Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/93 E. 2021/156 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/93 Esas
KARAR NO : 2021/156

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Davacı vekili tarafından 22/10/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 24/01/2017 tarihinden itibaren on yıl süreyle 13/12/2017 tarihinde …/… başvuru numarası ile tescillenen … markası ve logosunun müvekkili … ve yetkilisi olduğu müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkilniin kendisine ait olan … markası ile yıllardır güzellik merkezi olarak faaliyette bulunduğunu, davalı şirketin de … markası ile aynı logoyu taşıyan tabela ve konseptle müvekkili ile aynı sektör ve aynı şehirde ( İzmir ) faaliyet gösterdiğini, davalıya ait …/… tescil numaralı… markasının, müvekkili şirketin tescil tarihinden sonra 28/01/2020 tarihinde tescil edildiğini,… markasının logosunun müvekkili şirkete ait markanın logosu ile birebir benzer şekilde internet ortamında yer alan tanıtım ve reklamlarda, işyerinde, tüm ürün ve hizmetlerde bilfiil kullanıldığını ve menfaat elde edildiğini, bu durumun iltibas oluşturduğunu, markanın dışında bulunan … çerçeve, çerçevenin renkleri, boyutu ve kalınlığı, … ile … kelimelerinin yazıldığı yer, … ile … kelimelerinin iki tarafından bulunan çizgiler, markadaki yazıların puntoları,… kelimelerinin kalın yazı stili, … kelimelerinin ince yazı stili kullanılarak yazılması durumlarının mevcut olduğunu ayrıca davalının TPMK tarafından tescil edilen … makasının logosu ile işyerinde, internet sitelerinde ve verdiği reklamlarda kullandığı logosunun farklı olduğunu, bu durumun haksız rekabet ve tecavüze neden olduğunu, davalıya Bornova … Noterliği’ nin 06/07/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve 30/07/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davanın olumsuz yanıtı üzerine iş bu davanın açıldığını belirtmiş, davalı şirketin müvekkili şirkete ait markaya ( logoya ) tecavüzünün tespiti, önlenmesi, fillerin durdurulması, tecavüzün giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davacılar tarafından, müvekkiline ait …/… tescil numaralı markanın kendi adlarına kayıtlı olan …/… tescil numaralı markaya tecavüz ettiğinden bahisle dava açılmış ise de; davacının davasının usul ve yasaya aykırı olduğu bu sebeple kabul etmediklerini, müvekkilinin kendisine ait olan ” …” MARKASININ … Sınıfta …/…. numarası ile TPMK nezdinde tescil edildiğini, marka korumasının başlangıç tarihinin 28/01/2020 olduğunu, …/… numaralı markanın TPMK kayıtlarına göre hak sahibinin … ve … olduğunu bu sebeple davacı … San. Tic. A.Ş yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafça her ne kadar …’ in … San. Tic. A.Ş’ ne marka hakkını devrettiğine dair noter devir belgesi sunmuş olsa da ilgili devir TPMK sicil kaydına işlenilmemiş olduğunu, bunun yanında iş bu davanın marka üzerinde hakkı olan tüm hak sahipleri tarafından birlikte hareket edilmek sureti ile açılması gerektiğini bu sebeple her iki hak sahibinin de ( … ve … ) birlikte hareket etmesi bir dava şartı olduğundan iş bu davanın dava şartı yokluğunun reddinin gerektiğini, davacı tarafından sunulan devir sözleşmesinde markanın devri açısından sakat bir işlem niteliğinde olduğunu, markanın üzerinde iki kişinin hak sahipliği var iken sanki ilgili markanın tüm hak ve yetkileri tek kişiye aitmiş gibi … tarafından tüm hak ve yetkilerin … San. Tic. A.Ş’ ye devrilmiş olmasının usulsüz bir işlem olduğunu, davacının iltibas/benzerlik ve tecavüz iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin markasında … çerçevesi, renkleri, boyutu, kalınlığı, markadaki yazıların puntoları, yazı stilleri, … şekil ve çizgilerinin kullanılmak suretiyle yapıldığını iddia etmiş ise de bu iddiaların abesle iştigal olduğunu, marka görüntülerinin mevcut olduğunu, markaların oluştuğu kelimeler arasında hiç bir benzerlik olmadığı gibi anlam açısından ve kelimelerin okunuşu dolayısıyla fonetik açısından da bir benzerliğin bulunmadığını, markaları oluşturan kelimelerin yazılımında kullanılan haf fontlarının tamamen birbirinden farklı olup hiç bir benzerliği bulunmadığını, davacı tarafın ihtarnamesine karşı müvekkili tarafından İzmir … Noterliği’ nin 25/08/2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, davacının amacının müvekkilin ticari itibarını ve piyasa nezdinde güvenilirliğini sarsmak, pazar payını düşürmeye çalışmak olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
07.08.2021 Tarihli marka vekili bilirkişi raporunda özetle; Davalının filli kullanımlarının ve markasının Türk Patent ve Marka Kurumu Sınıflandırmasına göre … sınıfta yer alan “…”ne- ilişkin olması ve davacının …/… sayılı dayanak markasının aynı sınıfta yer alan aynı hizmette tescilli olması nedeniyle taraf markaları arasında sınıfsal yönden ayniyet olduğunu, davacı markası ile davalının fiili kullanımları arasında semantik ve fonetik olarak hiçbir benzerlik bulunmadığını, marka ve işaretin ayırt edicilik fonksiyonunu yerine getiren asli unsurların (…-…) tamemen birbirinden farklı olduğunu, marka ve işarette kullanılan … ve … renklerin kimsenin tekeline bırakılamayacağını, kelimelerin ve yazım stillerinin farklılık gösterdiğini, taraf marka ve işaretinde yer alan ibarelerin … şeklin içine yerleştirilmesinden ve … isimlerinin her iki yanında düz çizgi kullanılmasından kaynaklanan tertip yönünden kısmi benzerliğin global açıdan ortalama tüketicinin anılan marka ve işareti karıştırma ihtimalinin varlığını kabul için tek başına yeterli olmadığını rapor etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda ise marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur.Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında, raporda da belirtildiği üzere; tarafların marka ve işaretlerinin ayırt edicilik fonksiyonunu yerine getiren asli unsurların (…-…) tamemen birbirinden farklı olduğunu, marka ve işarette kullanılan … ve … renklerin kimsenin tekeline bırakılamayacağını, kelimelerin ve yazım stillerinin farklılık gösterdiğini, taraf marka ve işaretinde yer alan ibarelerin … şeklin içine yerleştirilmesinden ve … isimlerinin her iki yanında düz çizgi kullanılmasından kaynaklanan tertip yönünden kısmi benzerliğin global açıdan ortalama tüketicinin anılan marka ve işareti karıştırma ihtimali bulunmadığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacıların davasının reddine,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik 4,90 TL karar harcının davacı taraflardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’ne göre belirlenen miktar, 5.900 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan toplam 849,80 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 8,50 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı.29/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)