, kötü niyetli ve ticari dürüstlüğe açık bir şekilde aykırı olduğunu, Davalılar tarafından kötüniyetli olarak kullanıldığını ve/veya kullandırıldığını ve müvekkil Belediyenin marka hakkına ve haksız rekabet kurallarına karşı tecavüz oluşturduğunun ve bu kullanımların haksız olduğunun tespitini haksız rekabetin men’i ile davalıların buna ilişkin eylemlerin durdurulmasını ve bu eylemlerin bütün sonuçları ürünlerin üretimini, pazarlamasını, dağıtılmasını, ve üretim satışa vasıta olan her türlü makina-araç-gerece el konulmasını ve …/…,…/…, …/…, …/…,…/…, …/… numaralı davalılar tarafından başvurusu yapılan markaların hükümsüzlüğünü, markaların amblemini/şekil/marka ismi taşıyan her türlü ürünün piyasadan toplatılmasını, imhasını ve ortadan kaldırılmasını, yargılama neticesinde verilecek kararın tam metninin Türk Patent ve Marka Kurumuna bildirilmesi ile ülke çapında yayın yapan en yüksek tirajlı gazetelerde ilan edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirketine ait ambalajlı su kategorisinde geniş ürün yelpazesi ve dağıtım ağıyla uzun yıllara dayanan tecrübesi ile faaliyet gösterdiğini, Müvekkili … A.Ş. ile diğer davalı … … PAZARLAMA A.Ş. arasında “… ” markalı ürünün üretilmesine yönelik bir sözleşme imzalanmış olduğunu, … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’nün 03/09/2019 tarih ve MS.41.09 sayılı üretim izni ile üretim gerçekleştirilmiş olduğunu, ancak davalılardan … SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ve … … PAZARLAMA A.Ş.’nin taahhütlerine uymadığı için protokoller feshedilmiş olduğunu, dava konusu markalardan “… ” markasının Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelediğinde diğer davalıların uhdesinde bulunduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin usul ve mevzuata aykırı hiçbir işlemi olmadığını, Bu kapsamda dava konusu olan “… ” markası … tescil numarası ile diğer davalı… LTD şirketi adına TP nezdinde tescilli olduğunu, müvekkilinin …” ibareli marka dışında herhangi bir markaya ilişkin olarak kullanımı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar … … Ltd. Şti., … Tic. Aş. ve … … … Aş. ‘ye usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen süresinde cevap sunulmadığından münkir sayılmasına.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
04/08/2021 tarihli bilişim uzmanı ve marka vekili bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; www…com.tr alan adlı internet sayfası incelemesinde; “Müşteri Hizmetleri” başlığıyla … iletişim bilgisiyle, “… Mah. …Cad. No:../… …-Ankara” şeklinde adres bilgisi ve “…” ile “…” konumunda iki fabrika adresinin belirtildiğini, “…” esas ibareli içme suyu ürünlerine ait bilgiler olduğunu, ürünler alanında “… ” ve ”…” markalı içme sularının bulunduğunu, ilgili internet sayfasının “…” markalı içme suyu ürünlerine ilişkin ticari faaliyetine ait olduğunu, 17.10.2019 günü oluşturulan www….com.tr İnternet sayfası yetkililerinin … iletişim bilgisiyle, “… Mah. …. Cad. No:…/… …-Ankara” adresinde faaliyet gösteren “… … Pazarlama Ticaret A.Ş.” isimli firma şeklinde belirtildiği, www…com.tr isimli internet sitesinde “…” esas ibaresinin içme suyu emtiasında, hem alan adı hem de site içeriğinde, ticari faaliyetleri ile ilgili ticari etki yaratacak biçimde mahiyette kullanıldığını, davalı … Ltd. Şti.nin iyi niyetinin korunmayacağına karar verilmesi halinde …/… -…/… ve …/… sayılı markaların hükümsüzlük şartlarının oluşacağını, bu tespitler doğrultusunda …/… — …/… ve …/… sayılı markaların davalı … Ltd. Şti. Tarafından tescilinin kötü niyetli olmadığına dair hukuki nitelemenin Sayın Mahkeme’ce davalı … Ltd. Şti.’nin kötü niyetli olduğuna karar verilmesi halinde …/… – …/… ve …/… sayılı markaların hükümsüzlük şartlarının oluşacağını ,Davalılardan … A.Ş.’nin, …/… sayılı “…” ve …/… sayılı “… ” markalarla ilgili alt lisans sözleşmesini 2019 tarihinde alt lisans alan sıfatıyla imzaladığını ,bu tespitler doğrultusunda alt lisans sözleşmesine konu …/… sayılı “…” ve …/… sayılı “… ” markalarının sahibi olan diğer davalı …. Ltd.Şti.’nin Sayın Mahkeme’ce kötü niyetli olduğuna karar verilmesi halinde …/… sayılı “…” ve …/… sayılı “… ” markalarına ilişkin olası hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olacağını, aksi durumda bu markalar yönünden olası hükümsüzlük kararının kesinleşme tarihinden ileriye doğru hüküm doğuracağını, dosyada mevcut 23.05.1983 tarihli imtiyaz sözleşmesinde, 1985, 1988 ve 1995 tarihli protokollerde ve İzmir FSHHM’nin …/… E. sayılı kararı ile karara dayanak yapılan 2002 tarihli kira sözleşmesinde yer alan marka hakkının aidiyetine ilişkin maddelerin, …” ibaresinden ve “üst üste yatay çizgiler üzerine istiflenmiş büyük bir su damlasına benzeyen” şekilden ibaret markanın içme suyu emtiasında gerçek sahibinin davacı Belediye olduğuna karar verilmesi halinde, “…” ve “…” ibaresinin ve “üst üste yatay çizgiler üzerine istiflenmiş büyük bir su damlasına benzeyen” şeklin içme suyu etiketlerinde, www….com.tr — isimli internet sitesi alan adında ve site içeriğinde yer alan kullanımların, TTK.md.55/1-a.4’deki başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler alma (iltibas) kapsamına girebileceğini rapor etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın hükümsüzlük sebepleri 6769 sayılı SMK’nın 25. Maddesinde gösterilmiştir. Bu madde’ye göre; SMK’nın 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. SMK’nın 6. Maddesinde haller;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda ise marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Sınai Mülkiyet Kanunun 6/9. maddesi uyarınca kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir. Tescil başvurusu sırasında kötü niyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak öne sürülebilmesi mümkün olduğu gibi, sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de mümkündür. Çünkü bu düzenlemeler, esasen, TMK’nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibarettir (Yargıtay HGK 16/07/2008 T., 2008/11-501 Esas, 2008/507 Karar).
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; dava konusu …/…, …/… ve …/… nolu markalara yönelik kötüniyetli tescil sebebi ile mahkememizde …/… esas sayılı dosyası dava açıldığından ve derdest olduğundan bu markalara yönelik davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında alınana bilirkişi raporu dikkate alındığından davalıya yönelik kötü niyetli tescil davaları var ve devam ederken esaslı unsurları … olan …/… “…”, …/… “… “, …/… “… ” marka başvurularını davalardan etkilenmemek amaçlı olduğu, iyiniyetli olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davacıya ait tescilli bir marka olmadığı, internet sitesi kullanımlarının markasal olduğu anlaşılmakla marka ve haksız rekabet davaları yönünden davasının reddine karar verilmiştir. Yine gazetede ilan hükmü SMK.m.149 uyarınca tecavüz halinde olacağı dosyamız kapsamında tecavüz olgusunun olmayışı, hükümsüzlük davalarında ilan hakkının olmayışı dikkate alınarak davacı talebi yerinde görülmemiştir.
Yine hükümsüzlük davasının tarafının Davalı … Ltd.Şti olduğu diğer davalıların olmadığı, yine diğer davalılar yönünden hükümsüzlük ve haksız rekabet şartlarının oluşmadığı her ne kadar kısa kararda davalı … Sanayi İnşaat Ticaret Anonim Şirketi hakkında hüküm kurulmamış ise de sehven maddi hatadan kaynaklı olduğu bu hatanın gerekçeli kararın hüküm kısmında düzeltilmesine karar verilerek davalılar … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, … … Suları Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi ve … Sanayi İnşaat Ticaret Anonim Şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kısmen kabulüne
Dava konusu …/…, …/… ve …/… nolu markalara yönelik kötüniyetli tescil sebebi ile mahkememizde …/… esas sayılı dosyası dava açıldığından ve derdest olduğundan bu markalara yönelik davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine
Davalı … şirketi adına kayıtlı dava konusu …/… “… “, …/… “… “, …/… “… ” markalarının kötüniyetli tescil sebebi ile hükümsüzlüğüne sicilden terkinine
Davacının sair taleplerinin reddine
Davalılar …, … … ve … şirketleri yönünden davanın reddine
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılmış olan 54,40 TL harçtan mahsup edilerek, eksik 4,90 TL harcın davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın … Pazarlama Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, dava kısmen kabul edildiğinden AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, dava kısmen reddedildiğinden AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı …’a ödenmesine,
Davalılar … ve … … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar … ve … …’ye ödenmesine,
Bu dosya bakımından davada red/ kabul oranının davacı ile davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti. Arasında takdiren %50- %50 olduğuna yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından 1.801,20 TL yargılama giderinin %50’si olan 900,6 TL’nin davacıdan alınarak davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti. tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti. üzerinde bırakılmasına,
Davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 7,80 TL’nin %50’si olan 3,9 TL’nin davacıdan alınarak, davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti. ödenmesine, kalan kısmın davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti. taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan toplam 7,80 TL’nin davacıdan alınarak davalı … tarafına ödenmesine,
Davalı … … tarafından yapılan toplam 8,50 TL’nin davacıdan alınarak davalı … … tarafına ödenmesine,
Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri ve vekili olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.13/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)