Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/138 E. 2021/110 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/138 Esas
KARAR NO : 2021/110

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumunda tescilli 1966 yılı … tescil numaralı “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, … sayılı “…”, … sayılı “…”, … sayılı “…” ibareleriyle seri marka mahiyetinde olan … ve … sayılı markaların da sahibi olduğunu, davalı tarafın … numaralı “…” ibaresinin marka başvurusu yaptığını, müvekkil şirket adına tescilli olan markaları dayanak gösterilmek suretiyle itiraz edildiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun red kararı verdiğini fakat davalı tarafın kullanımlarına devam ettiğini, noter aracılığıyla ihtarname gönderdiklerini, davalı tarafın ticaret unvanının amacı doğrultusunda kullandığı cevabını aldıklarını, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı tarafın adresinde ve internet ortamındaki kullanımlarında tespit yapılarak, tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ürünlerin kullanımlarının durdurulmasını, tedbir konulmasını, men’ini, internet adresinin ve sosyal medya hesaplarının engellenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, “…” ibaresini marka olarak bir işletmeye mahsus kılmanın adaletsizliğe yol açabileceğini, Ege bölgesinde yer alan 8 ilde hiçbir işletmenin “…” kelimesini kullanmalarına izin vermemenin haksız rekabet olduğunu, o işletmenin tüm bölgeyi temsil etmesini sağlayacak ve hukuki eşitsizliğe sebep olacağını, müvekkili şirketin … kelimesinin yanına … ayırt edici unsurla birlikte ticari unvan saikiyle kullandığını, davacı firmanın … kelimesine eklediği ayırt edici unsurlar olan “…”, “…” kelimeleriyle birlikte kullanmadığını, davacı taraf ve müvekkilinin logolarını karşılaştırdığında, benzerlik içermediğini, yanılmaya yol açacak bir durumun söz konusu olmadığını, davacı şirket ile farklı illerde faaliyet gösteren müvekkil şirketin davacı şirket ile ortak bir pazarı bulunmadığını müvekkil şirketin esasen Aydın halkına hizmet amacı güttüğünden kar amacı gütmemekte ve davacı ile rekabeti de bu nedenlerle söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
Aydın … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda: Davalının ticaret unvanının “….” olduğu, davalının İş yerinde ağırlıklı olarak et mamullerinin satışının yapıldığı, Et mamullerinin yanında süt, ekmek v.b. gıda ürünlerinin de satıldığı, Et mamullerinin ve süt ürünlerinin “…” markasıyla satışa arz edildiği, İşyerinin dışındaki giriş ön cephe tabelasında, yan cephe camında, personel kıyafetlerinde, ürün etiketlerinde, naylon poşette, sevk irsaliyesinde, faturada, fiyat etiketlerinde büyük puntolarla ve dikkat çekici şekilde “…” İbaresinin yazılı olduğu, Davalının “…” markasını ve ibaresini, davacının adına tescilli olan “…” asıl İbareli markalanyia aynı mal ve hizmet sınıflarında (et mamulleri, süt ürünleri ve ürünlerin satımı hizmeti) kullandığı, Davalının tespite konu kullanımlarının ticari etki yaratacak şekilde markasal kullanım mahiyetinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 17/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; … url adresinde ve davacı tarafın bildirdiği sosyal medya hesaplarındaki markasal kullanımlar ile ilgili tespitler ve marka ihlal iddiaları hususundaki görseller yukarıya çıkarılmıştır. … url adresinin alan adının …. İsimli firma adına kayıtlı olduğu, iletişim bilgileri olarak …/Aydın … Köyü …/Aydın … adreslerinin, … ve … nolu telefon numaralarının kayıtlara geçtiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 15/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalının ” … ” markasını ve ibaresini, davacının adına tescilli olan ” … ” asıl ibareli markalarıyla aynı mal ve hizmet sınıflarında ( et mamülleri, süt ürünleri ve ürünlerin satımı hizmeti ) yukarıda belirtilen URL sitesinde ve yukarıda belirtilen sosyal medya hesaplarında kullandığı, davalının tespite konu kullanımlarının ticari etki yaratacak şekilde markasal kullanım mahiyetinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Dosyamız kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; davalının Ticaret ünvanından ayrılarak “…” ibaresini ön plana çıkararak markasal anlamda kullandığı, davacı markaları ile davalı kullanımlarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu, davacı marka sınıfları ile davalı iştigal alanlarının benzer olduğu, aynı tüketici kitlesine hitap ettiği, davacı markaları ile davalı kullanımlarının tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu anlaşılarak davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının, davasının KABULÜ ile,
Davalının merkez ve şubelerindeki ” … ” ibareli kullanımların davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, DURDURULMASINA, MEN-İ’ NE VE ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davalının merkez ve şubelerindeki ” … ” ibareli ve ticari amaçla bulunan ürünlerin, tabelaların, broşürlerin, etiketlerin, basılı evrak ve reklam veya tanıtım vasıtalarının TOPLANMASINA, ELKONULMASINA, masrafları davalıya ait olmak üzere el konulan ürünlerden ” … ” ibaresinin silinebiliyor ise silinmesine, aksi halde İMHASINA,
Davalının … adlı web sitesine erişiminin ENGELLENMESİNE, davalının internet ortamında ve sosyal medya hesaplarında ” … ” ibaresini kullanımının DURDURULMASINA, MEN-İ’ NE, KALDIRILMASINA,
Hüküm kesinleşince masrafları davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede ilanına, davacıya hükmün kesinleşmesinden itibaren 3 ay içerisinde başvurması gerektiğinin ihtarına,
İhtiyati tedbir kararının DEVAMINA,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın eksik kalan 14,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.397,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan 6,40 TL yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı.
30/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır