Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/157 E. 2021/106 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/157 Esas
KARAR NO : 2021/106

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … nolu “…” ibareli, … nolu “…” ibareli, … nolu “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı tarafın ise kötü niyetli olarak müvekkiline ait benzer olan “…” ibareli markayı tescillediğini, markayı ilk kullananın müvekkili olmasına rağmen, davalının markasının müvekkilinin markası ile bağlantısı olduğu izlenimini yarattığını, oysaki müvekkilinin belirli bir konsept ile müşterilerine hitap ettiğini, davalının hiç kullanmadığı ve muhtemelen kullanmayacağı marka için tescil talebinde bulunmasındaki amacın, müvekkilin markalarının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlayarak, kendi hizmetlerini kısa yoldan tüketiciler nezdinde tanıtmaya çalışmak olduğunu belirterek, davalı adına tescilli 06.9.2018 tarih … tescil numaralı “…” markasının hükümsüzlüğünü, davalının kullanımının müvekkilin tescilli markası ile birebir aynı şekilde kullanması suretiyle markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı yana usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, ancak savunma ve delil sunmamıştır. Bu bakımdan münkir kabul edilmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
İstanbul … FSHHM’ nin … Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; Davacının önceki kullanımı ve diğer şartların mevcut olması nedeniyle davalı adına tescilli … tescil nolu “…” marka ının 6769 sayılı SMK’ nin 6/3 ve 25/1. Maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne ve karar kesinleşmesini müteakip sicilden terkinine karar verilebileceği, kötü niyet olarak dava konusu markayı tescil ettirdiğine yönelik veri bulunmadığı, nihai takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın hükümsüzlük sebepleri 6769 sayılı SMK’nın 25. Maddesinde gösterilmiştir. Bu madde’ye göre; SMK’nın 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. SMK’nın 6. Maddesinde haller;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Marka başvurularının tescilinde ise “ilk gelen alır” ilkesi geçerlidir. Bununla birlikte, marka başvurusu daha sonra olmakla birlikte, 6769 sayılı SMK’nın 6/3.m. uyarınca, markaya konu işaret üzerinde önceki tarihli başvurudan daha öncesinde bir hak elde edilmiş ise, bu hakka dayanarak önceki tarihli markanın hükümsüzlüğü talep edilebilecektir. Marka üzerinde öncelik hakkı markayı ihdas ve istimal eden maruf hale getiren kişiye aittir. Eskiye dayalı kullanım iddiası ile açılan hükümsüzlük davasında davacının dava konusu ibareyi yerelde çok geniş coğrafyada yoğun bir şekilde kullanımı sonrasında belirli bir ayırt edicilik kazandırdığını ispatlaması gerekir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; davacının ilk olarak bu markayı kurduğu işletmede kullandığı, 2017 yılında düzenlenen fatura ve reklam formlarında “…” ibaresini kullandığı, … kanallarında belli bir tanıtımın yaptığı, davalının tescilin çok daha önce davacının markasının tanıtımı ve ayırt edicilik unsur kazanması için emek ve para harcadığı, bunun sonucunda yerelden çok geniş coğrafyada belirli bir ölçüde ayırt edicilik kazandırdığı anlaşılmakla davacının davasını SMK.m.6/3 uyarınca kabulüne karar vermiştir. Her ne kadar davacı kötü niyetli tescil iddia etmiş ise de bunu ispata yönelik, davalının dürüstlük kuralına aykırı davrandığına dair yeterli delil sunmadığından kötüniyetli tescil iddiası yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının, davasının KABULÜ ile,
Dava konusu … nolu markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile sicilden TERKİNİNE,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın eksik kalan 14,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.409,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır