Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/108 E. 2021/177 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/108 Esas
KARAR NO : 2021/177

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Davacı vekili tarafından 27/11/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Müvekkil şirket tarafından dava dışı borçlu … aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün …/… E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, akabinde borçlu adına kayıtlı iken mal kaçırmak kastı ile devredilmiş olan TPMK nezdinde …/… nolu tescilli … markasının yine dava dışı … (T.C No:…)’ e devredildiğini, bunun üzerine İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin …/… E. sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davası açıldığını ve bu marka üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, davanın 03/09/2020 tarihinde kabul edildiğini, marka üzerinde İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün …/… dosyası üzerinden kendilerine satış yetkisi verildiğini ancak dava sonuçlandıktan sonra dava dışı …’ in kurucusu ve ortağı olduğu davalı şirketin iş bu markanın değerini düşürmek ve haksız olarak kullanımına devam etmek kastı ve kötü niyetle satışa çıkarılacak markanın aynı bölgede aynı emtia/hizmet sınıfında kullanmak üzere birebir aynısının tescili için dava tarihinden sonra 26/10/2017 tarihinde TPMK’ ya başvuru yaptığının öğrenildiğini, bu başvurunu kabul edilerek tescil yapıldığını, davayı açmakta hukuki yarar bulunduğunu, öyle ki müvekkili şirketin dava dışı borçluya ait herhangi bir mal varlığı bulunmadığından geçici aciz vesikasına dayalı olarak tasarrufun iptali davasını açtığını ve davanın kabul edildiğini, markaya ilişkin kıymet takdiri yaptırıldığında ve satış aşamasında aynı sektör içinde aynı mal/hizmetleri kapsayan hükümsüzlüğe konu markanın bulunması nedeniyle tasarrufun iptaline konu markanın değerinin ziyadesiyle düşeceğini, hükümsüzlüğe konu marka ile hacze konu markanın görsel, işitsel anlamda neredeyse aynı olduğunu, aynı emtia sınıfı yönünden tescil edildiğini, genel görünüm itibariyle markaların asli unsurun … ibaresi olduğunu markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu ve iltibas yarattığını, davalı şirketin kötü niyetli olarak yaptığı başvurusu gereği marka ayırt edici hal almamakta olduğunu, kendilerine satış yetkisi verilen … markası İzmir Alsancak’ ta icra dosyasının dava dışı borçlusu … tarafından 30 ve 43. sınıftaki mal ve hizmetlerin sunan … Merkezindeki … tarzındaki işletme olması nedeniyle tanındığını, konu markada yine aynı mal ve hizmet sınıfına ilişkin tescil aldığı ve aynı bölgede olması nedeniyle iltibas oluşturduğunu, tarafımızca tasarrufun iptali davasının konusu … markası borçlu …’ e ait iken dava dışı …’ e mal kaçırmak kastı ile 15/02/2017 tarih İzmir … Noterliği’ nin … yevmiye ile borcun doğum tarihinden sonra 500,00-TL’ na devredildiğini, ancak TPMK’ a bu devir İzmir .. İcra Müdürlüğü’ nün …/… E. sayılı dosyasından takip başlatıldıktan sonra 23/05/2017 tarihinde bildirildiğini ve marka dava dışı … adına tescil edildiğini, bunun üzerine İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi …/… E. sayılı dosyasından açılan davada muvazaalı devrin iptali ile bu marka üzerinden kendilerine 03/09/2020 tarihinde satış yetkisi verildiğini, bu işlemler sırasında dava dışı …’ in 23/05/2017 tarihinde davalı şirketi kurduğunu, tasarrufun iptali davası açıldıktan sonra da 26/10/2017 tarihinde davaya konu marka başvurusunda bulunduğunu, görüldüğü üzere davalı şirketin kurumun açıklarından yararlanmak kastı ile zaten satışa konu marka da davalı şirket ortağı adına tescilli olduğundan ve itiraz etmeyeceğinden aynı marka için başvuru yapıp tescil aldığını, bu hususun kendilerince markanın satışı için icraya başvurulacağı sırada öğrenildiğini belirtmiş, öncelikle …/… “…” ibareli markanın 3. kişilere devrinin önlenmesi ve lisans veya başkaca bir fikri mülkiyete yönelik sınırlama getirecek her türlü işlemin önlenmesi amacıyla dava sonuçlanıncaya dek tedbir konulmasını, akabinde markanın 30. ve 43. emtia sınıfları bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesine, sicilden terkinine, davanın kabulü halinde ilamının Türkiye’ de tirajı en yüksek 3 gazetede yayın ve ilanına, masrafların davalı yandan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Mahkememizin 09/02/2021 tarihli ön inceleme tensip tutanağının 1 nolu bendi gereğince davalı taraf süresinde cevap dilekçesi vermediğinden münkir sayılmasına karar verilmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
11/08/2021 tarihli marka vekili bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu olan markaların her ikisi de tescilli olup, koruma süreleri devem etmekte olduğunu, …/… numaralı marka … ibaresi ve şekilden oluşmakta olduğunu, …/… numaralı marka … kelimeleri ve çok küçük karakterle … unsurlarından oluşmakta olduğunu, her iki markanın yanında farklı unsurlar olsa da markaların esaslı unsurunun … olduğunu, … kelimelerinden oluşan esaslı unsurun yazı karakterleri farklı ancak anlamsal , işitsel olarak aynı; görünüş olarak benzer olduğnunu, her iki markada 30 ve 43. Sınıflarda tescilli olduğunu, koyu renkle yazılan kısımlar dışında mal ve hizmet listeleri aynı olduğunu, koyu renkle yazılan kısımlar mal ve hizmet listesinin genişletilmiş, ayrıntılanmış hali olduğu için koyu renkli kısımlar için de mal ve hizmet listesi de benzer olduğunu, …/ … numaralı marka ve davaya konu olan …/… numaralı marka için … ibaresi esaslı unsur olduğunu, hem sınıf benzerliği hem esaslı unsurun işitsel, görsel, anlamsal benzerliği olup markanın kullanımı tüketici çevresi için kullanım arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ihtimali yaratacak ve iltibasa yol açacak şekilde olduğunu, önceki …/… numaralı markanın sahibi olan …’in, markayı devir ile almış olduğunu, …’in kurucusu ve müdürü olduğu … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin istihkak iddiasına ilişkin dava İzmir … İcra Hukuk Mah. …/… E. İle 30.05.2017 tarihinde açılmış olduğunu, marka devir işlemine ilişkin olarak tasarrufun iptali davası da İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…. E. İle 24.08.2017 tarihinde açılmış olduğunu, … açılan davanın sonucunda devir işleminin iptaline yönelik karar verilebileceğini bilebilecek durumda olduğunu, devir işlemine ilişkin açılan tasarrufun iptali davasından 2 ay sonra 26.10.2017 tarihinde, …’in kurucusu ve müdürü olduğu … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi aynı esaslı unsurla ile ve aynı sınıflarda …/… numaralı marka için başvuru yapmış olduğunu, davalı iş bu davaya cevap vermediği için yapılan ikinci marka başvuru ile ilgili menfaatini ortaya koyan bir delil de sunamamış olduğunu rapor etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Hükümsüzlük sebepleri SMK’nın 25. Maddesinde gösterilmiştir. Bu madde’ye göre; SMK’nın 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. SMK’nın 6. Maddesinde haller;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Sınai Mülkiyet Kanunun 6/9. maddesi uyarınca kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir. Tescil başvurusu sırasında kötü niyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak öne sürülebilmesi mümkün olduğu gibi, sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de mümkündür. Çünkü bu düzenlemeler, esasen, TMK’nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibarettir (Yargıtay HGK 16/07/2008 T., 2008/11-501 Esas, 2008/507 Karar).
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2011/5436 Esas, 2013/6621 Karar ve 02/4/2013 Tarihli kararına konu bir olayda, mahkemece, “U-BOAT” markasının yaratılmış bir marka olduğu ve yüksek derecede ayırt ediciliğinin bulunduğu, bu ibarenin davalı tarafından tesadüfen seçilip tescil ettirilmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, saat sektöründe ya da ziynet eşyası sektöründe bulunan bir kimsenin bu markadan haberdar olmamasının da hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı, davalının da bu markayı hangi saik ile seçerek tescil ettirdiği konusunda ikna edici bir açıklamasının bulunmadığı, bu nedenle davalının marka tescili sırasında markanın davacıya ait olduğunu bildiği ve davalının kötü niyetli olduğu belirlenmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında;…/… numaralı marka ile davalıya ait …/… numaralı marka için … ibaresi esaslı unsur olduğu, hem sınıf benzerliği hem esaslı unsurun işitsel, görsel, anlamsal benzerliği olup markanın kullanımı tüketici çevresi için kullanım arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ihtimali yaratacak ve iltibasa yol açacak şekilde olduğu, önceki …/… numaralı markanın sahibi olan …’in, markayı devir ile almış olduğunu, …’in kurucusu ve müdürü olduğu … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin istihkak iddiasına ilişkin dava İzmir … İcra Hukuk Mah. …/… E. İle 30.05.2017 tarihinde açılmış olduğunu, marka devir işlemine ilişkin olarak tasarrufun iptali davası da İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… E. İle 24.08.2017 tarihinde açılmış olduğunu, … açılan davanın sonucunda devir işleminin iptaline yönelik karar verilebileceğini bilebilecek durumda olduğunu, devir işlemine ilişkin açılan tasarrufun iptali davasından 2 ay sonra 26.10.2017 tarihinde, …’in kurucusu ve müdürü olduğu … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi aynı esaslı unsurla ile ve aynı sınıflarda …/… numaralı marka için başvuru yapmış olduğu, amacının …/… esas sayılı dosya kapsamında alınacak kararı boşa çıkarmak ve … markasından haksız yararlanmak olduğu, marka tescilinin kötüniyetli olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kabulü ile
Davalı adına kayıtlı …/… nolu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine
Alınması gereken 59,30 TL karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.005,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan 8,50 TL yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)