Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/43 E. 2021/246 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/43 Esas
KARAR NO : 2021/246

DAVA : FSEK Maddi- Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/03/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Davacı vekili tarafından 25/03/2019 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Müvekkillerinin …’ın yasal mirasçısı olduklarını, …’ın …bölümünde doktorasını yaptığını, tez konusu olarak “…”ni seçmiş olduğunu, 293 sayfalık tezini tamamladığını, tezinin kabulünden kısa bir süre sonra hastalığının teşhis edildiğini, 26/08/2010 tarihinde vefat ettiğini, …’ten gelen bilgiyle … bölümünde öğretim görevlisi Dr. …’ın … tarafından … isimli kitabın Zoltan Kodaly başlıklı ikinci bölümünde … tezinden birebir alıntı olduğunu, …’in tezinin de kitabın birinci bölümde aynen kullanıldığını öğrendiğini, diğer bölümlerinde de intihal bulunduğunu, …’ın tezi kitaptan çıkarıldığında ortada eser kalmadığını belirterek, … kitabının dağıtımının durdurulmasını ve toplatılmasını, … yönünden 6.000 TL maddi, 30.000 TL manevi, … yönünden 6.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın davalının ikametgahında görülmesi gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
İntihal değerlendirme programı iThentcate ile taranan davalı müvekkilin eserinde Similarty İndex oranı %15 çıktığını, …’ın konu olan yayınlarında Üniversiteler arası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi kapsamında etik ihlalde bulunmadığına oybirliği ile karar verildiğini, davacıların maddi yada manevi zarara uğramadığını, tezde bulunan bilgilerin anonim olduğunu, intihal iddiası öğrenildikten sonra yayınevi ile sözleşmenin feshedildiğini, kitabın ticari amaçla değil sembolik amaçla basıldığını, 40-50 adet basım yapıldığını ve bunların hepsini müvekkilinin aldığını belirterek, haksız davanın reddini talep etmiştir.
… vekili cevap dilekçesinde özetle; uzatma kararı henüz tebellüğ etmediklerinden cevaplarının süresinde bulunduğunu, diğer davalının kitabının 207 sayfa olduğunu, 19 sayfanın 40 sayfa boyunca intihal edildiği iddiası ve söz konusu intihal olmasa ortada bir eser kalmayacağı şeklindeki iddiaların da çelişkili olduğunu; müvekkilinin kitabı basan sıfatı ile intihalle suçlanması mümkün bulunmadığını, davacıların maddi ve manevi olarak bir zarara uğratılmadıklarını belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davalının kitabı satışa sunmasından kaynaklı kitap için 200 adet alınan bandrotün tamamı dasyada da yer alan kitabın arkasında yer alan perakende fiyatı olarak belirtilen 19 TL üzerinden hesaplandığında çıkanı toplam tutar 19 TL x 200 adet = 3.800 TL (üçbinsekizyüzTürklirası) olduğunu hesaplayarak rapor etmişlerdir.
FSEK uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; Dosyada mübrez davacıların murisi …’a ait olduğu iddia edilen “… isimli tez incelendiğinde, tezin müzik alanında çocuklarının keman örenme becerilerinin kazanılmasına ilişkin yöntem ve önerilerden oluşan birlikte belli bir düzen, sistematik ve uslup içerisinde anlatıldığı, bu özellikleriyle FSEK m.2 anlamında ilim ve edebiyat eseri olduğunu, dosyada mübrez “…” isimli tez incelendiğinde, tez üzerinde yazar olarak davacının murislerinin isminin yer alması FSEK m.11/1’deki “Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır” şeklindeki karine çerçevesinde davacının murisi olan …’ın eser sahibi olduğunu, davacının murisinin doktora tezi ile davalı …’ın …kitabın davacının intihal iddiasına konu 97-137 sayfaları ile davacı tezinin 22-43 üncü sayfaları karşılaştırıldığında davalı yazarın, davacı tarafından yazılan tezdeki metin kısmın bir bölümünün aynen alındığı, bir bölümünün ufak değişikliklerle takdim tehir tarzında alıntılandığı alıntılanan kısmın davalı kitabında yaklaşık 8 sayfalık bir bölüme denk geldiği, davacının tezinden alıntı yapıldığı belirtilmeden kendi görüşü gibi sunulduğ, alıntılanan kısımların davacının görüş ve uslubunu içeren hususiyet taşıyan kısımlar olduğu bu haliyle “intihal” in söz konusu olduğunu, telif hesabı yapıldığında 200 adet x 27 TL= 5400 TL’nin % 3,9’u 210,60 TL olabileceğini, davacının bu bedelin FSEK 68 çerçevesinde 3 katı tutarını talep hakkı konusundaki Takdirin Mahkemeye ait olduğunu, Davacının FSEK 70’e dayalı tazminat talebi için dosyada davacının uğradığı fiili zarar veya yoksun kalınan kara ilişkin bir veri bulunmamakta olduğundan maddi tazminatın Mahkemece TBK 50 ve 51 çerçevesinde takdir edilmesi gerektiğini, Yargıtay’a göre, hem FSEK.m.68, hem de FSEK.m.70.f.2 veya FSEK.m.70.f.3 kapsamında maddi tazminat talep edildiğinde, talep edilen toplam bedelin, anılan seçenekler uyarınca istenebilecek “en çok bedel” ile sınırlı olmakla Takdirin Mahkemeye ait olmak üzere davacının bu taleplerinden hangisi yüksek ise, en yükseğine hükmedilmesi gerektiğini, Davalı yazarın davacıya ait tezden, davacının ismi ve eseri belirtilmeksizin yararlanması ve tezdeki metin ve şekillerin büyük kısmını birebir aynen kendi tezine almasının, davacının eser sahipliğinden doğan manevi haklarından biri olan FSEK m.15’teki eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlali olduğunu, davacının manevi hakkı ihlal edilmiş olmakla manevi tazminat talep etme hakkının olduğunu rapor etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Eser’in tanımı 5849 sayılı FSEK’in 1/B maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleridir. Biri ürünün eser sayılabilmesi içi iki unsurun bir arada olması gerekmektedir. Bunlar sahibinin hususiyetini taşıması ve kanunda sayılan eser kategorisinde sayılmasıdır.
Dosya kapsamında alınan 07/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda da belirttiği üzere; dava konusu eserin FSEK m.2 anlamında ilim ve edebiyat eseri olduğu anlaşılmıştır. Eser sahipliği hususu FSEK’in 11 ve 12. Maddelerinde düzenlenmiştir. Dosyada mübrez “…” isimli tez incelendiğinde, tez üzerinde yazar olarak davacının murislerinin isminin yer alması FSEK m.11/1’deki “Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır” şeklindeki karine çerçevesinde davacının murisi olan …’ın eser sahibi olduğu, Davacının dosyaya sunduğu belgelerden lisans sahibi olduğu ve dava açma hakkı olduğu anlaşılmıştır. Eser sahibinin mali hakları FSEK’in 21,22,23,24 ve 25. maddelerinde düzenlenmiştir Eser sahibinin manevi hakları 14,15,16 ve 17. maddelerinde düzenlenmiştir.
Davacının murisinin doktora tezi ile davalı …’ın …kitabın davacının intihal iddiasına konu 97-137 sayfaları ile davacı tezinin 22-43 üncü sayfaları karşılaştırıldığında davalı yazarın, davacı tarafından yazılan tezdeki metin kısmın bir bölümünün aynen alındığı, bir bölümünün ufak değişikliklerle takdim tehir tarzında alıntılandığı alıntılanan kısmın davalı kitabında yaklaşık 8 sayfalık bir bölüme denk geldiği, davacının tezinden alıntı yapıldığı belirtilmeden kendi görüşü gibi sunulduğ, alıntılanan kısımların davacının görüş ve uslubunu içeren hususiyet taşıyan kısımlar olduğu bu haliyle “intihal” in söz konusu olduğu, davalıların eyleminin FSEK.m.22 ve 23 uyarınca çoğaltma ve yayma mali hakkını ihlal ettiği yine FSEK.m.15 uyarınca eser sahibi olarak tanıtılma hakkı tanıtılma hakkını ihlal ettiği anlaşılmıştır. Telif hesabı yapıldığında 200 adet x 27 TL= 5400 TL’nin % 3,9’u 210,60 TL olabileceği olayın meydana gelişi ve sonuçları dikkate alındığında FSEK.m.68 uyarınca 3 katı tazminatın uygun olacağı kanaatine varılmıştır. eylemin ağırlığı zarar miktarı dikkate alınarak 5.000 TL manevi tazminatın uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
FSEK m. 68/1 anlamında ref davası açılması ve rayiç telif ücretinin üç katının istenilmesi halinde, FSEK m. 70/2’ye dayanılarak ayrıca maddi tazminat talebinde bulunulamaz varsa sözleşmesel ceza istenebilir(TEKİNALP, Ünal : Fikri Mülkiyet Hukuku, Güncelleştirilmiş Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 5. Bası, İstanbul 2012,s.303). Tazminat davasının konusu, hukuka aykırı fiilin sebep olduğu zararı gidermektir. Zarar giderilmişse, tazminat davası da konusuz kalacağından, FSEK m. 68’e göre sözleşme yapılmış olsaydı isteyebileceği bedelin üç katını almaya hak kazanan hak sahibi, hak sahibi zararının bu miktarı aşmadığı müddetçe FSEK m. 70/2’ye dayanarak bir tazminat davası açamaz.
FSEK 70/3’e göre; Birinci ve ikinci fıkralardaki hallerde, tecavüze uğrayan kimse tazminattan başka temin edilen karın kendisine verilmesini de istiyebilir. Bu halde 68 inci madde uyarınca talep edilen bedel indirilir. Dosyamızda davalının elde ettiği net kar tespit edilemediğinden bu talep yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar davacılar tecavüzün durdurulmasını da talep etmiş ise de yargıtayın yerleşmiş içtihatlarında da belirttiği üzere FSEK.m.68 uyarınca tazminata hükmedildiğinde aralarında sözleşme kurulduğu ve kullanımların yasal hale geleceğinden bu talepleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda saydığımız gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacıların davasının kısmen kabulüyle,
631,8 TL maddi tazminatın 5.000 TL manevi tazminatın, 01/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiziyle, davalılardan alınarak davacılar murisi …’ın mirasçılarına payı oranında ödenmesine,
Fazlaya ilişkin ve sair taleplerin reddine,
Alınması gereken 384 TL peşin harcın davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 614 TL harçtan mahsubu ile fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı taraflara iadesine, davacılar tarafından yatırılan 384 TL harcın davalılardan alınarak davacı taraflara ödenmesine,
Davacılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen kabul edilmekle AAÜT.’ne göre belirlenen 631,80 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen reddedildiğinden AAÜT.’ne göre belirlenen miktar davacılar vekili lehine olan ücreti geçemeyeceğinden 631,80 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
Davacılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle AAÜT.’ne göre belirlenen 5.000 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedildiğinden AAÜT.’ne göre belirlenen miktar davacılar vekili lehine olan ücreti geçemeyeceğinden 5.000 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
Davada red kabul oranının takdiren %70-%30 olduğuna,
Davacılar tarafından yapılan toplam 2.501,40 TL yargılama giderinin %30 u olan 750 TL’nin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan toplam 124,20 TL yargılama giderinin %70 i olan 86,94 TL ‘nin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 17/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)