Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/46 E. 2022/7 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/46
KARAR NO : 2022/7

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 19/06/2020

Birleşen …/… Esas – …/… Karar sayılı dosyası;

DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Davacı vekili tarafından 19/06/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait olan şirket … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Türkiye’nin ilk ve en büyük … üreticisi olduğunu, müvekkilinin bu alanda 50 yılı aşkın süredir sahip olduğu tecrübenin yanı sıra muhtelif sektörlere sıcak dövme parça üretimi yapmakta olan köklü bir firma olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde …/… numaralı markanın sahibi olduğunu, davalı tarafın müvekkiline ait …markasını taşıyan ürünleri müvekkilinin izin veya onayı olmaksızın kullandığını ve anılı eylemiyle marka hakkını ihlal etmiş olduğunu, davalının eylemleri nedeniyle Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulmuş olduğunu ve şikayeti üzerine yapılan soruşturma neticesinde de iddianame düzenlenmesine karar verilmiş olduğunu, Davalı tarafın kolluk görevlileri tarafından alınan savunması neticesinde “…Ancak ürün taklit sahte çıkınca bende şikayet dilekçesinde belirtildiği gibi Facebook üzerinden kendime ait olan … sayfasından ürünü 2.5 TL karşılığında orijinal olmadığını da belirterek zararımı karşılamak amacıyla satmak istedim…” şeklindeki beyanıyla orijinal olmadığını bildiği ürünleri satmaya çalıştığını ikrar etmiş olduğunu, anılı yargılamanın Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi …/… E. sayılı dosya ile devam etmekte olduğunu, davalının müvekkil şirkete ait markayı haksız olarak kullandığını ve haksız olarak maddi kazanç elde ettiğini, söz konusu durumun müvekkili şirketin zarara uğramasına neden olduğunu, davalının sahte ürünleri müvekkil şirket tarafından belirlenen fiyatın altında satmakta olduğunu ve aynı zamanda “garantili” olduğu iddia etmekte ve böylelikle tüketicileri etki altına almayı amaçlamakta olduğunu, bu durumun haksız rekabete neden olduğunu, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz dolayısıyla haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, marka hakkına tecavüze konu ürünlerin ivedilikle toplatılmasını, satışının yasaklanması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkil şirketin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmininin hüküm altına alınmasını, müvekkilinin uğramış olduğu ve uğraması muhtemel zararların tazminini sağlamak amacıyla uygun görülen teminat miktarının depo edilmesi konularında ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500 TL maddi tazminatın varsayımsal lisans yöntemi ile belirlenmesini, 3000 TL manevi, 3000 TL itibar tazminatlarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA: Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını yetki yönünden reddi gerekmekte olduğunu, yetkili mahkeme ilgili kanun maddeleri gereği müvekkilinin ve yetkilisi olduğu … isimli iş yerinin ikamet adresi olan Adana Hukuk Mahkemesi olduğunu, açılan İzmir FSHHM’nin görevsiz mahkeme olduğunu, esasa girilmeksizin görevsizlik sebebiyle davanın reddinin gerektiğinin, davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olduğunu, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiç birinin usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, davacı tarafça üretildiği bahsedilen ve itibar kaybına neden olduğu belirtilen söz konusu ürünlerin; müvekkili tarafından bit pazarından alındığını, bu ürünlerin orjinal olmadığını, zararını gidermek amacıyla facebook sitesine koyduğunu ancak hiç kimseye satmadığını, maddi bir menfaat elde etmediğini ve hatta söz konusu ürünlerden dolayı maddi zararı olduğunu beyan ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen …/… Esas – …/… Karar sayılı dosyası;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanın müvekkiline ait tescilli “…” ibareli markasına tecavüz ve haksız rekabette bulunması nedeniyle, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, men’ini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın tahsilini ve mahkememizin 2020/46 Esas sayılı dosya ile aralarındaki bağlantı nedeniyle birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığından yetki yönünden reddi gerekmekte olduğunu, davalı müvekkilinin ve yetkilisi olduğu … isimli iş yerinin ikamet adresi olan Adana Hukuk Mahkemeleri olduğunu, esasa girilmeksizin görevsizlik verilmesi gerektiğini, davacı tarafın aynı konu ve talepleri içeren ve yine müvekkiline karşı ikame ettiği 2020/46 E. numaralı dosya ile Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi ve İtibar tazminatı ile manevi tazminat talebinde davacı tarafça birleştirme talebinde bulunulmuş olduğunu, bu talebin reddi ve derdest ola İzmir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi …/… E. Sayılı davanın reddinin gerekmekte olduğunu,Davacı şirketin …yazılı logosu ile müvekkili … yazılı logosu arasında herhangi bir bağlantı ve benzerlik bulunmamakta olduğunu, … isminin müvekkilinin adı olan …’den gelmekte olduğunu …ile herhangi bir ilgisi ve benzerliğinin bulunmadığını, … logosu ile …firmasının logoları arasında benzerlik bulunmamakta olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili; 26/11/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; Asıl dava yönünden; 4.091,22 TL maddi, 3000 TL manevi ile 3000 TL itibar tazminatı talebinde; Birleşen dava yönünden; 9.968,00 TL maddi, 3000 TL manevi tazminat talebinde bulunarak, Asıl ve birleşen dava yönünden toplam 14.059,22 TL Maddi tazminat, 6000 TL manevi tazminat, 3000 TL itibar tazminatı talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
Mali Müşavir bilirkişiden alınan raporda özetle; . Davacı tarafın davaya uyarlanmasını talep ettiği, “ lisans örneksemesi yöntemine göre hazırlanacak bilirkişi raporuna esas alınmak üzere kendilerinden lisans örneği talep edilmiş olduğunu, davacı tarafın bu konuda bir bildiriminin olmadığını, benzer sektörlerden lisans örneği temin edilemediğini, davacı delilleri arasında dosyada yer alan, davalı …’un MNG kargo firması aracılığı ile … kodu ile “12 parça ‘2 DR. Çantalı lokma takımı” ürünleri — satış yapmak üzere 31.03.2021 tarihinde kargoya verdiği dosyadaki görsellerden tespit edildiğini, hesaplamanın başlangıç tarihi olarak kabul edilmiş olduğunu, bitiş 28.04.2021 dava tarihi esas alınmış hesaplamanın bu tarihler arasında yapılmış olduğunu, tarafların normalde lisans sözleşmesi yapması halinde davacı tarafın davaya uyarlanabilecek sürede 9.968,00 TL yoksun kalınan kazancı oluştuğunu rapor etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller 6769 sayılı SMK’nın 7. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29. maddede düzenlenmektedir. Kanunun 29/1-a bendinde 7. maddeye atıf yapılarak, “marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın” marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olduğu belirtilmekte, daha sonra marka hakkına tecavüz sayılan diğer haller sıralanmaktadır. Bu durumda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken 7. maddeyle 29. maddenin birlikte dikkate alınması gerekir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29/1-a maddesi marifetiyle 7/2-a maddesinde, “Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması”, 7/2-b maddesinde ise, “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması” marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sıralanmıştır.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7/2-c maddesine göre ise, “Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması” 29/1-a maddesi marifetiyle marka hakkına tecavüz sayılan fiillerdendir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7/3-ç maddesine göre, “İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması”, 7/3-d maddesine göre ise “İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.” hallerinde işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2006/11-338 E. sayılı kararında karıştırılma ihtimali hakkında “Tüketicinin, her iki markayı her zaman aynı anda görüp detaylarını karşılaştırabildiğini düşünmek hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi markada yer alan yardımcı unsurlar ile ve ayırım gücü az olan ifadeleri her zaman hatırında tutabileceği de düşünülemez…. Davalı işaretini gören ve duyan tüketiciler daha önce tanıdığı davacı markalarının bıraktığı intibaı hatırlayacak ve en önemlisi, bu hatırlama davalı adına tescil olunan itiraza konu markanın daha önce tescil edilip kullanılmakta olan davacı markalarının bir başka versiyonu, serisi veya uzantısı olduğunun ya da davacının vermiş olduğu bir lisans gereği ürünler üzerinde kullanıldığının algılanmasına yol açabilecektir” şeklinde karar verilmiştir.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Asıl ve birleşen dosya kapsamında toplanan deliller dikkate alındığında; asıl dosyamızda davalının davacıya ait markasının birebir basılı olduğu ürünü satışa arz ettiği, ticari etki yaratacak şekilde satışa sunduğu, Eyleminin SMK m7/2 uyarınca tecavüz oluşturduğu, birleşen dosya kapsamında davalının “…” ibaresi ile ürün satışı yaptığı davalının kullandığı ibare ile davacı markaları arasında görsel ve işitsel olarak benzerlik olduğu, davacı markasının tescil edildiği sınıf kapsamında olduğu, tüketici nezdinde davacı markasına iltibas oluşturacak mahiyette olduğu, davacının asıl dosya kapsamında 4.091 TL birleşen dosya kapsamında 9.968 TL SMK m.151/2-c uyarınca Yoksun Kaldığı Kazancının olduğu anlaşılmıştır. SMK’nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak birleşen ve asıl dosya kapsamında 3.000 TL manevi tazminatın kabulü uygun görülmüştür.
Asıl dosya kapsamında davacı itibar tazminatı talep etmiş ise de satışa sunulan ürün elde edilemediğinden itibar tazminatı yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar 09/02/2022 tarihli kısa karar da birleşen dosya kapsamında itibar tazminatının reddine yazılmış olsa da; sehven yanlış yazıldığı anlaşılmış olup maddi hata düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:
Davacının asıl dosya kapsamında davasının kısmen kabulüyle, birleşen dosya kapsamında davasının kabulüne,
Asıl ve birleşen dosya kapsamında davalı eylemlerini, davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, men’ine,
Asıl dosya kapsamında 4.091 TL, birleşen dosya kapsamında 9.968 TL olmak üzere toplam 14.059,22 TL maddi tazminatın, asıl dosya kapsamında 3.000 TL, birleşen dosya kapsamında 3.000 TL olmak üzere toplam 6.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl dosya kapsamında itibar tazminatı talebinin reddine,
Asıl ve birleşen dosya kapsamında alınması gereken 1.370 TL peşin harcın asıl ve birleşen dosya davacısı tarafından yatırılan 397,31 TL harçtan mahsubu ile eksik 972,69 TL harcın asıl ve birleşen dosya davalısından alınarak hazineye irat kaydına, asıl ve birleşen dosya davacısı tarafından peşin olarak yatırılan 397,31 harcın asıl ve birleşen dosya davalısından alınarak asıl ve birleşen dosya davacı tarafa ödenmesine,
Asıl dosya kapsamında;
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası kabul edilmekle, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 4.091 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat kabul edilmekle, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 3.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden marka hakkına tecavüz davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden itibar tazminat davası reddedilmekle, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden, AAÜT’ne göre belirlenen miktar 3.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Birleşen dosya kapsamında;
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası kabul edilmekle, maktu ücretlerin altında kalamayacağından AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat kabul edilmekle, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 3.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden marka hakkına tecavüz davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Asıl Dosya kapsamında; red- kabul oranının takdiren %20-%80 olduğuna, yargılama giderinin yanlar arasında bu oran üzerinden pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.500 TL’nin %80’i olan 1.200 TL nin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 8,50 TL’nin %20’si olan 1,70 TL nin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın üzerinde bırakılmasına,
Birleşen dosya kapsamında; davacı tarafından yapılan toplam 124,90 TL’nin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan toplam 8,50 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının talep beklenmeksizin karar kesinleştiğinde ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 09/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)