Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/86 E. 2021/93 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/86 Esas
KARAR NO : 2021/93

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli),
Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından 18/7/2018 tarihinde başvurusu yapılan … başvuru numarası ve … tescil numarası ile … markasının tescillendiğini, müvekkiline ait marka logo, faaliyet gösterilen sektör, davalı firma ile benzer ve tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olduğunu, müvekkiline ait … nın Davalı tarafından” … olsun” ibaresiyle … başvuru numarası ile 16/12/2019 tarihinde başvurusunun yapıldığını, marka hakkına tecavüz etmekte olduğunu, davalının, müvekkilinin tescilli markasını, bu markaya konu iş ve beraberindeki kompozisyon özellikleri ile birlikte kullanmakta olduğunu, müvekkilinin markasına iltibas ve tecavüz yaratarak TTK’nin 56. Ve 57. Maddelerindeki haksız rekabette bulunmakta olduğunu, müvekkilin İnternet sitesinin … olduğunu, davalıya ait İnternet sitesinin “…” şeklinde kullanıldığını, kullanılan logolarda ise müvekkilinin temel unsurlarının … ve pusula olduğunu, davalı tarafın … olsun sloganını kullanarak müvekkiline ait logoyu ve ismi daha da vurgulayarak kendi tescilsiz markalarını müvekkilin tescilli markasıyla bağdaştırmış olduğunu, davalının “…” ibaresinin ve pusula logosunun kullanımının halk nezdinde iltibasa sebep olması sebebi ile davalı tarafından işletme adı olarak “…” ibaresinin kullanılmasının durdurulmasını ve önlenmesini, davalı tarafından İnternet sitesi alan adı olan “…” İnternet sitesine erişimin engellenmesini ve kullanımının yasaklanmasını, 3.000 TL maddi tazminat, 5.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ve artan eksilen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkilinin tecavüz nedeniyle yoksun kaldığı kara ilişkin olarak şimdilik 2.000TL yoksun kalınan karın ,dava tarihinden itibaren işleyecek ve artan eksilen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak ,ilgililere tebliğ edilmesini ve Türkiye’de tirajı en yüksek 3 gazete de ilanen duyurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 16/12/2019 tarih ve … başvuru numarası ile “… ” sloganı ve 42. Sınıfta tescil aldığını, davacının marka başvurusunun 41. Sınıfta olduğunu, …. firmasının 03/05/2019 tarihinde kurulmuş olduğunu, 2019 Kasım ayında … tarafından akredite olmuş akabinde T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş olduğunu, Müvekkilinin bu kapsamda asansör periyodik kontrolü, … standardı akreditasyonu ile 30411 sayılı 04/05/2018 sayılı Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliği kapsamında yürütülmekte olduğunu, müvekkilinin ticaret sicil gazetesinde yayınlanan tebligat adresine noter kanalı ile tebliğ edilmiş bir ihtarname bulunmadığını, 556 sayılı KHK 74/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini; yine SMK 29/2 maddesi uyarınca kullanımı olmayan ve dava tarihi itibari ile en az 5 senedir tescilli olmayan markalarına dayanarak açtığı marka tecavüzü davasının ve SMK’ya dayanan tedbir ve tazminat talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU: Mahkememizce alınan 20/05/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; Davacıya ait olan … numaralı markanın 41. Sınıf mal ve hizmet listesinde “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans» kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). tescilli olup, koruma süresi devam ettiğini,
Davalıya ait olan … marka için 42. sınıf bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hızmetlerin test edilmesi, bilgisayar hizmetleri, bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karsı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması bakımı ve güncelleştirmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi. internet arama motoru sağlama, hostıng, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri, bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri, grafik sanat tasarım hizmetleri, (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç) sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri ” başvuru yapılmışsa da 16/10/2020 tarihinde marka için yapılan itirazlar üzerine tam red kararı verildiği,
Davacı firma 24.10.2017 tarihinde kurulmuş ve tescil edilmiş olup her ne kadar markası 41. Sınıfta tescilli olsa da faaliyet alanı Nice sınıflandırması 42. Sınıf kapsamında bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri, mühendislik hizmetten, mühendislik ve mimarı tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlenn test edilmesi kapsamında periyodik bakım ve sertifikasyon hizmetleri olduğu,
Davalı firma 03.05.2019 tarihinde tescil edilmiş ve kurulmuş olup, faaliyet alanı Nice sınıflandırması 42. Sınıf kapsamında bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri, mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimarı tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi, asansör periyodik bakım hizmetleri olduğu,
SMK kapsamında markaya tecavüz açısından yapılan değerlendirmede davacı markasının 41. Snıf kapsamında tescilli olması ve tanınmış marka olduğuna ilişkin bir iddia yada dosyada yeterli kanaat olmaması» … kelimesinin kalite bildirmesi nedeni ile tek başına ayırt edici vasfının olmaması, davalının … olarak kullanımının olması, … … kelimesi dışında yer alan unsurlann^jgörsel olarakC renk, şekil) karıştırılmaya sebep olacak benzer olmaması nedeni iIe>SMK. markaya tecavüz kapsamında tecavüzün varlığı konusunda nihai takdi^Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte hem sınıfsal hem de işaret açısından benler olmadıkları tespit edildiği,
Haksız rekabet açısından yapılan incelemede davalı ve davacının her ikisinin de aynı alanda faaliyette oldukları tespit edilmiştir ancak davalının ticaret unvanı tescilli olup, davalının ticaret unvanını, iş ve faaliyetlerinde kullanmasının TTK kapsamında yasal zorunluluk olduğu,
Tarafların markasal kullanımlarında ortak olan kısım … olup, ancak davalı yan … olarak kullanmakta olup, … harflerine bir öncelik vermemekte, bu 4 harfi ön plana çıkartmaya farklı puntalarla farklı renkte yazmaya çalışmamaktadır, bununla birlikte … kelimesi tertip, düzen, emniyet manasına geldiğinden aslında yapılan işin kalitesini, vasfını da bildirmektedir. Bu açıdan kullanımın tekel olarak davacıya bırakılması söz konusu olamayacağı gibi davalının … şekildeki ” …” şeklindeki kullanımının da esasında, anonim bir denizcilik sloganın tekrarı niteliğinde olması nedeni ile davacıya ait tekel oluşturamayacağı için, davacının firması ile karışıklığa sebep olması söz konusu değildir. … dışındaki şekil unsurlarında davacı tarafın kanaat şekli daha ön planda olup, şekiller arasında da benzerlik tespit edilemediği, tarafların markasal kullanımlarının renk, yazı karakteri, işaret benzerliği açısında da TTK’ nin 55 ı-a/4 kapsamında karışıklığa sebep olacak düzeyde benzer olmadığının tespit edildiği, haksız rekabet konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu, markaya tecavüz ve haksız rekabet açısından yukarıdaki değerlendirmeler yapılmış ise de nihai takdiri mahkemeye ait olduğundan DAVACININ OLASI TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN İNCELEME yapılmadığı,
Davanın Tazminat Konusu; Davacı yanın, 2017 yılında yürürlüğe giren SMK.’ nin md.151/I (Davacımn marka ihlali ile oluşan FİİLİ KAYBI) ile 151/2-b (Olası thlalcinin Markaya Tecavüzü sonucu Elde Edebileceği Tahmini Kazanç Yöntemi) tercihi uyarınca; Davacının Olası Fiili Kazanç Kaybı ve Yoksun Kalınan Kazancın Hesaplanması” ndan ibaret olduğu,
Tarafların Mali Kayıtlan ve Gelir Tablosu hesapları üzerinde yapılan incelemede;
Davacı ve Davalı taraflara ait İncelenen ticari defter ve mali / muhasebe kayıtlarının. Genel Kabul Görmüş muhasebe usul ve esasları ile ilgili Türk Ticaret Kanununa uygun tutulduğunun tespit edildiği ve SAHİBİ LEHİNE DELİL OLARAK KABUL EDİLEBİLECEĞİ görüş ve kanaatine ulaşıldığını,
Markaya Tecavüz Döneminin tespitinde,
Davalı firmanın 03.05.2019 Kuruluş ve Tescil tarihinden itibaren aynı iş kolunda faaliyet gösterdiği için Markaya tecavüzün kullanılmaya başlandığı 03.05.2019 tarihi ile, davacının dava dilekçesini mahkemeye sunduğu 08.10.2020 tarihine kadar olan 523 günlük dönemin esas alındığını,
Davacının, olası ihlalcinin marka ihlalinden kaynaklanan haksız rekabete bağlı FİİLİ KAZANÇ KAYBI olarak,
Davacı …. firmasının 2019 ve 2020 mali yıllarına ait bilançolarının mukayesesinde; Pasifteki 2 Yıllık KVYK + UVYK artış farkı toplamı 1.353.932,37-TL olduğu, 2020 yılında davacı … firmasının bilanço pasifinde 1.353.932,37-TL. Yabancı Kaynak — Borç artışı olduğu tespit edildiğini, dava Dönemi 523 günde ise; 1.3S3-932.37-TL / 730 Gün = 1.854,70 TL / Günlük Borç Artış Farkı olduğunu, 1.854,70 TL Günlük x 523 GÜN Dava Dönemi = 970.008,10 TL Artış Farkı olduğunu,
TAZMİNAT HESABINDA Davacının Dava Dönemi için 970.008,10 TL Artış Farkı Tutarının Asgari %01 ile Azami %03 arasında Fiili Kazanç Kaybı olabileceği değerlendirildiği, Asgari %01 x 970.008,10 TL = 9.700.08 TL Fiili Kazanç Kaybı sonucuna ulaşıldığını, Azami %03 x 970.008,10 TL = 29.100,24 TL Fiili Kazanç Kaybı sonucuna ulaşıldığını, Davacının YOKSUN KALDIĞI KAZANÇ tespiti davalının 523 Günlük DAVA DÖNEMİ İNCELEMESİNDE, Günlük Bazda yapılan Hesaplamada,
Davalının Dava Döneminde; Günlük Net Satış ortalaması 2.763,04 TL ve %50 pozitif artış olduğu tespit edildiği,
Davalının Dava Döneminde Günlük Net Kar Ortalaması (% 13,5) oranında azalarak, – (271,25 TL) ve negatif ZARAR’ da olduğu.
Genel olarak, Satışlarda ki yıllara sari artışa bağlı olarak, kural olarak Net Kar’ ın da artması gerekir iken, özellikle 2019 yılında Satış göstermediği ve zararla kapattığı, 2020 yıllan Dava Döneminde Davalının Net Zarar gösterdiği, Yıllara sari artan Satış gelirlerinin muhtemelen yatırıma yönlendirildiğinin değerlendirildiğini,
Davacının YKK Hesaplamasında;
Günlük Net Kar / (Zarar) 271,25 TL ‘ nin 525 gün dava dönemi ile çarpılması sonucu, (271,25 TL x 525 Gün = 142.406,25 TL) hesaplandığını, Davacının Genellikle bu tutarın % 01 civarında Kardan Yoksun kalınacağı değerlendirildiğinden, 142.406,25 TL x %01 = 1.424,06 TL Tutarında Kardan Yoksun Kaldığı sonucuna ulaşıldığını,
DAVACI …’ NİN İHLALCİNİN MARKA TECAVÜZÜNDEN DOĞAN ZARARI VE TAZMİNAT TESPİTİ ( 03/05/2019 – 08/10/2020 tarihleri arası 523 Gümlük )
Asgari Fiili Kazan Kaybı Asgari 9.700,08-TL, Azami Fiili Kazanç Kaybı 29.100,24-TL Yoksun Kalınan Kazanç Kaybı Asgari 1.424,06-TL, Azami 1.424,06-TL Asgari Tazminat Azami 11.126,14-TL, Azami 30.524,30-TL olduğu, manevi tazminatının takdirinin mahkemeye ait olduğu,
Hesaplanan maddi tazminat tutarının asgari 11.126,14-TL ile azami 30.524,30-TL arasında alacağı sonucuna ulaşıldığını, kesin tespit ve değerlendirmenin oluşacak nihai kanaate göre mahkemenin tasarrufunda olduğu, kesin tespit ve değerlendirme sonucunda manevi tazminat tespitinin de dava dosyası üzerinden oluşacak nihai kanaate göre mahkemenin tasarrufunda olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği görülmüştür.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Tarafların markasal kullanımlarında ortak olan kısım … olup, ancak davalı tarafın … olarak ünvanını kullanmakta olduğu, … harflerine bir öncelik vermediği, bu 4 harfe yakınlaştıracak şekilde kullanımının mevcut olmadığı, bununla birlikte … kelimesi tertip, düzen, emniyet manasına geldiği ve aslında yapılan işin kalitesini, vasfını da bildidiği, davalının … şekildeki ” …” şeklindeki kullanımının da esasında, anonim bir denizcilik sloganın tekrarı niteliğinde olması nedeni ile davacıya ait tekel oluşturamayacağı için, davacının markası ile karışıklığa sebep olmayacağı, … dışındaki şekil unsurları yönünden benzerlik bulunmadığı, tarafların markasal kullanımlarının renk, yazı karakteri, işaret benzerliği açısında da TTK’ nin 55 ı-a/4 kapsamında karışıklığa sebep olacak düzeyde olmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının, davasının REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik 4,90 TL karar harcının davacı taraftan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.491,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 16,30-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’ ne göre belirlenen 5.900,00-TL vekâlet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 16/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır