Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/45 E. 2021/173 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/45 Esas
KARAR NO : 2021/173

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Davacı vekili tarafından 18/06/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … markasının Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurularak …/… tescil numarasıyla 03/10/2016 tarihinde tescil süreci tamamlanarak tescil edilmiş olduğunu, davalı tarafın müvekkiline ait … markasını “…” olarak kullandığını, bu marka adı altında ürün satışı yaptığını, marka haklarına tecavüz etmekte olduğunu, davalı taraf ile müvekkili adına tescilli markanın ortalama bir tüketicinin ayırt edemeyeceği derecede benzemekte olduğunu iltibasa sebebiyet verdiğini, müvekkilinin müşterilerinin … tabelasını ve … mağazasını gördüklerinde iki markayı karıştırıp müvekkiline şube açtığını zannettiklerini ilettiğini, davalı tarafın “…” olarak tabelasında ve internet sitelerinde kullanmakta ve reklam yapmakta olduğunu, bu nedenle sektörde devamlı isim karışıklığı yaşanmasına sebebiyet verdiğini, fatura ve ürünlerin karışıp yanlış gönderilmesi nedeniyle müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, müvekkiline … ürünleri ve faturaları gönderilmiş olduğunu fatura bedelleri talep edildiğini, İzmir …Sulh Hukuk Mahkemesi …/… D.İş Sayılı tespit dosyasında yapılan keşif sonrasında alınan raporda “…” markası adı altında … sattığı tespit edilmiş ve kayıt altına alınmış olduğunu, davalı tarafın kullanımının ve pazarlanmasının bir durdurulmasını ve şimdilik 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminat talebiyle dava etmiştir. 21/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminatı artırarak ıslah harcının ödenmek suretiyle 16.680 TL Net olarak avans faiziyle birlikte ıslah etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 26.11.2016 tarihinde trafik kazası geçirerek vefat eden ablasının oğlu olan yeğeni…’in ismini uygun bularak işletmesine vermiş olduğunu, 2017 ruhsat tarihli “…” isimli işletmesinde bu ismi kullanmasının nedenini yeğeninin anısını yaşatmak olduğunu, Davacının “… ” markasından etkilenmeden oluşturulmuş olduğunu, kötü niyetli kullanımı söz konusu olmadığını, müvekkilinin faturalarında, … ismi ve vergi numarasının da yazmakta olduğunu, karıştırılma ihtimalinin olmadığını, davacı taraf ile müvekkilinin işyeri tabelaları, camekan, kartvizit gibi reklam işlevi gören malzemeleri birbirinden çok farklı olduğunu, benzerliği ve ilgisinin bulunmadığını, ortalama bir tüketicinin işyeri isimlerini ilişkilendirilme karıştırma ihtimali olmadığını, müvekkili aleyhine başlatılan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı …/… Soruşturma Numaralı dosyasında ” markanın esas unsurunu teşkil eden … ibaresi yönünden bir benzerlik bulunsa da bu benzerliğin şüpheli kullanım ile …/… tescil numaralı markanın marka hakkına tecavüz suçunun maddi unsurunun oluşmadığı ” gerekçesiyle sonuçlandığını, müvekkili tarafından “…” markasının tescili için Kuruma başvuru yapıldığını, davacı tarafın itirazı sonrasında, müvekkili tarafından itiraza görüş sunulmuş olduğunu, marka tescil başvurusunun inceleme aşamasında olduğunu ve kurumun kesin cevabı henüz belli olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
19/04/2021 tarihli SMK uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; 1- Davacı adına…/… sayı ile tescilli “ … ” ibareli marka ile davalının kullandığı ibarenin esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, davacının markası kapsamındaki hizmetler ile davalının kullandığı hizmetlerin aynı/aynı tür olduğu, dolayısıyla davacı markası ile davalı kullanımı arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, davalının kullanımının davacının marka hakkına tecavüz ettiği
23/08/2021 tarihli SMMM bilirkişiden alınan raporda özetle; Davacı tarafın olası yoksun kalınan kazanca ilişkin olarak dava dilekçesinde, SMK 151/c bendi gereği “bahsi geçen markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanılmış olması halinde ödenmesi gereken lisans bedeli” ne göre maddi zararların hesaplanması talebine dayandığını, bu hususta tazminata uygulanacak dönem açısından yapılan değerlendirmeye göre davalı tarafın haksız ediniminin başladığı tarih olan 14.05.2019 ile dava tarihi olan 18.06.2020 tarihleri arası 394 günlük sürenin olası tazminat hesaplanmasında dikkate alınabileceğini, teammülde lisans süresinin hem aylık, hem de yıllık dönemler halinde düzenlenebileceğini göz önüne alındığında davacının marka lisans sözleşmesi ile haklarını tecavüzlü süre ile bağlı olarak 1 yıl 1 ay, 4 gün dönem için devri halinde 16.680,00 TL, lisans sözleşmesine bağlı olası yoksun kalınan kazanç oluşabileceğini rapor etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda ise marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; davacı markasının asli unsurunun “…” ibaresi olduğu, davalının kullanımlarının da “…” ibaresini ön plana çıkararak markasal olduğu, davacı markasına iltibas ve tecavüz oluşturduğu, her ne kadar davalı ölen yeğenin ismi olduğunu belirtmiş ise de bu durumun kullanımı hukuka uygun hale getirmediği ve ihtara ve davaya rağmen kullanıma devam ettiği anlaşılmıştır. Davalının bu kullanımı sonucunda SMK .m.15/2-c uyarınca davacının yoksun kalınan kazancının 16.680 TL olduğu, SMK’nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilecği, TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak 5.000 TL manevi tazminatın kabulü uygun olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kabulüne
Davalının “…” ibaresini kullanımının davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, durdurulmasına, önlenmesine menine, davalının “…” ibaresini kullandığı tabelaların sökülmesine,reklam vasıtası,basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, davalının “…” ibaresini kullandığı internet sitelerine erişimin engellenmesine
16.680 TL maddi tazminatın, 5.000 TL manevi tazminatın 14/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Alınması gereken 1.480 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 370,25 TL harçtan mahsup edilerek, eksik 1.109,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 1.480 TL peşin harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kabul edilmekle, markaya tecavüz davası da dikkate alınarak arttırılmakla, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.561 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan toplam 7,80 TL yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.06/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)