Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/181 E. 2021/124 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/181
KARAR NO : 2021/124

DAVA: Markaya Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 30/12/2019
KARAR TARİHİ: 08/09/2021

Davacı vekili tarafından 30/12/2019 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde; …/… tescil nolu “…”,…/… tescil nolu … “…”, …/… tescil nolu “…”, …/… tescil nolu ve “…”, …/… tescil nolu ve “…”, …/… tescil nolu ve “…”, …/… tescil nolu ve “…”, …/… tescil nolu ve “…”, …/… tescil nolu ve “…” markalarının sahibi olduğunu, davalı şirket adına Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinde tescil edilen …/… tescil numaralı “…” ibareli markanın müvekkilinin adına tescilli birçok marka ile karıştırılma ve ilişkilendirilme ihtimali olduğunu, İzmir Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …/… E. sayılı dosyası …/… E. sayılı karar ile; davanın kabulüne …/… no’lu “…” ibareli 29. Sınıfta süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil) emtiada kayıtlı 28.12.2011 başvuru için, 23.01.2014 tescil tarihli markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine dair karar verildiğini. Olan ve Mahkemece verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmekle birlikte istinaf başvurusunun reddine dair verilen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 14.02.2017 tarih, …/… E. …/…K. sayılı kararının Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 21.11.2018 tarih, …/… E. …/… K. sayılı kararı ile onanması ile kesinleştiğine, bu sebeplerle öncelikle davalının marka hakkına tecavüz oluşturan fillerine sona erdirmesini, söz konusu tecavüze ilişkin emareleri taşıyan mal ve mamülleri piyasadan çekip toplayarak imha ettirmesini, üretime ve satışına son verdirilmesini,
Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava ve ıslah haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 tl Maddi tazminat, 50.000,00 TL tutarında manevi tazminat , 50.000,00 TL itibar tazminatı)olmak üzere TOPLAM 120.000,00 TL tazminat talebi ile dava etmiştir.
Islah dilekçesinde 10.000,00 TL talep edilmiş olan yoksun kalınan kazanç bedelini 61.553,59-TL arttırım yaparak 71.553,59-TL’ye çıkarılmasını, 71.553,59-TL yoksun kalınan kazanç bedelini davalının markayı tescil ettirmiş olduğu tarih olan 23.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin E:…/…, K:…/… sayılı dosyasında alınan kararın kesinleşmesi üzerine müvekkiline gönderilen ihtar üzerine ilgili markayı içeren tüm ürünlerin satışının ve üretiminin durdurulduğunun. Depolarda bulunan ambalajlar da imha edilerek herhangi bir hak kaybı yaşanmaması için önlemler alındığının. Aktif kullanılan bir marka olmadığı için zarar veya kar kaybının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
05/04/2021 Tarihinde SMMM bilirkişi tarafından alınan raporda özetle;
Davalı tarafın stok hesapları kayıtları ile muhasebe hesaplarından elde edilen hesaplama neticesinde, 21.11.2018-30.12.2019 tarihleri arasında davacının tescilli markasını kullanması dolayısıyla elde edilebilecek yoksun kalınan kazancın en az 5.467,77 TL olduğunu, yoksun kalınan kazanç hususunda artırıcı veya azaltıcı yönde takdirin mahkemeye ait olduğunu rapor etmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davalıya ait …/… nolu “…” ibareli markası mahkememizin …/…-…/… karar sayılı ilamı ile KHK 8/1-b kapsamında iltibas sebebiyle hükümsüz kılınmış ve 21/11/2018 tarihinde kesinleşmiştir, davalının markasının eski KHK döneminde tescil edildiğinden, Eski KHK uygulama yeri bulacaktır ve Eski KHK döneminde Y. … Hukuk Dairesinin …/… E – …/… K ve 07/01/2020 tarihli ilamında da belirttiği üzere göre tescilli bir markanın kullanımı tecavüz veya haksız rekabet oluşturmaz. Dolayısıyla olayımızda davalının markasının hükümsüzlüğünün kesinleşmesine kadar geçen süredeki kullanımlar tecavüz oluşturmaz. Hükümsüzlüğün kesinleştiği tarihten sonraki kullanımı ise davalı markasına tecavüz oluşturacaktır. bu kapsamda alınan ek bilirkişi raporuna göre davalının hükümsüzlük kararının kesinleşmesinden dava tarihine kadar “…” ibaresini kullandığı, davalının yoksun kalan kazancının 5.467,77 TL olduğu anlaşılmıştır. SMK’nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak 5.000 TL manevi tazminatın kabulü uygun görülmüştür
Davacı kötü kullanım olduğuna dair, itibar tazminatına ilişkin şikayetvar adlı sitedeki …peynirine karşı şikayetleri örnek vererek itibar tazminatı yönünden tazminatına itiraz etmiş ise de şikayetvar adlı sitedeki kullanıcı yorumlarının subjektif olduğu SMK 150/2 kapsamında kötü kullanımın objetkif olarak tespit edilmesi gerektiğinden davacının itibar tazminatı yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kısmen kabulüyle,
5.467,77 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın 21/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin ve sair taleplerinin reddine,
Alınması gereken 715,00 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.101,30 TL harçtan mahsubu ile fazla 2.386 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 715,00 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT’ne göre belirlenen 5.467 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT’ne göre belirlenen ücret davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden 5.467 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT’ne göre belirlenen 5.000 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT’ne göre belirlenen ücret davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden 5.000 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, markaya tecavüzün önlenmesi davası reddedilmekle, AAÜT’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranının takdiren %50- %50 olduğuna yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.417,20 TL yargılama giderinin %50’si olan 708 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 507,80 TL yargılama giderinin %50’si olan 253,90 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili yanlara iadesine,Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı.08/09/2021

Katip…
(e-imza)

Hakim…
(e-imza)