Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/148 E. 2021/108 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/148 Esas
KARAR NO : 2021/108

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı şirket …. ‘nin ana üretim markası olan “…” markasını 05/10/2007 tarihinde Türk Patent ve Marka kurumu’na yapılan başvuruyla … numarayla tescil ettirdiğini, dava dışı firmanın müdürünün … Asliye Ceza mahkemesinde yargılamasında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan hüküm giymiş olduğunu ve markaları müvekkiline iade ve tesciline karar verilmiş olduğunu, kararın kesinleşmiş olduğunu, Yargıtay nezdinde yargılama devam ederken davalı tarafın … başvuru numarasıyla “…” markasına başvuru yaptığını, tescillendiğini, markanın birebir aynı olduğunu belirterek hükümsüzlüğünü, terkinin talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Şirketinde kısa bir süre çalışmış ve şirket ile ilişkisini 2016 yılı itibarı ile sonlandırmış olduğunu, şirketin ortakları arasında yaşanılan birtakım şahsi problemler ve yine ortaklar arasında süregelen hukuksal mücadeleler sürecinde, firmanın “…” markasını kaybetme riski oluşmasından dolayı, davacı …’ ın markayı korumak adına müvekkiline verdiği talimat üzerine, müvekkilinin … sayılı marka tescil başvurusunda bulunmuş olduğunu, marka tescil sürecinde herhangi bir itiraza uğramadan 06.05.2019 tarihinde tamamlanmış olduğunu, davacının marka için yenileme işlemleri yapmadığını, markayı korumak için hiçbir eylemde bulunulmadığını ve Müvekkilinin tescil kararı aldıktan sonra … firmasının markasal kullanımlarını engelleme yönünde hiçbir girişimde bulunulmadığını, davacının … sayılı markanın sahibi olmadığını davacı …’ ın nisbi ret sebebine dayanması ve hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri sürülmesi mümkün olmadığını, SMK m.6/8 maddesine dayanması da mümkün olmadığını, madde metninde geçen 2 yıllık süre markanın olağan koruma süresinin bitimini esas almakta olduğunu, müvekkilin başvurusunun iki yıllık süreden daha sonraki bir tarihte yapıldığını, davacının markayı kullandığını ispat edememekte olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
Ankara … FSHHM’ nin … Talimat sayılı dosyasından alınan 20/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dosyası ve davacının hak ihlali iddiası kapsamında davacı tarafından ileri sürülen markalar arasında benzerlik, ticari vekil veya tescil adına marka tescili, önceki tarihli kullanım ve tanınmışlık iddialarının ispatlanamadığı, kullanıma devam edildiğini gösteren her hangi bir belge olmadan koruma süresi dolmuş markaya dayanılarak hükümsüzlük talep etmek mümkün olmadığından uyuşmazlıkta SMK’ nin m.6/8 kapsamında davalı markasının hükümsüzlüğü koşullarının mevcut olduğu hususunun ispatlanamadığı, dava dosyasında mevcut deliller kapsamında davalının hükümsüzlüğüne konu … sayılı … markasının tescili açısından kötü niyetli olup olmadığı hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçesi olarak belirtilmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın hükümsüzlük sebepleri 6769 sayılı SMK’nın 25. Maddesinde gösterilmiştir. Bu madde’ye göre; SMK’nın 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. SMK’nın 6. Maddesinde haller;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; dava tarihi itibari ile davacı adına tescilli ve hüküm ifade eden bir marka bulunmadığından davacının markalar arasında benzerlik veya iltibas bulunduğu iddiası yerinde görülmemiştir.
Davacının SMK.m.6/2 uyarınca hükümsüzlük iddiası ise; davalı ile arasında ticari vekillik şeklinde bir ilişki bulunmaması ve davalının ilgili firmada sigortalı olarak çalıştığı ve davalının mark başvurusundan yaklaşık 1 yıl 11 ay önce işten ayrıldığı anlaşılmakla davacının SMK.m.6/2 uyarınca hükümsüzlük talebi yerinde görülmemiştir.
Davacının SMK.m.6/3 uyarınca hükümsüzlük iddiası ise; davacının önceki tarihli kullanımını gösterir yeterli delil sunmadığından yerinde görülmemiştir.
Davacının SMK.m.6/4 ve 6/5 uyarınca hükümsüzlük iddiası ise davacının dava tarihi itibari ile tescilli markasının bulunmaması ve markasının tanınmışlığına dair yeterli delil sunmaması göz önüne alındığında yerinde görülmemiştir.
Davacının SMK.m.6/8 uyarınca hükümsüzlük iddiası ise; davacının koruma süresinin sona ermesinden sonra 2 yıllık süre içerisinde kullandığına dair yeterli delil sunmadığından yerinde görülmemiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine göre, “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Davalının beyanları dikkate alındığında, davacı ile birlikte başkasına ait olarak bildiği markayı alacaklılardan kaçırmak amacıyla kendi adına tescil ettirmesinin iyi niyetli olmadığı, davacının bu durum bilmesinin davalının kötü niyetli tescilini iyi niyetli hale dönüştürmeyeceği anlaşılmakla davacının SMK.m.6/9 uyarınca hükümsüzlük iddiası yerinde görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının, davasının KABULÜ ile,
Davalı adına tescilli … nolu ” … ” ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile sicilden TERKİNİNE,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın eksik kalan 14,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 913,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan 6,40 TL yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır