Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/89 E. 2021/232 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/89 Esas
KARAR NO : 2021/232

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Men’i, Maddi- Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Davacı vekili tarafından 15/10/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Türkiye’ nin ilk ve en büyük … olduğunu, 50 yılı aşkın süredir sahip olduğu tecrübenin yanı sıra muhtelif sektörlere … üretimi yaptığını, Türkiye İtibar Endeksi (TİE) 2018 Araştırması’na göre …, …sektörünün en itibarlı markası seçildiğini, iş bu nedenle müvekkil şirkete ait markanın zaman zaman kötü niyetli üreticiler tarafından hukuka aykırı olarak kullanılmakta ve müvekkil şirketin tanınırlık ve itibarından yararlanılmakta olduğunu, müvekkil şirkete ait marka tescil belgesi de dilekçe ekinde sunulduğunu, davalı tarafından iş bu markanın hukuka aykırı olarak kullanılmış ve haksız rekabet kuralları açıkça ihlal edilmiş olduğunu, davalının bu eylemlerinin tespiti için 12.12.2019 tarihinde mahkemeye müracaat edildiğini, başvuru sonucunda gerekli incelemelerin yapıldığını, …/… Değişik İş sayılı dosyası verilen kararda; “…davalının “ …” markalı ürünlerinin talep edenin tescilli “…” ibareli markası ile iltibas yaratacak düzeyde ve karıştırma riskinin olduğu” tespit edildiğini, yine aynı dosya nezdinde verilen kararda ayrıca “… iltibas yaratacak düzeyde ve karıştırma riski bulunan “…” ibaresinin … ürünlerinde kullanıldığı belirlendiğinden bu kullanımın tedbiren önlenmesine, bu ibareyi taşıyan ürünlerin toplatılmasına, el konulmasına ve yediemin olarak ihtiyati tedbir talep eden üzerine bırakılmasına” karar verildiğini, anılı işlemlerin icrası yazısı için mahkeme tarafından Batman İcra Dairesine yazı yazıldığını ve işlemlerin başlatıldığını, Batman İcra Dairesi’ nin …/… E. sayılı dosyası üzerinden işlemlerin yürütüldüğünü, anılan değişik iş dosyasının kararının akabinde ise davalı tarafın müvekkilin marka hakkına tecavüz niteliğindeki eylemlerinin kesin olarak durdurulması ve müvekkilin uğramış olduğu zararların tazmininin sağlanması amacıyla zorunlu arabuluculuk görüşmeleri gerçekleştirildiğini, anlaşma sağlanamadığını, davalının marka hakkına tecavüzü sebebiyle müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını, bu zararın hem fiili hemde yoksun kalınan kazancı kapsadığını, davalının marka hakkına tecavüz teşkil eden filinin aynı zamanda haksız eylem niteliğinde olduğundan müvekkili lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirtmiş, davalı tarafından gerçekleştirilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin men’ine, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyası nezdinde verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının devamına, davalının hukuka aykırı eylemleri nedeni ile müvekkile vermiş olduğu zararın ve davalının markaya tecavüz nedeniyle elde ettiği kazancın tespitine, müvekkil lehine fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL maddi tazminatın varsayımsal lisans yöntemi ile belirlenmesine ancak mahkemece varsayımsal lisans yöntemine göre hesaplama yapılamaması halinde tarafımıza Yargıtay içtihatları uyarınca yeni hesap yönteminin belirlenmesi amacıyla süre verilmesine, işbu yöntemlerden hiçbiri ile hesaplamama yapılamaması halinde ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun haksız rekabeti düzenleyen 54. Madde ve devamına göre hesaplama yapılmasına, müvekkili lehine 2.500,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine, iş bu dava nezdinde müvekkil lehine hükmedilecek maddi ve manevi tazminatın delil tespiti tarihinden itibaren işleyecek avans oranları üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Mahkememizin 22/02/2021 tarihli ön inceleme tensip tutanağı ile davalı taraf cevap vermediğinden münkir sayılmasına karar verilmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
02/09/2021 tarihinde mali müşavir bilirkişiden alınan raporda özetle; Davacı tarafın davaya uyarlanmasını talep ettiği, “ lisans örneksemesi” yöntemine göre kendilerinden lisans örneği talep edilmiş olduğunu, davacı tarafın bu konuda bir bildiriminin olmadığını, ayrıca benzer sektörlerden lisans örneği temin edilemediğini, davalı tarafın, karşı tarafa ödeyebileceği örnek lisans bedeline ilişkin olarak, markanın işlerliğine göre malın faydasına , maliyetine ve aynı zamanda tarafların esas alınabilecek pazarlık güçlerine bağlı olduğunu, Hesaplama Başlangıç tarihinin 12.12.2019 ( tespit davasının açıldığı tarih) bitiş tarihinin 15.10.2020 dava açılış tarihleri arası baz alınarak yapıldığına, bilirkişi raporuna konu dosyadaki delil ve belgeler, somut olayın özellikleri de dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, tarafların normalde lisans sözleşmesi yapması halinde davacı tarafın davaya uyarlanabilecek sürede 7.105,25 TL yoksun kalınan kazancı oluştuğunu rapor etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Mahkememizin …/… değişik iş nolu dosyası kapsamında; …’a ait … Mah. … Cadde No:… … adresinde bulunan işyerinde yapılan tespitte … ibare+ logo bulunan ve her bir kutuda 6 (altı) adet … bulunan, 6 (altı kutu) … satış için iş yerinde bulundurulduğu tespit edilmiştir. Davalının markasal kullanımı ile davacı markası arasında görsel ve işitsel anlamda benzer olduğu, son iki harfinin farklı olduğu, bu durumun davacı markasını ayırt edici hale getirmediği, hitap ettikleri tüketici kitlesinin benzer olduğu, tüketici nezdinde karıştırmaya mahal verecek durumda olduğu ve davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporları dikkate alındığında davalı eyleminden dolayı davacının SMK.m.151/2-c uyarınca yoksun kaldığı kazancın 7.705,25 TL olduğu anlaşılmıştır. SMK’nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak 2.500 TL manevi tazminatın kabulü uygun görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kabulü ile,
Davalı tarafından gerçekleştirilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin men’ine,
7.705,25 TL maddi tazminatın ve 2.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans oranları üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 697,12 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan TL harçtan 307,60 TL harçtan mahsubu ile eksik 389,52 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 307,60 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar, tecavüz davası da dikkate alınarak arttırılmakla, 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 2.500 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan ana dosyada yapılan toplam 969,70 TL yargılama gideri ile birlikte …/… D.iş sayılı dosyasında yapılan toplam 2.944,15 TL olmak üzere toplam 3.915,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.03/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)