Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/117 E. 2021/130 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/117
KARAR NO : 2021/130

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ve Ref’i
DAVA TARİHİ: 10/09/2019
07/09/2021 Tarihli Karar ile Birleşen 2021/19 Esas / 2021/119 Karar sayılı dosya
DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Davacı vekili tarafından 10/09/2019 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “ …” markasının Türk Patent ve Marka kurumunda nezdinde radyo ve televizyon yayın hizmetleri, haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil), haber ajansı, film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri, haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetlerinde tescilli olduğunu, 35 ekli markalarının seri markalar olduğunu, davalı tarafın ticari unvanını almış olduğu markanın kullanımının müvekkilinin markasıyla birebir aynı olduğunu ve markaya tecavüzün tespitini ve önlenmesini, http://…com.tr/” internet alan adı altında işletilen web sitesine ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesini, ‘’…” ibaresinin kullanımının broşürlerinden, tabelalarından, etiketlerinden, fişlerinden, ambalajlarından, her türlü belge ve formlarından, yazışmalarından, kaşe ve sair tanıtım materyallerinden çıkartılmasını, tedbirini, davalı aleyhine verilecek hüküm özetinin, masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye genelinde yayın yapan tirajı en yüksek iki ayrı gazetede ilan edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … ibaresinin bir coğrafi alanı temsil ettiğini, …’in il trafik plakası olduğunu, … denilince davacının markalarının akla gelmediğini, … ilinin geldiğini, “…” ibaresinin davacının tekelinde olamayacağını, ortak kelimeleri ihtiva eden markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olup olmadığının markaların bütün olarak ortalama tüketici üzerinde bırakacağı etkinin önemli olduğunu, davacının radyo kanalı olduğunu, müvekkilinin ise televizyon kanalı olduğunu, aralarında bağlantı bulunmadığını, logolarının farklı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
07/09/2021 Tarihli Karar ile Birleşen 2021/19 Esas / 2021/119 Karar sayılı dosya;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 2018 yılında … Radyo Televizyon Yayım ve Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ ni kurduğunu, müvekkilinin, 25.05.2018 tarihinde de Türk Patent Ve Marka Kurumu nezdinde “… bizi izleyin haberiniz olsun’ markasının tescili için …/… nolu başvuruda bulunduğunu, yine 25.05.2018 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” markasının tescili için …/… nolu başvuruda bulunduğunu, başvuru yaparken danışmanlık hizmetini aldığı “Adres Patent Marka ve Fikri Haklar Ltd. Şti. Yetkilisi … … … tarafından hataya düşülerek 38. Sınıf Mal ve Hizmetler yerine 41.Sınıf Mal ve Hizmetler’ için başvuru yapıldığını, yanlışlığın farkına varılması üzerine 05.06.2018 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ‘… bizi izleyin haberiniz olsun’ markasının tescili için …/… nolu başvuruda bulunulduğunu, yine 28.01.2019 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ‘…’ markasının tescili için …/… nolu başvuruda bulunulduğunu, davalının “…” markasının Türk Marka ve Patent Kurumu nezdinde …/… sayılı başvuru ile 07.03.2007 tarihinden 07.03.2017 tarihine kadar koruma altında olduğunu, koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde yenilenmeyen markalar hükümsüz sayılacağını, koruma tarihi bittikten sonra müvekkilinin radyo için değil, televizyon için başvuruda bulunduğunu, müvekkilimin başvurusunu öğrenen davalının kötüniyetle; TV alanında hiçbir faaliyet göstermemesine rağmen, müvekkilinin başvurularından sonra 13.09.2018 tarihinde …/… nolu başvuru ile “…” markası için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde başvuruda bulunduğunu yine davalının aynı gün yani 13.09.2018 tarihinde …,…,…,…,… isimli markaların tescili için başvurduğunu, davalının …’ in kendi markasının asli ve ayırt edici unsuru olduğu iddiasında bulunduğunu, davalının yerel radyo yayıncılığı yaptığını, müvekkilinin ise; uydu üzerinden ulusal televizyon alanında faaliyet gösterdiğini, davalının …/… sayılı ‘…’ markasının koruma süresi 07.03.2017 tarihinde sona erdiğini ve yenileme işleminin yasal süresi içerisinde yapılmadığını, davalının ‘…’ markasının koruma süresinin dolduğu ve yenilenmediği için hükümsüz kaldığı gözetilmeden; Türk Marka ve Patent Kurumu tarafından müvekkilimin ‘… bizi izleyin haberiniz olsun’ marka başvurusu reddedilmiş; ‘…’ davalıya aitmiş gibi …, …, … , …,…, … isimli markaların davalı adına tescil edildiğini, davalının, müvekkilinin ‘…’ adlı markasını ve ‘… bizi izleyin haberiniz olsun markasını ve … logosunu’ taklit ederek müvekkilinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etttiğini, davalının İzmir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ nin …/… Esas sayılı dosyası ile ‘Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ve Ref’i’ istemiyle müvekkilinin sahibi olduğu ‘… Radyo Televizyon Yapım ve Yayıncılık Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’ ne karşı dava açtığını ve davanın derdest olduğunu, bu iki dava arasında arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu ve iş bu davanın İzmir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ nin …/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davalının fiillerinin, müvekkilin markalarına tecavüz teşkil ettiğini, konusu tecavüz durumunun tespit edilebilmesi gerektiğini belirtmiş, öncelikle birleştirme talebimizin kabulüne ve mahkemenin …/… Esas sayılı dosyası ile iş bu dosyanın birleştirilmesine, davanın kabulüne, davalı adına tescil edilen ‘…’ – ‘…’ – ‘…’ – ‘…’ – ‘…’ – ‘…’ adlı markaların hükümsüzlüğüne, davalının adresinde tescilli markalarına tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulması ve davalının iş yerine gidilerek delil tespiti (keşif) yapılması neticesinde davalının müvekkilin markasına tecavüz niteliğindeki kullanımını gösteren her türlü katalog, broşür, promosyon ürünü, evrak vs.’ye el konulması ve bunların dava sonuna kadar bir adli yed-i emine tevdi edilmesi ile davalının markalarına ait internet alan adlarını bildirecekleri web sitelerine, sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine ayrıca ‘http://…com.tr/ internet alan adı altında işletilen web sitesine ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı tarafından müvekkilin tescilli markasına vaki tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve ref’ine, tecavüz teşkil eden kullanımlardaki … – ‘… – ‘… – … – … ibaresinin, davalının internet alan adından, broşürlerinden, tabelalarından, etiketlerinden, fişlerinden, ambalajlarından, her türlü belge ve formlarından, yazışmalarından, kaşe ve sair tanıtım materyallerinden çıkartılmasına, silinmesine, silinemeyecek halde ise imha edilmesine, davalı aleyhine verilecek hüküm özetinin, masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye genelinde yayın yapan tirajı en yüksek iki ayrı gazetede ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … …’ in radyo ve televizyon sektöründe yıllardır faal bir şekilde varlık gösterdiğini, ticari faaliyetlerini … İzmir Radyo Televizyon Yayıncılığı ve Reklamcılık Anonim Şirketi ile S.D. Müzik Prodüksiyon Turizm ve Yat İşletmeciliği Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi çatısı altında yürüttüğünü, müvekkili adına TPMK nezdinde 07.03.2017 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. Marka Sınıfında tescilli …/… başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 41 Marka Sınıfında tescilli …/… başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. ve 41. Marka Sınıflarında tescilli …/… başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. ve 41. Marka Sınıflarında tescilli …/… başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. ve 41. Marka Sınıflarında tescilli …/… başvuru numaralı … ibareli marka, 13.09.2018 tarihinden itibaren 10 yıl korumalı 38. ve 41. Marka Sınıflarında tescili …/… başvuru numaralı … ibareli marka’ nın bulunduğunu, davacının, … markasının yenilenmemesi sebebiyle hükümsüz olduğunu ve bu sebeple davalıya ait yukarıda sayılan diğer markaların da hükümsüz kalacağını iddia ettiğini, davacının dava dilekçesinde yer alan iddialarının hukuki temelinin bulunmadığını ayrıca iş bu iddiaların iyi niyet karinelerinden de oldukça uzak olduğunu, müvekkiline ait …/… numaralı 38. Sınıf ” … ” markasının 07.03.2007 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiğini, bu markanın müvekkili tarafından SMK Koruma ve Yenileme başlıklı 23. maddesi uyarınca 07.03.2017 tarihinden itibaren 10 yıllık süre için yenilendiğini, davacının, ” … ” markasının yenilenmediğinden bahisle hükümsüz olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, bununla birlikte, … markasının 13.09.2018 koruma tarihi ile 41. Marka Sınıfında yine Müvekkilimiz adına tescil edildiğini, … markasının hem 38. hem de 41. Marka Sınıflarında müvekkili adına tescil korumasında olduğunu, …/… başvuru numaralı 41. marka sınıfında Haber 35 markasıırı davacı … … adına tescilli olduğunu,… markası için gerekli tescil evrakları ve ücretleri tamamlanmadığı için müvekkili adına bir koruma bulunmadığını, bu anlamda davacının … markasını hükümsüz kılma talebini anlayamadıklarını, “… bizi izleyin haberiniz olsun” ve “…” ibareleri için davacı tarafından yalnızca başvuru yapıldığını, bu başvurular ise itirazları üzerine TMPK nezdinde reddedildiğini, ‘…’ markasının tek ve yetkili sahibiısı müvekkili … … olması sebebiyle davacının iddia ettiğinin aksine SMK’ nin Marka Hakkına Tecavüz başlıklı 29. maddesi ile 149. maddesi ve ihtiyati tedbir talebini düzenleyen 159. maddesinde somut olayda uygulama alanı bulamayacağını, davalının …/… başvuru numaralı 41.sınıfta ve …/… başvuru numaralı 38.sınıfta “… bizi izleyin haberiniz olsun” şeklindeki iki sefer yaptığı marka başvuruları ile …/… başvuru numaralı ve 38. sınıfta “…” şeklindeki marka başvurusunun itirazları üzerine TPMK tarafından reddedildiğini, müvekkiline ait markalarda yer alan … ibaresinin iş bu markaların ayırt edici unsuru konumunda bulunduğunu, müvekkilinin markalarına ait ayırt edici unsurun başka ibarelerde kullanılmasının ortalama tüketici nezdinde görsel ve işitsel karışıklığa sebep olacağını, davacının başvuruda bulunduğu “…” ve “… bizi izleyin haberiniz olsun” ibarelerinin ve bu ibareler altında sunduğu hizmetlerin müvekkilinin 14 yılı aşkındır faaliyette olan tescilli … markasıyla ve “…” ibaresini havi diğer markaları ile sunduğu radyo ve televizyon hizmetleriyle karıştırılma (iltibas) tehlikesi mevcut olduğunu, iş bu tehlikenin önceden engellenebilmesi için TPMK’ nin verdiği kararların isabetli ve marka hukuku prensipleriyle birebir örtüştüğünü, bu hususun aynı taraflar arasında mahkeme nezdinde hali hazırda görülmekte olan …/… E. sayılı dosyasında verilen 16.01.2021 tarihli tedbir kararında ve yine aynı dosyada alınan 12.01 2021 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, marka tecavüzü olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, iş bu davanın 17 Şubat 2021 tarihli olup, “…” markası 38. ve 41.sınıflar için sırasıyla 07.03.2017 ve 13.09.2018, “…” , “…” ve “…” markaları ise 13.09.2018 başvuru ve koruma tarihli olduğunu, dava açıldığında veya devam ederken müvekkili tarafından TPMK’ ya herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, “…” markası için başvuru tarihinin 13.09.2018 olduğunu, davacı tarafından bu marka için başvurunun 04.01.2019 tarihinde yani müvekkilinden sonra yapıldığını, müvekkilinin 2008 yılında davacı tarafından husumet konusu haline getirilmesinden çok önce, “….com.tr”. “…com.tr” “…com.tr” ve “…com.tr” ibareleri için marka başvurularında bulunduğunu, davacının kötü niyet iddialarının ispat edilebilirlikten oldukça uzak olduğunu, davacı yanca her ne kadar HMK’ nin 166. maddesi gereği birleştirme talep edilmiş ve dosyalar arasında fiili bağlantı olduğu beyan edilmiş ise de, birleştirilmek istenen dosya içeriği gereği dosya kapsamında araştırılacak husus bulunmadığından reddine karar verilmesini, davacının ihtiyati tedbir talebine yönelik taleplerinin açıklanan nedenler ve İzmir Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin …/… E. sayılı, dosyası ile aynı dosyada alınan 12.01.2021 tarihli bilirkişi raporu ve İzmir Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin …/… E. sayılı dosyasında alınan 06.04.2020 tarihli bilirkişi raporu (Soruşturma Dosya No: …/…) dikkate alınarak reddine karar verilmesini gerektiğini belirtmiş, davacının hukuki mesnetten yoksun ihtiyati tedbir talebi ile ve davasının külliyen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
30/03/2021 tarihli bilişim uzmanı ve marka vekili bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davalının, https://…facebook…/…, https://tr-tr.facebook.com/…, https://www.instagram.com/…comtr/, https://www…/…-… sosyal medya hesaplarında kullandığı “…” ibaresinin halk nezdinde karıştırılma tehlikesi oluşturabileceğini rapor etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Asıl dosyamızda davacı markasına tecavüzün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını ve refini dava etmektedir. Birleşen dosyada davacı davalı markalarının hükümsüzlüğünü dava etmektedir.
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Asıl dosyamız kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında davacı markaları ile davalı kullanımlarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu, davacı marka sınıfları ile davalı iştigal alanlarının benzer olduğu, aynı tüketici kitlesine hitap ettiği, davacı markaları ile davalı kullanımlarının tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu anlaşılarak asıl dosya davacısının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dosya kapsamında ön inceleme duruşmasında ayrıntılı bilirkişi ara kararı kurulmuş ve eksik delil avansını yatırmak üzere süre verilmiş verilen süre içerisinde birleşen dosya davacısı delil avansını yatırmamış ve delilden vazgeçmiş sayılmıştır. Sonrasında ise asıl dosyamız ile bağlantısı bulunduğundan ve birlikte görülmesi gerektiğinden dosyamız ile birleştirilmiştir. Birleşen dosya kapsamında davacı hükümsüzlük iddiasını net somut deliller ile ispatlayamadığından davasının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar hükmün asıl dosya kapsamında davalı – birleşen dosya davacısı ve birleşen dosyada davalı- birleşen dosya davacısı denilmiş olsa da; asıl dosyanın davalısı olan … Radyo Televizyon Yapım Ve Yayıncılık Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin şirket yetkilisi ve sahibinin birleşen dosya davacı … … olması sebebiyle; sehven yanlış yazılan tarafların düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Asıl dosya kapsamında davacı- birleşen dosya davalısının davasının kabulüyle,
Davalının “…” ibareli kullanımların davacı- birleşen dosya davalısının markasına tecavüz olduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve ref’ine,
Tecavüz teşkil eden kullanımlardaki “…” ibaresinin internet alan adından, broşürlerinden, tabelalarından, etiketlerinden, fişlerinden, ambalajlarından, her türlü belge ve formlardan, yazışmalarından, kaşe ve sair tanıtım materyallarinden çıkartılmasına, silinmesine, silinemeyecek halde ise masrafları davalıya ait olmak üzere imha edilmesine,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede, giderleri davalıya ait olmak üzere ilan edilmesine, ilan için kararın kesinleşmesinden itibaren 3 ay içerisinde başvuru gerektiğine, 3 ay içerisinde başvurulmadığı takdirde ilan hakkının düşeceğinin ihtarına,
Birleşen dosya kapsamında davacının davasının reddine,
Asıl dosya kapsamında;
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacı- birleşen dosya davalı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL karar harcından hazineye irat kaydına, eksik 14,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı- birleşen dosya davalı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın da davalıdan alınarak davacı- birleşen dosya davacı tarafa ödenmesine,
Davacı- birleşen dosya davalısı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı- birleşen dosya davalı tarafa ödenmesine,
Davacı- birleşen dosya davalı tarafından yapılan toplam 2.061,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan toplam 12,80 TL yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Birleşen dosya kapsamında;
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının birleşen dosya davacısı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL karar harcından hazineye irat kaydına,
Davacı- birleşen dosya davalısı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin birleşen dosya davacı taraftan alınarak, davacı- birleşen dosya davacı tarafa ödenmesine,
Birleşen dosya davacısı tarafından yapılan toplam 138,4 TL yargılama giderinin davalı- birleşen dosya davacısı üzerinde bırakılmasına,
Davacı – birleşen dosya davalısı tarafından yapılan 8,50 TL yargılama giderinin birleşen dosya davacısından alınarak, davacı – birleşen dosya davalı tarafa ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 15/09/2021

Katip …
(e-imza)
¸
Hakim …
(e-imza)
¸