Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/37 E. 2021/199 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/37 Esas
KARAR NO : 2021/199

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 12/05/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Davacı vekili tarafından 12/05/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … markasının dünya ve Türkiye genelinde 20/06/1980 başvuru tarihine dayanan ve tanınmış marka olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde …, …, …, …/…, …/…, …/…,…/… başvuru numaralı ile tescilli markaları olduğunu, davalı tarafın …/… başvuru numarasıyla tescil ettirmiş olduğunu, müvekkiline ait çok tanınmış markasının konumu ve tanınmışlığından haksız olarak yararlanmaya çalıştığını, markanın itibarının ve ayırt edici karakterinin zedeleneceğini belirterek davalı adına …/… numarası ile 5. sınıfta tescilli markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen cevap vermemiş münkir kabul edilmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
11/06/2021 tarihli marka vekili bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait olan markaların tescilli olduğunu, koruma sürelerinin devam ettiğini, Davalı ait … … numaralı markanın tescilli olduğunu, koruma süresinin devam ettiğini, davacı yanın, davaya konu markayı temizlik mamulleri malzemeleri, kimyasal ürün ve katkı maddeleri sıvı katı ve jel halindeki deterjanların ve diğer temizlik mamulleri üzerinde kullanmakta olduğunu, davalı yan dosyaya cevap vermemiş olup, Ticaret sicil Gazetesi’nde yapılan incelemede davalının ortağı ve yetkilisi olduğu … LTd Şti’nin ve … A.Ş. isimli iki ayrı sicile kayıtlı firmasının olduğunu ( anonim şirketin … tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile münfesih olduğu ilan olmuştur) faaliyet alanı içinde “Temizlik mamulleri malzemeleri kimyasal ürün ve katkı maddejeri sıvı katı ve jel halindeki deterjanların ve diğer temizlik mamullerinin” olduğu tespit edildiğini, davacı ve davalının yetkilisi ve ortağı olduğu firmanların faaliyet alanları ve hitap ettikleri tüketici kitlesinin aynı olduğunu, davalı markası ile davacı markalarının işitsel, anlamsal olarak aynı olduğunu, görsel olarak harf karakterinde çok küçük farklılıklar olduğunu tespit edildiğini, … kelimesinin ayırtediciliği yüksek bir kelime olduğunu, davalının başkaca yüzlerce isim yada yaratılmış kelime seçme hakkı var iken davacıya ait olan sektöründe bilinirliği çok yüksek bir marka seçtiğini, davalı markasının “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri” alanlarında tescilli olduğunu, davalının tescil başvurusu anındaki kötü niyet incelemeleri ve tanınmışlık konusu davacı markası işaret olarak, işitsel, anlamsal olarak aynı, görsel olarak çok benzer olsa da davaya konu marka ve davacı markaları arasında sınıfsal benzerlik olmadığını, kötüniyet incelemesi , davalının başvuru anındaki niyetine göre yapılmakta olduğunu, davalı yan marka tescil başvurusunun, 5. Sınıfın tüm alt sınıfları için yapılmış olduğunu, söz konusu sınıfın 05-01; 05-04; 05-05; 05-06 yer alan mal ve hizmetler, davacının yaptığı itirazlar üzerine sınıfsal benzerlikler nedeni ile reddedilmiş olduğunu, davalının başvuru anındaki marka tescil niyeti, markasının davacı ile ortak alanları da içermesi olduğunu, TPMK online sitesinde yapılan incelemede … adına “…,…,… ( … ) , …, …, …., …, …, …, …, …, …, …, …,…” marka adları ile başvurularının olduğunu, … adına “ …,…, …, …, …,…,…, …, …,…, …,…,…, …,…,…, …, …., … , … , …, …,…, …, …, …, …, …,…, …,…, …,…, …, …,…” markaları için başvurular olduğunu, ortalama tüketici ve sektöründe bilinen ve asıl hak sahipleri başkası olan bu markalar incelendiğinde ve davalı tarafından … markasını kullandığına dair hiçbir bilgi ve belgeye de ulaşılamaması nedeni ile davalının markaları yedekleyip, ticareti yapma amacında olduğunu, tanınmışlık konusunda davacıya ait firmanın 1876 yılında Almanya’da kurulduğu, davacıya ait bir çok markanın olduğunu, bunları için davaya konu olan … markasının 1900 lü yılların başından beri var olduğunu, WIPO Global Marka Veritabanı üzerinden yapılan ekli davacıya ait … esas unsurlu onlarca markanın , dünyanın bir çok Yerinde tescilli olduğunu ve TPMK da ilk marka tescili için 1980 yılında başvuru yapıldığını markanın tanıtımı ile ilgili bir çok reklam ve dava dilekçesine göre işbirliklerinin yapıldığını, markanın hem sektöründe hem de günlük tüketim malı olması nedeni ile ortalama tüketici için bilinirliği çok yüksek olduğunu rapor etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Davacı davalının kötüniyetle tescil ettirdiği iddiası ile davalıya ait …/… numaralı … ibareli markanın hükümsüzlüğünü talep etmektedir.
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın hükümsüzlük sebepleri 6769 sayılı SMK’nın 25. Maddesinde gösterilmiştir. Bu madde’ye göre; SMK’nın 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. SMK’nın 6. Maddesinde haller;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Yasada kötü niyetin bir tanımı yapılmamıştır. hak sahibi olmadığını bilmesine rağmen dürüstlük kuralına aykırı şekilde tescil için başvuruda bulunulan veya tescil ettirilen marka olarak tanımlanabilir Yargıtay HGK 2008/11-501 E. ve 2008/507 K. sayılı kararında kötü niyeti belirlemek için bilme ve bilmesi gerektiği unsurlarını vurgulamak amacıyla “…davalının tekstil alanında faaliyet gösteren bir kişi olduğu, basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, kullanacağı işaretin bir başkasına ait olup olmadığını araştırmakla yükümlü olduğu…”şeklinde belirtmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; davalının marka başvurusunda 5. Sınıfta bulunan tüm alt sınıflar için başvuruda bulunduğu, davacının itirazı sonrası ortak sınıflar yönünden reddedildiği, davalının marka tescil talebi bir bütün olarak değerlendirildiğinde aynı alanda faaliyet gösteren davalının davacı ile ortak sınıflara tescil amacı olduğu, davacı markasının çeşitli ülkelerde tescilli oluşu, tanınmış bir marka oluşu, ayırt ediciliği son derece yüksek marka oluşu ve davalının seçme özgürlüğü bulunmasına rağmen bu markayı seçmesi, marka başvurusundaki amacının davacının markasının tanınmışlığından yararlanmak olduğu, iyi niyetliği olmadığı, davacının kötüniyetli tescil iddialarının yerinde olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kabulü ile
Davalı adına tescilli …/… nolu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 917,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karara yer olmadığına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.13/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)