Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/19 E. 2021/117 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/19 Esas
KARAR NO : 2021/117

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 1990 yılında ‘…” olarak kurulmuş ve tescil edilmiş olduğunu, 08/09/2017 tarihinde ticaret unvanını Anonim Şirket olarak değiştirdiğini, 30 yıla yakın bir süredir hizmet verdiğini, kırtasiye, matbaa, baskı, reklam ve sair hususlarda “…”, “…”, “…” olarak Türk Patent ve Marka Kurumunda …, …, …, …, …, nolu tescilli markaları olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturan eylemlerinin sonlandırılması ve ticaret sicilden terkin olunması gereği ile ile Karşıya … Noterliği’nce keşide ettikleri … yevmeyi nolu 26/07/2019 tarihinde ihtarname gönderdiklerini, ihtarname sonrası davalı tarafın unvanını … olarak değiştirdiğini, kullanımlarına son vermediğini, ticaret unvanında, kullanmış olduğu … internet sitesinde, logo, afiş, reklam, amblem ve işaretlerinin müvekkilinin marka ve logoları ile aynı olduğunu, müvekkilinin tanınmışlığından haksız bir rekabet oluşturduğunu, davalı tarafın ticaret unvanı, işletme logosunun ve sair kullanımlarının müvekkilinin markasına tecavüz ve markasal kullanımdan haksız fiil teşkil etmesi durumunda, mal ve hizmet üretiminin, satış ve dağıtımının, tanıtım, reklamlarına tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin İzmir ili … ilçesinde daha çok reklam az da olsa dijital baskı ve matbaa alanında tek merkez şube olarak faaliyet gösterdiğini, kendi adı olan … ünvanı ile Ocak 2017 tarihli ticaret sicil kaydı ile faaliyetine devam etmekte olduğunu, davacının yıllık geliri ve iş kolunun müvekkilininkinden çok büyük olduğunu, haksız rekabet ortamına giremeyeceğini, müşterileri yanıltmasına olanak bulunmadığını, davacının müvekkiline ihtarname gönderdikten sonra müvekkilinin herhangi bir haksız rekabet yaratma geya ve amacı ve kapasitesi olmadığını ve iyi niyetli olarak … ünvanlı şahıs şirketinin ismini … ünvanı ile değiştirdiğini, web sitesinden gelen müşterisi de olmadığını ve ufak çevresi ile iş yaptığını bu yüzden web sitesi maliyetlerine gerek duymadığını ve bir faydasını da görmediğini, kaldırdığını, davacı tarafın kullanmış olduğu sektörel kırtasiye, fotokopi gibi ibareleri kullanmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU: Mahkememizce alınan 13/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda: Davacıya ait olan markalar tescilli olup, koruma süreleri devam etmekte olduğunu, tarafların aynı alanda faaliyette olup ortak faaliyet alanlarının reklamcılık hizmetleri ve baskı hizmetleri olduğunu, davacının fotokopi, baskı reklam ürünleri konusunda çalışmakta olduğunu, davalının da davacının dosyaya sunduğu belgelere göre reklamcılık, matbaa ve baskı gibi benzer işlerle iştigal etmekte olduğunu, sektör olarak ortak tüketici kitlesine hitap ettiklerinin tespit edildiğini, davalının ticaret unvanının her ne kadar tescilli olsa da davalı kullanımlarının ticaret unvanını aşar şekilde, … ibaresini ön plana çıkaracak şekilde MARKASAL olduğunun tespit edilmiş olduğunu, …, …, …, … numaralı markalar için rapor (B-l Mal ve hizmet benzerliği) kapsamında yapılan değerlendirmede sınıfsal olarak da benzer oldukları tespit edildiğinden bu markalar için … kelimesinin ortak olması nedeni ile ortak tüketici kitlesine hitap etmesi nedeni ile kullanımlar benzerlik olup markanın suça konu şekilde kullanımı tüketici çevresi için kullanım arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ihtimali yaratacak ve iltibasa yol açacak şekilde olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Davalının ticaret ünvanının “…” ibarelerden oluştuğu, … ibaresinin ön plana çıkartılmadığı, ünvanın başında …başı isminin yer aldığı, vurgunun burrada toplandığı, davalı ticaret ünvanının iltibas oluşturacak mahiyette olmadığı, bilirkişi raporunun bu yöndeki değerlendirmeleri mahkememizce yerinde bulunmadığı, ancak davalının ticaret ünvanından uzaklaşarak “…” ibaresini ön plana çıkararak yaptığı markasal kullanımlarının görsel işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketici nezdinde iltibas oluşturduğu anlaşılmıştır.
Davalının kullanımında olan … alan adının faal olmadığı, kullanımın tespit edilemediği, alan adının davacı markasına tecavüz oluşturması için markasal ve ticari etki yaratacak şekilde kullanılması gerektiği mevcut delil durumu itibari ile bu durumun tespit edilemediğinden bu siteye ilişikin erişimin önlenmesi talebi yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davalının ticaret ünvanın tescil halinden uzaklaşarak “…” ibaresini ön plana çıkararak kullanımının davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, ÖNLENMESİNE,
Davacının ticaret ünvanının terki ve sair taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile 4,90-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ ne göre belirlenen 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ ne göre belirlenen 5.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranı takdiren % 50′ ye – % 50 olduğundan yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 955,60-TL yargılama giderinin % 50′ si olan 477,80-TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 16,30-TL yargılama giderinin % 50′ si olan 8,55-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 14/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır