Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/129 E. 2021/79 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/129 Esas
KARAR NO : 2021/79

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Müvekkil şirkete ait … markasının, Türk Patent ve Marka Kurumunca … sicil numarası ile tescil edildiğini ve markanın kullanım hakkı ve yetkisinin müvekkil şirkete ait olduğunu, müvekkil şirket üzerinde % 50 hisse sahibi olan davalının, 21.07.2020 tarihinde hissesinin tamamını müvekkil şirketin diğer ortağı …’ a devrettiğini, … markası üzerindeki hakkının tamamını ise noterde devrettiğini, dolayısıyla … markasının kullanım hakkının müvekkili şirketi temsilen şirketin tek ortağı ve müdürü …’ a ait olup 21.07.2020 tarihinde taraflar arasında yapılan ve Avukatlık Kanunu 35-A maddesi uyarınca düzenlenen …. Mal Paylaşımı ve Hisse Devri Sözleşmesi gereği, … markasının kullanım hakkının ancak …’ un izni dahilinde davalı …’ a lisans sözleşmesi kapsamında ve İzmir ili kapsamı dışında ( .., …, … ilçeleri hariç ) verilebileceğinin kararlaştırılmış olduğunu, bilindiği üzere Avukatlık Kanunu 35-A maddesi uyarınca düzenlenen sözleşmeler ilam niteliğinde olup bu sözleşme ile … markasının kullanım hakkının davalıya ancak lisans sözleşmesi yapılarak ve mutlaka İzmir ili kapsamı dışında (…, …, … ilçeleri hariç) kullanılmak üzere verilebileceği kararlaştırılmış olduğu ve davalıya da … markasının kullanım hakkının verilmesine ilişkin bir lisans sözleşmesi yapılmamış olduğu halde, davalının müvekkil şirkete ait … markasını kullanıp bu marka adına hareket ederek üstelik İzmir ili sınırları içerisinde ve müvekkil şirketin anlaşmalı olduğu yerlerde bu müşteri çevresini kullanmak sureti ile iş yaptığı tespit edildiğini, davalının müvekkil şirkete ait hisselerinin tamamı ile … markasının kullanım hakkını müvekkil şirket sahibi …’ a devrettiği 21.07.2020 tarihli Avukatlık Kanunu 35-A maddesi uyarınca düzenlenen sözleşme’de; müvekkil şirket sahibi …’ da hisselerinin % 50′ sine sahip olduğu Türk Patent’ te … sicil no ile kayıtlı bulunan … markası üzerindeki haklarının tamamını şirketin diğer ortağı bulunan davalı …’ a devrettiğini ancak davalının müvekkil şirketin asansör işlerini yapmak üzere anlaşmalı bulunduğu yerlere, müvekkil şirketin müşteri çevresine giderek … markası adına hareket ettiği halde kendisini müvekkil şirket adına hareket ediyor gibi göstererek ve müvekkil şirkete ait … markasını kullanarak buralarda iş yapmakta olduğunu, müvekkili şirketin anlaşmalı bulunduğu yerlere giderek önce kendisinin …’ dan geldiği şeklinde, şirketin aynı şirket olduğu sadece adının … olarak değiştiği şeklinde veya ortaklıklarının bittiğini söyleyip müvekkil şirket ve sahibini kötüleyerek artık ilgili bölgeye kendisinin baktığı şeklinde pek çok gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, müvekkil şirketle olan anlaşmalarını ve fiyatlarını bildiği için özellikle fiyat kırdığını hatta müvekkili şirketin ve sahibinin dolandırıcı olduğu şeklinde iftiralarla müvekkili şirketin anlaşmalı olduğu yerlerin asansör yapım işlerinini kendisinin aldığını, bu şekilde davalının müvekkili şirketin müşterileri ile yapmış olduğu sözleşme örneklerinin de ayrıca dosyaya sunulacağını, davalının gittiği yerlerde … markasının basılı bulunduğu form ve benzeri belgeler ile not kağıtlarını kullandığını ve müşterilere de bunları gösterdiğini, müvekkili şirkete ait … markasının … gibi pek çok önemli kamu kurumlarının ve bilinen yerlerin asansör yapım, bakım ve tamir işlerinde anlaşmalı olduğu bilinen bir marka olduğunu, davalının kötü niyetli davranışları ile müvekkili şirkete ve markaya zarar verme ve bu yolla kendisine haksız çıkar sağlamayı amaçladığını, …’ nin anlaşmalı bulunduğu marka müvekkil şirkete ait … markası olduğu halde davalının …’ ne giderek buradaki kişilere …’ nin de kendi markası ile anlaşmalı olduğu şeklinde yalan beyanlarda bulunarak müvekkil şirketi ve markayı hem maddi zarara uğratmakta hem de itibarını zedelediğini, davalının dava konusu davranışlarına ilişkin olarak tanıkların mevcut olduğunu, davalının … markasının basılı bulunduğu fatura, taşıma ve benzeri belgeler, not kağıtlarını kullandığına ilişkin kanıtların dosyaya sunulacağını, davalının müvekkil şirkete ait marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, söz konusu tecavüz fiillerinin durdurulması muhtemel tecavüz fiillerinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesi sunmadığından münkir sayılmıştır.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davadan feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca, davacının talep sonucundan kısmen yahut tamamen vazgeçmesi niteliğinde olup aynı Kanunun 310. ve 309. maddeleri uyarınca hüküm kesinleşinceye değin yapılabileceği gibi karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. Açıklanan çerçevede yapılan incelemede, davacı vekilinin 31/05/2021 tarihli dilekçesine yansıyan feragat beyanının, davanın taraflarca serbestçe tasarruf edilebilen nev’iden olması ve HMK’nın 74. maddesi kapsamında vekilin bu konuda açıkça yetkili kılınmış olması sebebiyle feragat nedeniyle davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ekli gerekçe ile;
Davacının, davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
Peşin alınan 54,40-TL harçtan alınması gereken 59,30-TL’ harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yapılan masrafların kendileri üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. İstinaf Dairesi nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 02/06/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza