Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/53 E. 2021/229 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/268 Esas
KARAR NO : 2021/225

DAVA : FSEK- Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Davacı vekili tarafından 10/12/2018 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Müvekkilinin, halk sanatçısı …’ın mirasçısı ve tereke temsilcisi olduğunu, bu ozana söz ve müzik olarak ait “…” adlı eserin 2004 yılında davalılar tarafından “…” adlı albümde izin alınmaksızın kullanıldığını, eserin ve albümün halen sahnede, televizyonda icra edildiğini ve kullanıldığını belirterek, fazla hakları saklı 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat ödenmesini ve tecavüzün ref’ini talep etmiştir. FSEK 66-71 madde hükümlerine göre ref ve 3 kat tazminatın 09/04/2004’ten ticari faiziyle tahsilini istemiştir.
21/01/2021 tarihli dilekçesinde; davacının bakiye 21226,85-TL. alacağının albümün haksız fiil tarihi 09.04.2004 den itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile maddi tazminat, manevi tazminat, tecavüzün ref’i için ayrı ayrı vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı …, öncelikle yetki itirazı yaparak davanın İstanbul FSHHM’de görülmesi gerektiğini; zamanaşımı süresinin geçtiğini, hak düşürücü sürenin sona erdiğini; kendisine bir husumet düşemeyeceğini; eserin anonim olduğunu, bu nedenle davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, en az 200 yıllık bir eser olduğunu davacının eserin aidiyeti konusundaki belgeleri sunması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili de öncelikle yetki itirazında bulunmuş, İstanbul FSHHM’nin yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
Eser üzerindeki eser sahipliğinin ortaya çıkan delillere göre incelenmesi gerektiğini, … Müzik, müzikoloji, ABD Başkanı tarafından verilen bilimsel incelemenin de dikkate alınması gerektiğini, öte yandan davacının MESAM kayıtları eser sahipliğini göstermediği iddiasında olmasına rağmen Alman Meslek Birliği …kayıtlarına dayandığını, çelişkili davrandığını, davacının uzun süre sessiz kaldığını, eserin anonim olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Telif Hakları Genel Müdürlüğü-İstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğü tarafından 07.08.2020 tarihli yazı ile dosyaya intikal eden yeni teslim tutanağı belgesine göre; 16.04.2004 tarihli …- … Seri numaralı 30.000 adet CD bandrol teslim tutanağına ve 16.04.2004 tarihli …-… seri numaralı 50.000 adet KASET (MC) bandrol teslim tutanağına göre yeniden mekanik lisanslama bedelinin hesaplanmış olduğunu, maddi tazminat yönünden, kök raporlarının ‘Sonuç’ bölümünün dördüncü bendinin revize edildiğini, maddi tazminat açısından; Yayma hakkının ihlali nedeniyle hak ihlalinin gerçekleştiği 2004 yılı baz alınarak rayiç bedelin 1.000 TL olabileceğini, çoğaltmadan kaynaklı mekanik lisanslama telif bedelinin ise (MESAM tarafından mekanik telif ödemesi yapıldıysa hesaplanan bedelden düşülmesi gerekir) 9.408,95 TL olabileceğini, Davalı yapım şirketinden talep edilebilecek maddi tazminat miktarının; 1.000 * 9.408,95 * 10.408,95 TL olduğunu, FSEK md. 68 uyarınca 3 katına hükmedilirse: 10.408,95 x 3 – 31.226,85 TL talep edilebileceğini rapor etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Eser’in tanımı 5849 sayılı FSEK’in 1/B maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleridir. Biri ürünün eser sayılabilmesi içi iki unsurun bir arada olması gerekmektedir. Bunlar sahibinin hususiyetini taşıması ve kanunda sayılan eser kategorisinde sayılmasıdır.
Dosya kapsamında alınan 29/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirttiği üzere; dava konusu eserin FSEK.m.3 kapsamında musiki eser olduğu anlaşılmıştır. Eser sahipliği hususu FSEK’in 11 ve 12. Maddelerinde düzenlenmiştir. Eser sahibinin mali hakları FSEK’in 21,22,23,24 ve 25. maddelerinde düzenlenmiştir Eser sahibinin manevi hakları 14,15,16 ve 17. maddelerinde düzenlenmiştir.
Eser sahipliğine ilişkin düzenleme FSEK 11 ve 12. Maddede geçmektedir. Bu maddelere göre ; 11 – Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır.
(Değişik: 7/6/1995 – 4110/5 md.) Umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutad şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır, meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın. II – Sahibinin adı belirtilmiyen eserlerde:
Madde 12 – Yayımlanmış olan bir eserin sahibi 11 inci maddeye göre belli olmadıkça, yayımlıyan ve o da belli değilse çoğaltan, eser sahibine ait hak ve salahiyetleri kendi namına kullanabilir. Bu salahiyetler, 11 inci maddenin 2 nci fıkrasındaki karine ile eser sahibinin belli olmadığı hallerde konferansı verene veya temsili icra ettirene aittir. Bu maddeye göre salahiyetli kimselerle asıl hak sahipleri arasındaki münasebetlere, aksi kararlaştırılmamışsa, adi vekalet hükümleri uygulanır.
Dosyamız kapsamında toplanan deliller, bilirkişi raporu ve mahkemizin …/… esas sayılı dosyasındaki raporlar ve deliller dikkate alındığında dava konusu “…” adlı eserin usta malı olduğu, bununla birlikte eserin 17. Yüzyılda yaşamış …ye, …’a veya …’ye ait olduğunu söylemenin net olmadığı, ancak eserin tanınmasını ve derlenmesini sağlayan davacıların murisi … Olduğu, eser sahibinin net olarak tespit edilememesi halinde FSEK 11. Ve 12. Maddelerinde düzenlenen karinelere gidileceği, bu maddelerde düzenlenen karineler kapsamında eser sahibinin Davacı murisleri … oluğu kanaat edinilmiştir.
Dava konusu eserin albümde yer alması eser sahibinin mali haklarında olan FSEK’in 22 ve 23. Maddeleri uyarınca çoğaltma ve yayma hakkına ihlal oluşturduğu, yine FSEK.m.15’te düzenlene eser sahibinin adını belirtme manevi hakkının ihlalini oluşturduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davacıların eylemin yapıldığı yer, eylemlerinin uzunluğu ve tecavüz süreleri dikkate alınarak bilirkişi raporunda belirlenen rayiç bedel üzerinden FSEK.m.68 uyarınca 3 katı tazminat uygun görülmüştür. MESAM’dan davacılara mekanik ödeme yapılmış mı bakılacak yapılmış ise ödenen miktar 10.408,95 TL’den düşürülmek suretiyle hesaplama yapılacak mekanik bedel ödemesi 3,12 TL gibi sembolik bir ödeme yapıldığından tazminat hesaplamasında düşülmüş ve davacılar lehine 10.405,83 TL’nin 3 katı olan 31.217,49 TL tazminata hükmedilmiştir. Yine eylemlerin ağırlığı, zararın miktarı dikkate alınarak eserin albümde yer almasından dolayı 10.000 TL manevi tazminat uygun görülmüştür.
Her ne kadar davacı ayrıca tecavüzün ref’ini talep etmiş ise de yerleşmiş yargıtay içtihatlarına göre FSEK.m. 68 uyarınca davacı lehine tazminat hükmedildiğinde aralarında varsayımsal sözleşme kurulduğu ve davalıların bundan sonraki kullanımlarının yasal olacağı anlaşılmakla tecavüzün ref’i talebi yerinde görülmemiştir. Yine tecavüz devam ettiği müddetçe zamanaşımı işlemeyeceğinden davalıların zamanaşımı defisi yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kısmen kabulü ile
31.217,49 TL maddi tazminatın 09.04.2004 den itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile birlikte muris … terekesine ödenmesine
10.000 TL manevi tazminatın 09.04.2004 den itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile birlikte muris … terekesine ödenmesine
Davacının tecavüzün ref’i ve fazlaya ilişkin talebinin reddine
Alınması gereken 2.815 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 704,06 TL harçtan mahsubuyla, eksik 2.111 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 704,06 TL harcın davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası kabul edilmekle AAÜT’ne göre belirlenen miktar 5.900 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası kabul edilmekle AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 5.900 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre belirlenen miktar 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara ödenmesine,
Davada red kabul oranının takdiren %30-%70 olduğuna,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.241,10 TL yargılama giderinin %70 i olan 1.568 TL nin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan miktar davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı… tarafından yapılan toplam 205,70 TL yargılama giderinin % 30 u olan 61,71 TL nin davacıdan alınarak davalı… tarafına ödenmesine, kalan miktarın davalı… üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan toplam 21,30 TL yargılama giderinin %30 u olan 6,39 TL’nin davacıdan alınarak, davalı … tarafına ödenmesine, kalan miktarın davalı … üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.27/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)
¸