Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/61 E. 2021/100 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/61 Esas
KARAR NO : 2021/100

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Müvekkilinin … Tescil numaralı … ödemiş markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin marka tescil talebinin Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 40. sınıf bakımından reddedilerek 4. ve 9. sınıflar bakımından kabul edilmiş olduğunu, davalı şirketin … URL adresli kurumsal internet sitesinde … adı altında organik tarım faaliyetinde bulunduklarını, … ibareli markalarına dair “enerji üretim hizmetleri” emtiasında hiç bir faaliyet alanı görülmediğini, davalı …’ ne ait … başvuru numaralı “…+şekil” ibareli markasının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ nun 9. maddesi uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmadığı sebebiyle markanın ilgili sınıf bakımından iptaline karar verilmesini, davalı tarafın … başvuru numarasıyla “enerji üretim hizmetleri”nin yer aldığı 40 sınıfta yeni başvuru yapmış olduğunu, logosunun müvekkiline çok benzediğini belirterek tedbiren durdurulmasını, … numaralı markanın 40. Sınıfta hükümsüzlüğünü ve markanın iptalini talep etmiştir.
SAVUNMA: Müvekkilinin “…” ibareli markasını organik gıda sektöründe uzun yıllardır ciddi biçimde kullanmakta olduğunu, … tescil numaralı emtialarında yer alan 40. Sınıfın içerisinde “gıda işleme hizmeti” emtiasında markanın müvekkilinin esas faaliyet alanına bağlı olarak yoğun biçimde kullanılmakta olduğunu, sektöre gıda işleme hizmetini fason üretimle vermekte olduğunu, ürünleri işledikten sonra iç ve dış piyasaya “dökme” olarak tabir edilen biçimde sunmakta olduğunu, marka altında gerçekleştirmekte olduğunu, üçüncü kişi firmalarla bu fason gıda üretim ve işleme dair yapılan sözleşmelerin ve faturalarının olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU: Mahkememizce alınan 18/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı şirketin 2015 ila 2020 yılları ticari deterleriin incelendğini, açılış ve kapanış onaylarının zamanında yapıldığını, defterlerin genel kabul görmüş muhasebe usul ilke, prensipl ve yasalara uygun olduğunu, 2018 ve 2019 yılları tüm satış faturalarının üzerinde ( … ” …) şeklinde açık mavi rekte ve dikkati çekecek şekilde basılı olduğunun tespit edildiğini, bunun bir kullanım olup olmadığının değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğunu, dava tarihinden 5 yıl önceki, 14/08/2015 ila dava tarihi olan 14/08/2020 tarihli dönem içinde kesilmiş faturalar üzerinde yapılan incelemelerde “…” ibaresi ile yazılı olarak yapılmış ürün satışı bulunan 16/12/2019 tarih ve Seri … nolu, kutu – Org. Adaçayı, Biberiye, Defneyaprağı vs. Organik bitkiler içerikli, 10.000 Adet kutu ve USD. 1.540,00 bedelli faturanın altında ” Ürünler … marka etiketli olarak hazırlacaktır. ” şeklinde yazılı faturanın olduğunun tespit edildiğini, bu fatura dışında başka bir faturaya rastlanılmadığını/şirket yetkililerince gösterilmediği görüş ve kanaatinde olunduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesindeki talebi ve ön inceleme duruşmasındaki beyanı ile davalıya ait … numaralı ” … ” ibareli markanın 40. Sınıfta yer alan emtiyalar yönünden kullanılmama nedeniyle iptalini dava etmektedir.
Davacının dayandığı hukuki sebep ise markanın kullanmama sebebiyle davalıya ait … numaralı ” … ” ibareli markanın 40. Sınıfta yer alan emtiyaların iptaline yönelik bulunmaktadır. Bu çerçevede ispat yükü davalıya düşmektedir. Kullanma yükümlülüğünün ihlali nedeniyle davacının isteminin de araştırılması, değerlendirilmesi gerekmiştir. Nitekim görevlendirilen muhasip bilirkişi, dosya kapsamı kanıtları, davalının dayandığı ve sunduğu delilleri inceleyerek, markanın 40. sınıf emtiada yer alan “Gıdaların İşlenmesi Hizmetleri ” emtiyası haricinde emtiyalar yönünden pazar yaratıcı manada kullanılmadığını tespit etmiştir. Buna göre, davacının 40. sınıf emtiada yer alan “Gıdaların İşlenmesi Hizmetleri ” emtiyası haricinde emtiyalar bakımından markanın iptalini istemekte haklıdır.
Dava konusu … numaralı ” … ” ibareli marka, davalı adına kayıtlı olup, geçerlilikleri sürmektedir. Bu marka tescil tarihlerinden davanın açıldığı 14/08/2020 tarihine kadar, kullanmamayı hoşgörü süresi geçmiş bulunduğundan, markanın emtiasında kullanım keyfiyetleri dava edilebilir niteliktedir.
Bununla birlikte dava, SMK’nın yürürlüğünden sonra14/08/2020’de açılmıştır. Gerek mülga MarkKHK’da gerekse yürürlükteki SMK’nın kapsamında markanın tescillendiği emtiada kullanımı şart koşulmuş olup, kullanmama hali 5 yıllığına hoş görülmektedir. Diğer deyimle bir marka için başvuran taraf, tescilden itibaren kullanma yükümlülüğü altına girmektedir. Ancak, objektif haklı sebeplerin varlığı halinde, bu kuralın ihlali nedeniyle iptal koşulu oluşsa bile, göz ardı edilebilmektedir. Burada kastedilen kullanmamaya ilişkin haklı sebep, marka sahibinin iradesi dışındaki ekonomik buhran ve çöküntü, savaş, doğal afet gibi objektif hallerden doğmaktadır. Ki bunlar, marka sahibinin iradesi dışındadır.
Bu davada davacının iptal sebebine bağlı olarak uygulanacak hükümler, SMK’nın 9, 26 ve geçici 4. maddede yer almaktadır. Marka, mülga MarkKHK’nın yürürlükte olduğu sırada başvurulmakla, o şartlara göre dahi 14. Madde gereğince iptale tabidir. Ancak AYM’nin SMK yürürlük tarihi olan 19.01.2017’den 4 günce bu hükmü iptal etmiş olması konuyu bulanık kılmıştır. Buna rağmen dört gün sonra aynı ilke yeniden canlanmıştır. Marka, gerek KHK’nın 14. Maddesine göre gerekse SMK’nın 9 ve 26. Maddesine göre kullanmama halinde iptale tabidir. Bu ilke, aynı zamanda, TRIPS 19/1. maddesi kapsamında yer almakta olup, ülkemiz, bu anlaşmaların üyesi olarak ticarette fikri mülkiyet haklarının evrensel çapta korunması ve uygulanabilmesi yönünde tedbirler almakla yükümlüdür. Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Haklarının Korunması konusundaki anlaşma kapsamında üye ülkeler, en az 3 yıl kullanılmayan markanın iptali konusunda yasa düzenlemesi yapmayı üstlenmektedir. 3 yıllık süre minimum standart süredir. Her üye ülkenin yaptığı gibi ülkemiz de, bu süre konusunda belli bir düzenleme yapmıştır. Bu anlaşma üye devletlere kullanılmayan markaların sicilden elimine edilmesi için düzenleme yapma yükümlülüğü öngörmektedir. Aksi takdirde, şeklen geçerli tescile dayalı markalar kullanıma konulmadıkları halde, 3. kişilerin ticari girişimlerine engel oluşturacak, yerli veya yabancı yeni yatırımları caydıracaktır. Oysa, yasa koyucunun amacı, tescillenen markanın en geç 5 yıl içerisinde ekonomiye aktif olarak dahil edilmesidir. MarkKHK’nın 42/1-c maddesi AYM’nin 09/04/2014 tarih 2013/147-2014/75 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bununla birlikte MarkKHK’nın 14. Maddesi, kullanma yükümlülüğünü ve aksi halde markanın iptalini öngörme, içeriği ile yürürlükte kalmaya devam etmiştir ve bu hükme göre mahkemelerce kullanılmadığı anlaşılan markaların SMK’nın yürürlüğüne kadar iptali yolunda kararlar elde edilmiş ve uygulanmıştır. Ancak MarkKHK’nın 14. maddesi dahi 14/12/2017 tarih 2016/148-2017/189 sayılı karar ile iptal edilmiştir. Bu iptal ise, 06/01/2017’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup, yasa koyucuya süre verilmemiştir. Bununla birlikte, aynı yükümlülüğü ve yaptırımı öngören SMK’nın 9. maddesi 10/01/2017’de yürürlüğe girmiştir. Aradaki 4 günlük boşluk, SMK’nın yürürlüğünden önce açılmış derdest dosyalarda, AYM’nin iptali nedeniyle, davaların reddi sonucunu doğurmuştur. Çünkü, bu derdest davalar bakımından kazanılmış bir hak söz konusu olmadığından, AYM iptal kararının yol açtığı yasal dayanıksızlık etkili olmuştur.
Bununla birlikte, iş bu dava, SMK’nın yürürlüğünden sonra açılmış olup, 4 günlük kesintiye rağmen süreklilik arz eden kural geçerli bulunmaktadır. Bu bakımdan, dava tarihinden geriye doğru 5 yıl 4 günlük süre boyunca kullanım araştırılması gerekmektedir. Davalı ise markayı 40. sınıf emtiada yer alan “Gıdaların İşlenmesi Hizmetleri ” emtiyası haricinde emtiyalar bakımından kullandığını kanıtlayamamıştır. Bu sebeple davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının, davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davalıya ait, … numaralı ” … ” ibareli markanın 40. Sınıfta yer alan ” Gıdaların İşlenmesi Hizmetleri ” emtiası haricindeki emtiaların kullanılmama nedeniyle İPTALİNE, sicilden TERKİNE,
Davalıya ait, … numaralı ” … ” ibareli markanın 40. Sınıfta yer alan ” Gıdaların İşlenmesi Hizmetleri ” emtiası yönünden talebin REDDİNE, sicildeki kaydın DEVAMINA,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile 4,90 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranı takdiren %5’e- %95 olduğundan yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 930,90 TL yargılama giderinin %95’i olan 884,36 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 7,80 TL vekâlet harcı giderinin %5’i olan 0,40 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza