Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/112 E. 2021/112 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/112 Esas
KARAR NO : 2021/112

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli), Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli), Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tescilli “…” markalarının sahibi olduğunu, 1985 yılından beri kullanıldığını, markanın bir müşterinin ihbarı üzerine davalı tarafından kullanıldığını öğrendiklerini, marka ihlali yapıldığını, markadan haksız yararlanıldığını, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen ihlale devam ettiğini, … D.İş sayılı dosyada ihlalin tespit edildiğini, tedbir kararı verildiğini, davalı ile arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek markaya tecavüzün tespitini, önlenmesini, fazlası saklı 10.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tespit tarihinden işleyen yasal faiziyle ödenmesini, ilan yapılmasını, ihlal yaratan ürünlere tedbiren el konulmasını, toplanmasını karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
Mahkememizce alınan 08/07/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; Dosya kapsamında Davalı taraf “…”, “…” şeklinde kullanımları mevcut olduğu, bu kullanımın İLTİBAS oluşturduğu ve yasadan kaynaklanan marka hakkını ihlal ederek davacı tarafı zarara uğrattığı, Yukarıda usul ve esasları açıklanan hesaplama sonucu Davalı tarafın dava dosyasında yer alan kayıtları üzerinden yapılan hesaplama sonucu 2020 Mayıs dönemine güncellenmiş tazminat tutarı 2.245 TL olduğu, ilgili borç ödenme aşamasında 1 Haziran 2020 tarihinden itibaren ödeme günü reeskont faiz oranı uygulanarak tekrar güncellenmesi gerektiği, hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 08/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Yapılan tazminat hesaplamasına göre; 2018 yılı olası Yoksun kalınan kazanç 7.740 TL (31.12.2018 tarihi itibariyle tazminat ödenme tarihinde takdir edilecek faiz oranıyla güncellenmesi gerekmektedir.) 2019 yılı olası yoksun kalınan kazanç 18.199 TL (04.09.2019 tarihi itibariyle tazminat ödenme tarihinde takdir edilecek faiz oranıyla güncellenmesi gerekmektedir.) olduğu hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Dosyamız kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında davacı markaları ile davalı kullanımlarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu, davacı marka sınıfları ile davalı iştigal alanlarının benzer olduğu, aynı tüketici kitlesine hitap ettiği, davacı markaları ile davalı kullanımlarının tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Y11 HD 2019/3061 E – 2020/1179 ve 11/02/2020 tarihli ilamında da belirttiği üzere ne miktarda kar elde ettiğinin somut olayın özelliklerine göre belirlenmesinin mümkün olmadığı, uğranılan maddi zararın miktarının, tam olarak ispat edilemediği hallerde, TBK’nın 50. maddesi uyarınca somut olayın olağan akışı ve zarar görenin aldığı önlemler göz önünde tutularak, zararın miktarının hakkaniyete uygun olarak hakim tarafından belirlenmesi gerektiği, 22/04/2021 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınmak suretiyle takdiren davacı lehine 25.939,00-TL maddi tazminata hükmedilmiştir. SMK’nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak 13.000,00-TL manevi tazminatın kabulü uygun bulunmuştur.
Her ne kadar davacı ıslah ile faiz başlangıç tarihlerini değiştirerek talep etmiş ise de Yargıtay 9. Hukuk dairesinin 2007/32356 E – 2009/246 K ve 20.01.2009 tarihli ilamı dikkate alındığında faiz başlangıç tarihini ıslah ile değiştirilemeyeceği anlaşılmakla faiz başlangıç tarihi olarak delil tespiti tarihi olarak dikkate alınmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının, davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davalının, ürünlerinde ” …, … ” şeklindeki kullanımların davacının markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, MEN-İ’ NE VE REF-İ’ NE,
25.939,00-TL maddi tazminatın delil tespiti tarihi olan 21/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek olan kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13.000,00-TL manevi tazminatın delil tespiti tarihi olan 21/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek olan kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Hükmün kesinleşmesi ile birlikte masrafları davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede ilanına, davacıya kararın kesinleşmesinden itibaren 3 ay içerisinde başvurması gerektiğinin ihtarına,
Alınması gereken 2.659,92 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 784,53 TL harçtan mahsubu ile eksik 1.875,39 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 784,53 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.’ ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar, markaya tecavüz davası da dikkate alınarak, arttırılmakla, 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedildiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar, maktu vekâlet ücretinin altında kalamayacağından, 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranı takdiren %10’a- %90 olduğundan yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.881,44 TL yargılama giderinin %90’ı olan 1.693,29 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karara yer olmadığına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır