Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/175 E. 2023/69 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/173 Esas
KARAR NO : 2023/68
DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/10/2023
Davacı vekili tarafından 27/12/2019 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Müvekkilinin tasarımınınTürk Patent Kurumunda 6769 S.kanun kapsamında 14 03 2017 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle korunmak üzere 18 Ocak 2017 tarihinde tescil edildiğini, ürünün her türlü takıda kullanılabilecek bir ürün olup özel ve öncelikli tasarıma sahip boncuk olduğunu, müvekkilinin söz konusu tescil ettirme sinden sonra davalı … LTD.ŞTİ’nin Şubelerinde müvekkilinin tasarımının bir taklitini piyasada sunup satmaya başladığını, bu hususta ürünü taklit olup olmadığını öğrenmek amacıyla davalılardan bir miktar Satın alıp olayı tespit ettiklerini, taraflarınca mahkeme kanalıyla tedbir dosyası kapsamında ihtiyati tedbir kararı ile ürünlerin toplatıldığını ve ihlale konu ürünler hakkında bilirkişi raporların tanzim edildiğini, davalık tarafın tedbir dosyasında itirazınınolmadığını delillerin mevcut haliyle kesinleştiğini, tasarım hakkına tecavüzün Eminönü İstanbul ve Konak İzmir adresindeki satış mağazalarından yaptıkları satışlar ile gerçekleştirildiğini, davalılarının Çeşme’de bir başka şubesi daha bulunduğunu, ancak Burada satış yapılıp yapılmadığının taraflarınca tespit edilemediğini, davalı taraf ile dava açma şartı olması sebebiyle arabuluculuğa gidildiğini fakat anlaşmanın mümkün olmadığını, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde bakıldığında müvekkilinin haklarının haksız fiile tecavüze uğradığının görüleceğini dolayısıyla müvekkil bu kanunun 58 maddesine göre kendisine tanınan koruma haklarından faydalanacağını, 6100 sayılı yasanın 107 maddesi bağlamında bilirkişi tarafından belirlenecek tazminat hakları saklı kalmak kayıt ve şartıyla şimdilik, müvekkilinin hakkına tecavüz oluşturan ve oluşturulabilecek eylemlerin tespiti ve engellenmesini, yukarıda anılan sebeplerle manevi 7500 TL, şimdilik hakları saklı kalmak şartıyla 1.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek en yüksek faiz miktarı ile yargılama giderleri, avukatlık ücretleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini saygı ile arz ve talep etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle ; Davacı yanın dayanak kıldığı tasarımın tescil tarihinden önce başkaları tarafından kamuya sunulmuş olduğunu, piyasadaki çeşitli firmaların yıllardır kullandığı bir Tasarımın olması nedeniyle yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini yani 6769 s. kanunun aradığı koruma şartlarını taşımadığını,belirtilen nedenlerden ötürü Tasarımın korunmaması gerektiğini tasarımdan tescilinden doğan haklarını kullanmasının da mümkün olamayacağını işbu Tasarımın hükümsüzlüğü talepli karşı davanın da en kısa süre içerisinde taraflarınca ikame edileceğini, bu veriler ışığında müvekkili aleyhine ikame edilen iş bu haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı yanın Tasarımın taktiklerinin üretilip satıldığını, Sınai mülkiyet kanunu kapsamında tescilden doğan haklarının tecavüze uğradığını iddia ederek tazminat talep ettiğini, Sayın mahkemenin de malum olduğu üzere Sınai mülkiyet kanununun yenilik ve ayırt edicilik ile ilgili 56/6 maddesinde de tasarımım koruma kapsamı ile ilgili 58/2 dede tasarımcının tasarımım geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesinin dikkate alınacağı hususunun düzenlendiğini, müvekkilinin ürünü ile davacı tasarımı arasındaki benzerlik incelemesi yapıldığında davacı tasarımının müvekkili tarafından Taklit edildiğini ve üretilerek piyasaya sunulduğunu iddia ettiğini, yukarıda da belirtildiği üzere tesbih boncuğu ürünlerinin belli bir standart özelliklerin bulunduğunu müvekkili ürün ile davacı tasarımı arasındaki benzerliklerin de iş bu klasik standart özelliklerden ibaret olmaları nedeni ile davacı tarafın bu özellikler hakkında inhisari olması ve kanunun korumasından faydalanmasını söz konusu olamayacağını, davacı tasarımı ve müvekkili ürünün ayniyet ölçüsünde benzer olmadığını, davacı tasarımının üzerindeki formlar/ noktaların seyrek olduğunu, Müvekkili ürünün üzerindeki forumlar/ noktaların ise sık olduğunu bu hususunda bilgilenmiş kullanıcı nezdinde önemlli bir fark yaratacağının açık olduğunu, netice ve talep kısmında ; davacı tasarımının tescil tarihinden çok önce başkaları tarafından kamuya sunulan ve yıllardır kullanılan bir tasarım olduğunu yeni ve ayırt edici olmadığını dolayısıyla koruma kapsamında olduğu dikkate alınarak, müvekkili aleyhine ikamet edilen haksız davanın reddine Aksi takdirde yeni bir Bilirkişi incelemesi yapılmasına, müvekkili ürünün kullanımının davacının tasarım hakkına tecavüz niteliğinin taşımadığı nazara alınarak davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, taraflarınca ikame edilecek hükümsüzlük davasının bekletici mesele yapılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygı ile talep etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Dava, markanın hükümsüzlüğü konusundadır.
Davacı vekili 21/06/2023 tarihli duruşmanın gün ve saatinden haberdar olup, mazeret bildirmemiş ve belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmemiştir.
Yanlarca takip edilmeyen dosya, 21/06/2023 tarihli duruşmada dosya işlemden kaldırılmıştır.
21/06/2023 tarihinde takipsiz bırakılan dosya, bu tarihten başlayan 3 aylık sürede yenilenmemiştir. Bu bakımdan, HMK 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile,
HMK 150. madde uyarınca, taraflarca takip edilmeyen davanın, AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Alınması gereken 580,64 TL’nin, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 145,16 TL harçtan mahsup edilerek, kalan 435,48 TL harcın davacıdan tahsiline,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 25500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda Gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okunup anlatıldı. 04/10/2023

Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”