Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/103 E. 2021/56 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/103 Esas
KARAR NO : 2021/56

DAVA :Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021

Davacı vekili tarafından 24/11/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ibareli markasını … tescil numarası ile 25. Ve 35. Sınıflarda TPMK nezdinde tescillenmiş olduğunu, Türkiye ve Yurtdışında tanınırlığı yüksek bir firma olduğunu, davalı taraf ile 2019 yılı nisan ayında bayilik sözleşmesi yapıldığını, davalının markanın tanınırlığına zarar verecek şekilde ürünleri itibarsızlaştırdığını, konuyla ilgili 17/07/2020 tarihinde keşide edilen ihtarname ile eylemlerine son vermelerine ilişikni ihtar çektiklerini, Yalova …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … d.iş sayılı dosyası ile keşif yapılarak yapılan incelemede de ürünleri değerinin çok altında satıldığını tespit ettiklerini, davalıya ait … instagram hesabında yapılan incelemede de indirimlerin devam ettiğini, davalının davranışlarının müvekkilinin markasının güvenirliliğini zedelediğini, maddi ve manevi zarara uğrattığını, markasına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu belirterek, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, 1.000 TL maddi 100.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilimiz ile davacı arasında , davacı şirketin ürettiği konfeksiyon ürünlerinin müvekkili tarafından … da satışı konusunda bayilik sözleşmesi imzalanmış olduğunu, tarihsiz sözleşme olduğunu, davacı şirketin müvekkilinin satışlarını , tüketici ihtiyaçlarını , piyasa koşullarını doğru değerlendirmeyerek satılması imkansız olan miktarlarda ürünü almaya mecbur bırakmış olduğunu, davacının müvekkili aleyhine davranarak taraflar arasındaki sözleşmeyi ihlal etmiş olduğunu, müvekkili ile iadesi hususunda mutabık kaldıkları ürünleri , müvekkilinin sattığı fiyatın yaklaşık % 40 altındaki fiyatla kabul etme teklifini müvekkilinin kabul etmemesi üzerine murazaa yaratarak , sözleşmeye aykırı davrandığını mal bedellerini ödemediği keza haksız rekabet yaptığı iddialarını ortaya atmış olduğunu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesini eylemli olarak feshederek davalı müvekkilinin maddi zarara uğramasına sebep olduğunu, İşyerinin vitrinin de yazılı olan indirim ilanları Markaya zarar verici , itibarını sarsıcı ve haksız rekabet oluşturan nitelikte olmadığını, tüm mağazalarda indirim zamanlarında alıcının dikkatini çekebilmek için bu tür uygulamaların yapıldığını, davacının dilekçesinde maddi zarar iddiasına yönelik somut bir zarar sunamadığını, manevi tazminat talebinin şartları da oluşmuş olmadığını, davacının müvekkili aleyhine haksız zenginleşmesine sebep olabilecek bir miktar talep ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Dosya kapsamında davacı, davalının kendi aralarında imzaladıkları bayilik sözleşmesine aykırı davrandığını, davalının sözleşmenin 4. Maddesinin 8. Fıkrası ve 3. Maddesinin 2. Fıkrası aykırı hareket ettiğini, pazarlama ve reklam yasağı ile indirim dönemine ilişkin belirlenen kurallara aykırı hareket ettiğini, itibarını zedelendiğini ve haksız rekabet oluşturduğunu, maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davacı davalının bu eyleminin SMK.m.29/1-ç lisansın taşkın kullanımı olarak nitelendirmiş ise de davacının talebinin davalının sözleşmeye aykırı davrandığı ve haksız rekabete dayalı olduğu, bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir. (HMK. madde 33). Davacının nitelendirmesinin doğru olmadığı, davalının eylemlerinin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık kapsamında TBK ve TTK’ya göre değerlendirilmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta 6769 sayılı SMK hükümlerinin uygulama yeri bulunmadığından davaya bakmakla asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden reddi ile, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
HMK’nın 20/2 maddesi uyarınca talep beklenmeksizin gerekçeli kararın taraflara tebliği ile; 6100 sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca en geç kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağının karar verileceğinin ihtarına,
Hükmün 2.md göre talepte bulunulması halinde; 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 md uyarınca vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından değerlendirmeye alınmasına, hükmün 2.md uyarınca talepte bulunulmaması halinde HMK’nın 331/3 md göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin açılmamış sayılmasına ilişkin hüküm ile birlikte mahkememizce dikkate alınmasına
Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin İstinaf Dairesi nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı 24/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır