Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/165 E. 2021/89 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/165 Esas
KARAR NO : 2021/89

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizden verilen 18/05/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı istinaf edilerek İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesine gönderilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 22/11/2019 tarih, … Esas- … Karar sayılı ilamı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın gönderilmesine karar verilmesi nedeniyle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin TPE’de …, … ve … sınıflarda kayıtlı 07/06/2000 tarihinden beri korunan “…” ibareli markasının bulunduğunu, davalı tarafın ise “…” ibareli 20/07/2011 başvuru, 20/12/2012 tescil tarihli bir markayı … ve … sınıflarda tescillediğini, kullandığını, böylece kullanımı ile müvekkilinin markasına tecavüz ettiğini belirterek, tecavüzün giderilmesini ve tazminat ödenmesini, ayrıca haksız tescillenmiş olan markanın ve alan adının iltibas yaratması nedeniyle, terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının markasının iltibas yarattığını, kullanımının kendi tesciline uygun olmadığını ileri sürerek, fazla hakkı saklı 10.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat istemiştir.
Gerek fiziki, gerek internet ortamından marka tecavüzü ve haksız rekabetin kaldırılmasını, erişimin engellenmesini, alan adının kapatılmasını, arama sözcüğü olarak kullanıma son verilmesini, ilan yapılmasını, ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili markasının “…” ekini taşıdığını, karıştırma ihtimali bulunmadığını, mal ve hizmetlerin faaliyet alanlarının karıştırmaya meydan vermediğini, davacının 20. sınıfa ilişkin bir tescilinin bulunmadığını, buna rağmen hükümsüzlük isteyemeyeceğini, somut olaylara ilişkin Yargıtay içtihatlarının benzer durumlarda iltibas bulunmadığı yolunda bulunduğunu, marka tecavüzü ve haksız rekabet bulunmadığını, kullanımın tescile uygun olduğunu, müvekkilinin “… MOBİLYA” markasından haberdar olmadığını, ihtiyati tedbirin haksız olduğunu ileri sürerek kaldırılmasını, davanın da reddini savunmuştur.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
Mahkememizce alınan 15/02/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda;
1-Davacı ve davalı markası tescilli olup, koruma süreleri devam etmektedir.
2-Rapor tarihi itibari ile davalı markası devredilmiş olup, marka hakkı sahibi …’dır.
3-Davalının markasının tescilli sınıflan içinde “mum, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyalan. Sepetler, balıkçı sepetleri. EV hayvanlan için yataklar. Yatak şilteleri, Yastıklar, Tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar Deniz yatakları Sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartlan, künyeler, isimlikler, etiketler. Sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kaplan, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantılan, açma kapama tertibattan. Sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler DAVACI MARKALARI İLE SINIFSAL BENZERLİĞİ YOKTUR.
4-Davalının markasının tescilli sınıflan içinde “Yapıldıklan maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar, elbise askıları( ayaklı veya sabitlenenler). kampçılar için uyku tulumlan, . Aynalar.. Bebekler için ana kucaklan, parmaklıklı oyun parklan (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeve kimlik kartlan, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, Açılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kaplan, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Ahşap malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler, şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancalan, perde çubukları., Mobilya satış hizmetleri.” Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, Tahta süs ve dekorasyon eşyaları Müşterilerin mallan elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri ( belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazalan, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nin … E. Sayılı ilamının da belirtilen kriterler ile DAVACI MARKALARI İLE SINIFSAL BENZERLİĞİ VARDIR. İşaret benzerliği yerel mahkeme karanna esas rapor da yapılmış olup, görevlendirme kapsamında olmadığından yapılmamış olup, işaret benzerliği gerekçeli kararda da kabul edildiği için belirtilen mal ve hizmetler için hem işaret hem de sınıf benzer olduğundan İLTİBASIN varlığı tespit edilmiştir.
5-İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nin … E. Sayılı ilamınında esasa girilmeden sadece sınıfsal inceleme eksikliği nedeni ile bozma yapıldığından ve görevlendirme kapsamımızda olmadığından tazminata ilişkin değerlendirme yapılmamıştır, görüş ve kanaatinde olunduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Mahkememizce verilen 18/05/2017 tarih … Esas … Karar sayılı karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesii’ nin 22/11/2019 tarih … Esas- … Karar sayılı ilamı ile kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiş olduğundan mahkememizin 2019/165 Esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, marka hakkına tecavüzün, haksız rekabetin önlenmesi, giderilmesi, tazminat davası ve ayrıca davalı tarafın sahip olduğu alan adının iptali, davalıya ait “… …” markasının hükümsüzlüğü konusundadır.
Davacı şirketin ticaret unvan kılavuz sözcüğü “…” olduğu gibi, markası da “…” sözcük markasıdır. Bu marka … ve … sınıflarda tescillidir. Bu marka davacı tarafından inşaat malzemeleri, inşaatlarda kullanılan çeşitli ürünleri kapsamakta olup, bunlar arasında ahşap yapı elemanlarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan marka, davacı adına mobilyalar için satış hizmeti bakımından da tescillidir. Her ne kadar, davalı tarafından …. sınıfta bir tescil bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, TPE’den gelen belgede “Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar, kamping mobilyaları; yemek ve yatak odası takımları, oturma odası takımları, kitaplıklar, vitrinler, sehpalar, koltuklar, kanepeler, yatak olabilen kanepeler; yazı ve çizim masaları, şezlonglar, tezgahlar, bankolar, iş tezgahları, servis arabaları, okul mobilyaları, çeyiz sandıkları, kartoteks dolapları, dosya dolapları, ecza dolapları, posta kutuları, vestiyerler, çocuklar için parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), teşhir standları ve vitrinleri…Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” nin yer aldığı görülmüştür. Yani, davacı markası mobilya ürünlerinin satışı, mağazacılığı bakımından tescillidir. Çekişme, tam da bu noktadadır.
Davalı, mobilya mağazası işletmek suretiyle rekabet halindedir. Aynı alanda rekabet eden tacirlerin birbirlerinin mal ve hizmetlerinin karışmaması için ayırt edici, birbirinden uzak işaretleri kullanmaları zorunludur. Davacının markası “…” 07/06/2000’den beri tescilli olduğuna göre davalı, kendi hizmetini tanıtmak üzere tescillediği ve kullandığı markayı seçerken basiretli davranmalıdır. Davacı markasının esas unsurunu aynen kendi markası içine alarak “… …” markasını tescillemiş bulunmaktadır. Tescilin 20/07/2011’de başvurularak … ve … sınıfta 30/10/2012 tarihinde sicili kaydedildiği anlaşılmıştır. Davanın 08/01/2016 tarihinde açılması nedeniyle 5 yıllık hak düşüm süresi geçmemiştir. Davacı sözcük üzerindeki nispi öncelik hakkını ileri sürebilecek durumdadır. Nitekim, davalının markası mobilya ürünleri, dayanaklı ev eşyaları (elektrikli eşyalar hariç), ahşap veya plastikten mamul çeşitli ev ve bahçe ihtiyaçları ve mobilya ürününün satışı hizmetleri için tescillenmiş olup, emtia bakımından davacının mobilya ürünlerinin satıcılığı faaliyeti ve emtiasıyla çakışmaktadır. “…” eki ile farklılaşmış olmakla birlikte, esas unsur aynen tescil içindedir. Öte yandan, yanlar arasındaki çekişmenin bir diğer kısmı da kullanımla ilgilidir. Davalının tescillediği formu değiştirdiği, yıldız ve çelenk süslemesi içinde “… …”, “… …” şeklinde kullanmaktadır. Davacı tarafından sunulan fotoğraflarda da yine fabrika satış tabelası taşıyan mağaza ön yüzünde “…” kısmı çok küçük ve ayrı yazılmak suretiyle “…” kısmı baskın karakterlerle yazılıdır. Keza, internet ortamındaki davalı kullanımının da “…”ya özgülendirildiği anlaşılmaktadır. Davalının kullandığı nakil araçlarının kasalarında da “… Mobilya” baskın biçimde öne çıkarılmıştır. Davalının kullandığı kartvizit dahi doğrudan doğruya tecavüz oluşturucu niteliktedir.
Bu kanıtlar karşısında markaya tecavüz bulunduğu anlaşılmaktadır. Hitap edilen tüketici ortalama tüketici profiline uygun olup, “…” markası nedeniyle işletmeleri birbirleriyle ayırt edemeyebilir. Çünkü her iki işletmede “…” sözcük markasını yoğun biçimde kullanmaktadır. Oysa tarihsel tescil önceliği davacıya aittir. Öte yandan, davalının daha sonra tescillediği … sayılı “… …” markasının davacı markasıyla aynı olmamakla birlikte bağlantı kurmaya sevk edici bir benzerlik taşıdığı gözden kaçmamaktadır. “…” markasının 2000 yılından beri tescilli oluşu nedeniyle, sonraki benzer markanın bir seri ve devam markası olduğu, şube intibaı yarattığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi görevlendirilerek tazminat hesabı yaptırılmış olup, davalının marka tecavüzü ve haksız rekabeti nedeniyle yoksun kalınan kârın 15.342,35 TL olduğu rapor edilmiştir. Bilirkişi, toplam 153.423,48 TL kâr kaybını davacının tercih ettiği yönteme göre (MarkKHK 66/2-b) hesap etmiş ve %10’luk kısmının markayla ilgili olduğunu rapor etmiştir. Nitekim, marka ihlali ve haksız rekabetten doğan kâr kaybının şüpheye yer bırakmayacak kadar kesin hesabı mümkün olmamaktadır. Bu bir yandan kayıt dışı ticari faaliyetlerden, bir yandan da muhasebe yöntemlerinin sınai hak kullanımını izlemeye el vermemesinden kaynaklanmamaktadır. Bu nedenle TBK’nın 50 ve 51. maddeleri uyarınca tazminatın tayini mümkündür. Davacı raporda belirtilen 15.342,35 TL’lik kısmı değerlendirerek, talebini 10.000 TL’den 15.342,35 TL’ye ıslah etmiştir. Davacı tazminat istemlerine ilişkin faiz talebinde bulunmamıştır. Mahkememizce bu tazminat tutarının somut olaya ve sonuçlarına uygun düştüğü değerlendirilmiştir. Keza, tarafların sosyal ekonomik durumları, tecavüzün nitelik ve boyutlarına göre, 10.000 TL manevi tazminatın uygun olacağı anlaşılmıştır. Bu belirlemede marka tecavüzü ve haksız rekabet eyleminin özellikleri etkili olmuştur. Davalının sonraki tarihte elde ettiği tesciline dahi sadık kalmadığı, bozarak karıştırma gayretine girdiği değerlendirilmiştir. Oysa, elde edilen marka tescilinin beyan edilen form üzerinden yürümesi bunun değiştirilmemesi esastır. Markanın modernize edilmesi mümkün olsa da, ayırt edici karakterin değişmemesi gereklidir. Davalının “…” ibaresini ayırarak kullanması ve ikinci plana alması, “…” ibaresini baskın biçimde kullanması, yanaşma kastını göstermektedir. Tescilli marka kullanma savunması ise yerinde değildir. Çünkü kullanılan markanın tescille çakışmadığı açıkça bellidir. Davacı tarafta kârın %10’unun esas alınmasına itirazda bulunmuş, bilirkişinin mahkemenin yerine geçme yetkisi olmadığını ileri sürmüştür. Ancak, söz konusu kârın oluşunda tek faktör marka değildir. Nitekim, satılan mal veya sunulan hizmetin kalitesi, sunum biçimi, coğrafi konum, işletmenin sahip olduğu avantajlar da kârda etkili faktörlerdir. Bu nedenle bilirkişinin kâr kaybı konusundaki raporunun somut olaya uygun düştüğü değerlendirilmiş ve bu itiraz yersiz bulunmuştur.
Öte yandan, davalının “…” unsurunu içeren alan adı aldığı da sabittir. “…mobilya.com.tr” alan adı içinde esas unsur olarak “…” yer almaktadır. Bununla birlikte alan adı davacının tescilli markasından “…” ön eki ile farklılaşmış bulunmaktadır. Davalının kullandığı anahtar sözcükler arasında “…”nın da tek başına yer alması, rekabette haksız biçimde öne geçtiğini göstermektedir. MarkKHK’nın 5833 sayılı yasayla değişik 9/2 (e) maddesi uyarınca, işaretin başkasına ait olmasına rağmen ticari etki yaratacak biçimde internet arama sözcüğü, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük olarak kullanılması marka hakkına tecavüz oluşturmaktadır. Bu nedenle davalının “…”, “… MOBİLYA” ibarelerini kullanması haksız rekabete yol açmaktadır. Öte yandan alan adında da “…” ibaresinin yer alması, bu alan adının tanıtımlarda kullanılması tanıtımlarda karıştırmaya yol açacaktır. “…” ibaresi coğrafi yer adı olarak ayırt edicilik konusunda zayıf bir ektir. Öte yandan, yukarıda tartışıldığı ve 18/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Davalı adına kayıtlı … nolu “…” markasının … ve … Sınıfında yer alan davalının markasının tescilli sınıfları içinde yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar, elbise askıları ( ayaklı veya sabitlenenler ), kampçılar için uyku tulumları, beşikleri, yürüteçler. Ahsap malzemeden mamül panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler ( depolar ) , kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar, Ahşap malzemeler mamul hırdavat ( nalburiye eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Ahşap malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler, şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler, perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları…, Mobilya satış hizmetleri ” Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, tahta süt ve dekorasyon eşyaları, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların biraya getirilmesi hizmetleri ( belirtilen hizmetler parekende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir ) Emtiyalar yönünden 556 sayılı KHK 8/1-b madde uyarınca hükümsüzlüğü gerekmektedir. Marka hakkı hükümsüz kılındığından geçmişe etkili olarak hak ortadan kalktığı için davalının bu ibareyi içeren alan adını kullanması da mümkün değildir. Çünkü, yukarıda tartışılan karıştırma riski ve haksız kullanım devam edecektir.
Buna göre, davalının markasal kullanımlarının kendi marka kapsamını bozarak aşması nedeniyle, marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturduğu anlaşıldığından, bu yöndeki men ve tazminat taleplerinin kısmen kabulü gerekmektedir. Davalının hak kullanıldığı yönündeki savunması dayanaksızdır. Her ne kadar, tescilli bir markası bulunsa da tescilin formunu bozmuş olması nedeniyle, fiili marka kullanımı karıştırmaya yol açacak mahiyettedir. Bu eylem, davacı tescilinin emtiası ile ilgili sonuçlar doğurduğundan MarkKHK 61. Madde uyarınca tecavüz oluşturduğu gibi, genel anlamda TTK kapsamında haksız rekabet niteliğindedir.
Öte yandan, davacı marka hakkının korunması anlamında hükümsüzlük davasının da kabulü gerekmiştir. Davalı markasının karıştırmaya yol açacak mahiyette nispi red sebebi ile bulaşık bulunduğu, iltibas yarattığı sonucuna varılmıştır. Aynı gerekçelerle davalının “….com.tr” alan adının da terkini gerektiği sonucuna varılmıştır. Nitekim, alan adının nümerik değeri davacının marka ve alan adından farklı bir sanal ortama ilişkin olsa da, fiziki ortamda ve tanıtımlarda kullanılacağı ve görsel anlamda verdiği bilgi ile karıştırmaya yol açabileceği bellidir. Gerek bu yönden, gerekse davacının “…” esas unsuru üzerindeki öncelik hakkından dolayı terkin taleplerinin kabulü gerekmiştir.
Yapılan yargılama sonunda aşağıdaki biçimde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davalı adına kayıtlı … nolu “…” markasının … ve … Sınıfında yer alan davalının markasının tescilli sınıfları içinde yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar, elbise askıları ( ayaklı veya sabitlenenler ), kampçılar için uyku tulumları, beşikleri, yürüteçler. Ahsap malzemeden mamül panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler ( depolar ) , kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar, Ahşap malzemeler mamul hırdavat ( nalburiye eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Ahşap malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler, şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler, perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları…, Mobilya satış hizmetleri ” Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, tahta süt ve dekorasyon eşyaları, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların biraya getirilmesi hizmetleri ( belirtilen hizmetler parekende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir ) Emtiyalar yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, SİCİLDEN TERKİNE, sair emtiyalar yönünden sicildeki kaydın DEVAMINA,
Davalının “…” ibaresini markasal olarak kullanmasının (… ekiyle veya ayrıca) markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun, davalının “… MOBİLYA”, “… MOBİLYA” ibarelerini anahtar sözcük, arama sözcüğü olarak kullanmasının marka ihlali ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, tecavüzlü kullanımlarının gerek fiziki ortamda, gerekse internet ortamında ÖNLENMESİNE,
Davalı adına tahsis edilmiş olan “…mobilya.com.tr” alan adının davacının önceliği dikkate alınarak iptaline, TERKİN EDİLMESİNE,
15.342,35-TL maddi, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsil edilerek, davacıya ÖDENMESİNE, fazla manevi tazminat isteminin REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde, hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede giderleri davalıya yüklenerek, ilan edilmesine, ilan için kararın kesinleşmesinden itibaren 3 ay içinde başvuru gerektiğine, 3 ay içinde başvurulmadığı takdirde ilan hakkının düşeceğine,
Alınması gereken 1.731,14 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 604,33 TL harçtan mahsubu ile eksik 1.126,81 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 604,33 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, markaya hükümsüzlük davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar, marka tecavüzü ve haksız rekabet talepleri dikkate alınarak arttırılmakla, 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 1.500 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 1.500 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranının takdiren %10′ a %90 olduğuna yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 2.084,25 TL yargılama giderine ek olarak yapılan 31,40 TL istinaf karar harcı, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 17 TL posta gideri, 11 tebligat gideri 71,50 TL, 1.550 TL bilirkişi ücreti olmak üzere, toplam 3.839,85 TL yargılama giderinin %90’ı olan 3.455,87 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından bozma öncesi yapılan 14,50 TL yargılama giderine ek olarak yapılan 432,78 TL istinaf karar harcı, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 51,70 TL tehiri icra karar harcı olmak üzere, toplam 584,68 TL yargılama giderinin %10’u olan 58,47 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 09/06/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza