Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/187 E. 2021/158 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/187 Esas
KARAR NO : 2021/158

DAVA : Tasarıma Tecavüzün Önlenmesi, Maddi- Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Davacı vekili tarafından 24/07/2018 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tescilli faydalı model, tasarım ve markası bulunduğunu ”…” ana unsurlu ürünlerini 2016 yılında piyasaya sunduğunu sonradan faydalı modelde tescillediğini, davalı tarafında bunları üreterek satışa sunduğunu ve kendi sosyal medyasında paylaşarak açıkladığını, davalı eylemlerinin marka, tasarım, faydalı model ihlali olduğunu ileri sürerek fazlası saklı 1.000 TL maddi faydalı model için, 500 TL tasarım için ve 500 TL’nin de marka için olmak üzere toplam 2.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminata, tecavüz tarihinden ticari faizle karar verilmesini ve ilan yapılmasını istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesini süresinde sunmamış 25/10/2018 tarihli beyanla davanın reddi yönünde savunma yapmıştır.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
Tekstil Mühendisi, mali müşavir ve tasarımcı bilirkişi heyetinden alınan kök raporda özetle; Davacı tarafa ait …/… (…) numaralı tasarım ile davalının iş yerinde tespit edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, faydalı modele ilişkin ihlal olup olmadığının değerlendirilebilmesi için taraflara ait numunelerin gerektiği, davalıya ait internet sitesinde markasal herhangi bir kullanım tespit edilemediği, davalıya ait defter ve belge incelemesinden ürün kod sistemi ve başka açıklayıcı bilgi olmadığı için net bir bilgiye ulaşılamayacağı, şeklinde rapor etmişlerdir. Ek raporda ise; davalı tarafın yapmış olduğu itirazlar çerçevesinde yapılan ayrıntılı mali incelemeler çerçevesinde kök raporlarında değiştirmeleri gereken bir hususun olmadığını, kök raporda belirtildiği gibi; davacı tarafa ait …/… (…) numaralı tasarım ile davalının iş yerinde tespit edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, davacı tarafa ait …/… (…) numaralı tasarım ile davacıya ait iptal edilen …/… (…) numaralı tasarımın farklı olarak algılandıklarını, davalı tarafa ait ürün numunesi bulunmadığı için faydalı model kapsamında değerlendirme yapılamadığını rapor etmişlerdir. Mali müşavir bilirkişiden alınan ikinci ek raporda ise; davalı firmadan istemiş olduğu defter ve belgeler İbraz edilmediği için tecavüze konu ürünün satışından elde edilen muhtemel net karının, en fazla ve en az olmak üzere hesaplaması yapılamadığı rapor edilmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Faydalı model dünya çapında yeni olan ve sanayiye uygulanabilen buluşların sahiplerine koruma sağlayan bir sınai mülkiye hakkıdır. Teknoloji alanında belirli bir sorunun çözümüne ilişkin teknik özelliği olan fikir ürününe buluş denir. Tasarım; bir ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinde kaynaklanan, yenilik ve ayırt edicilik özelliğini içeren görünümdür.
Faydalı modele tecavüz halini oluşturan eylemler SMK’nın 141/1. Maddesinde
a) Patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek.
b) Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
c) Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Patent veya faydalı model hakkını gasp etmek.
d) Patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, şeklinde tanımlamıştır.
Tasarım bir ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerden kaynaklanan görünümüdür. Bir tasarım yeni ve ayırt ediciliğe sahip olması halinde 6769 sayılı yasa kapsamında korunmaktadır.
Bir tasarımın aynısı “tescilli tasarım” için başvuru veya rüçhan tarihinden önce “tescilsiz tasarım” için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim, “tescilli tasarım” için başvuru veya rüçhan tarihinden önce “tescilsiz tasarım” için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın, ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Tasarıma tecavüz halini oluşturan eylemler SMK’nın 81/1 . Maddesinde
a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak.
b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
c) Tasarım hakkını gasp etmek, şeklinde tanımlanmıştır.
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Marka, Faydalı Modele ve Tasarıma Tecavüz halinde hak sahipleri SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir. Yine hak sahipleri 149/1-ç maddesi uyarınca manevi zararlarını talep edebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporları dikkate alındığında; davacının dosya sunduğu delillerden faydalı modele tecavüz hususunun tespit edilemediği ve yine davalının markasal kullanımının bulunmadığından davacının bunlara yönelik talepleri yerinde görülmemiştir.Davacı tarafa ait …/… (…) numaralı tasarım ile davalının iş yerinde tespit edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları kanaatiyle bu tasarıma yönelik tecavüzün oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalının … … kendi atolyesinde diktirdiği, kumaşları ithal ettiği, gerek kumaş alış faturalarında defter kayıtları, stok hareketlerinde ürün ismi yazılmadığından davalının SMK.m.151/2-b uyarınca net kazancı tespit edilememiş ise de davalının tasarıma tecavüzü sonucu zararının oluştuğu anlaşılmakla TBK’nın 51 ve 52. Maddesi kapsamında mahkemeye verdiği yetki çerçevesinde hakkaniyete uygun tazminata hükmetmek gerekmekmiştir. İşletmelerin performansı, tasarımın ekonomik değeri, tasarımın kazanca etkisi ve tecavüzün yoğunluğu dikkate alınarak takdiren davacı lehine 5.000 TL maddi tazminat uygun görülmüş, davacının fazlaya ilişkin haklara saklı kalmak kaydıyla taleple bağlı kalınarak davacı lehine 500 TL’ye hükmedilmiştir. SMK’nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak 5.000 TL manevi tazminatın kabulü uygun görülmüş ve ürün satış tarihinin net olarak tespit edilemediği, faturalarda ürün isminin yer almadığı, bu sebeple tecavüzün başlangıç tarihin tam olarak tespit edilememesinden dolayı faizin dava tarihinden başlatılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kısmen kabulü ile
Davalı ürünün davacının …/…(…) nolu tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine,
Davacının …/…(…) nolu tasarıma tecavüze son verilmesine, tecavüz oluşturan tabela, levha, dış camlar, kartvizit, vb. Tanıtım araçlarından ve sosyal medya hesapları ile internet sitelerinden kaldırılmasına, ürünlere el konulmasına ve imhasına,
500 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin ve sair taleplerin reddine,
Hükmün kesinleşmesiyle masrafları davalıya ait olmak üzere, hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede ilanına, davacıya kesinleşmeden itibaren 3 ay içerisinde başvurmasına, başvurmaz ise ilan hakkının düşeceğine,
Alınması gereken 375,70 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 375,70 TL harçtan mahsup edilmesine, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 375,70 TL harcın da davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen miktar tasarıma tecavüz davası da dikkate alınarak arttırılmakla, 5.900 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.000 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle AAÜT.’ne göre belirlenen 2.250 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranının takdiren %30’a- %70 olduğuna yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.090,35 TL yargılama giderinin %70’i olan 2.163 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 5,20 TL vekâlet harcının %30’u olan 1,56 TL’nin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.29/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)