Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/152 E. 2021/46 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/152 Esas
KARAR NO : 2021/46

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Davacı vekili tarafından 18/11/2019 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticaret unvanında da yer alan “…” kelimesinin Türk Patent ve Marka Kurumunda çark şeklinde logo, …, …, …, …, …., …. numaralarıyla 07, 11, 12. Sınıflarda tescil altına aldığını, davalı tarafın …. …. ticari unvanını kullanmasının müvekkilinin şirketine doğrudan zarar verdiğini, müvekkilinin şubesi gibi göründüğünü, ticari hayatını zarara uğrattığını belirterek, iltibas yaratan …. ibaresinin ticari unvandan kaldırılarak, www…….com ibareli erişim sitesine engellenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ürünlerinin üzerinde “… …” markasının olduğunu, “…” markası davacı firma tarafından …. başvuru numarası ile 02.11.2010 tarihinde … … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescillendiğini, “…” ibaresini marka olarak kullanmadığını, bu nedenle de herhangi bir karışıklık söz konusu olma ihtimali bulunmadığını, dişli logonun ise davacıya özgülenmesinin söz konusu olmadığını, sektörde bir çok logoda dişli çarkın yer aldığını müvekkiliyle iltibas yaratmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
Marka uzmanı, muhasip ve öğretim üyesi bilirkişi heyetinden 14/01/2021 tarihinde alınan raporda özetle; Davacının …, …., …, …. numaralı markalarının TPMK nezdinde müddet olduğunu düşmüş olmalarının mümkün olduğunu, değerlendirmeye alınmadığını, koruma süresi devam eden …, … markalarının incelendiğinde davalının kullanımlarının aynı ve benzer mal ve hizmet sınıflarında benzer olduğunu, tüketici nezdinde karışıklığa yol açabileceğini, davalı tarafın internet sitesinde …. ve … ifadelerinin ticari unvan kullanımını aşacak şekilde markasal olarak kullanıldığını, davacı tarafın … ticaret unvanı ile kurulduğunu, ilk marka tescillerini 1978 yılında … olarak tescil ettirdiğini iştigal alanının ve markalarının mal ve hizmet sınıflarının davalı firma ile benzer olduğunu kullanım hakkının davacıya ait olduğunu, her iki firmanın da 2015, 2017, 2019 yıllarında katılım sağladığı ….. fuarının tespit edildiğini 2015 yılında birbirlerinden haberdar olabileceğini rapor etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında davalının “…., …. ” şeklindeki kullanımlarının ticari ünvanını aşar mahiyette olduğu, markasal kullanım olduğu davacının markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu anlaşılmıştır.
Davacı, davalı şirketin ticaret ünvanında yer alan “….” ibaresinin de terkinini talep etmektedir. Benzer konuda Y.. HD … E – …. K ve 16/06/2015 tarihli ilamı da dikkate alındığında; TTK’nun 54. maddesi uyarınca davacı, iltibasa neden olan ticaret ünvanının terkinini isteyebilme hakkına sahip ise de; yargıtayın yerleşmiş içtihatları da dikkate alındığında , böyle bir davanın makul sürede açılması gerekir. Ticaret ünvanları tescil ve ilana tabi bulunduğundan makul sürenin hesabında bunun da nazara alınması icap eder. Makul sürenin geçirilmesi halinde sessiz kalma nedeni ile hak kaybı oluşur. Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar her iki tarafın ticaret ünvanının esas unsurları benzer ise de, davalı ile davacının ortak fuarlara katılışları, iştigal alanları benzer oluşu ve davalının ünvanının tescilinden yaklaşık 17 yıl sonra terk talepli dava açıldığından, kendisini mevcut ünvanı ile tanıtan davalının ünvanının terkini talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının bu talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kısmen kabulüne,
Davalının “…” ve “…” şeklindeki ibarelerin; ticaret unvanını aşar şekilde markasal kullanımı davacı markasının tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespitine, menine ve ref’ine,
Davalının “….” şeklindeki ibareyi ticaret unvanını aşar şekilde markasal kullanımı içeren eşya, tanıtım, reklam, belge vb. evrakların toplatılmasına, değiştirilmesi mümkünse değiştirilmesine, değilse imhasına,
Davalının “…” ve “…” şeklindeki ibarelerin ticaret unvanı aşar şekilde markasal kullanımını içeren www……com adlı internet sitesine erişimin engellenmesine,
Davacının davalı ticaret unvanından “…..” ibaresinin terki talebinin reddine,
Hüküm özetinin kesinleşmesinden itibaren masrafları davalıya ait olmak üzere ulusal çapta yayın yapan gazetede ilanına, kesinleşmeden itibaren 3 ay içerisinde davacı tarafından başvuruda bulunmadığında ilan hakkının düşeceğinin ihtarına,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik 14,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5,900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5,900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranının takdiren %30- %70 olduğuna, yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1,715 TL yargılama giderinin %70’i olan 1.200,5 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 6,40 TL yargılama giderinin %30’lik kısmı olan 1,92 TL’nin davacı tarafından alınıp davalı tarafa yatırılmasına, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 03/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim ….
e -imzalıdır