Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/180 E. 2021/220 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/180 Esas
KARAR NO : 2021/220

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizin birleşen …/… Esas-…/… Karar sayılı dosyası;

DAVA : FSEK, Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Davacı vekili tarafından 13/07/2018 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı iddiasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi olan eser sahibinin “…” adlı eserinin davalılarca izinsiz olarak kullanıldığını; davalı … firmasının hazırladığı, yayınlandığı ve diğer davalı televizyon kuruluşu işletmede yayınladığı dizi filmde eserin jenerik müziği olarak geçtiğini, çeşitli kuşak programlar arasında yayınladığını, …’de yayınlandığını, böylece eser sahibinin mali ve manevi haklarının ihlal edildiğini belirterek, FSEK 68. madde uyarınca tespit edilecek rayicin 3 katının yayın tarihinden ticari faiziyle şimdilik 2.000 TL’sinin dizideki kullanım bakımından tahsilini, 20.000 TL manevi tazminatın dizideki kullanım bakımından aynı faiz kullanılarak tahsilini istemiştir.
Ayrıca dizi müzikleri albümü yaptıklarından FSEK 68’e göre yasal işletme belgesi tarihinden başlayan ticari faiziyle şimdilik 1.000 TL maddi , 5.000 TL manevi tazminatın aynı tarihten ticari faiziyle tahsilini, ilan kararı verilmesini taleple dava etmiştir.
04/10/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; Dizideki kullanımlar nedeniyle davacının bakiye 1483.000,00-TL.nin haksız fiil tarihi olan ilk yayın tarihi 23.02.2009’dan itibaren Reeskont faizi ile tahsilini, Albümde kullanım nedeniyle davacının bakiye- 59.000-TL.nin haksız fiil tarihi olan ilk yayın tarihi 27.12.2009’dan itibaren tahsiline karar verilmesini belirterek TOPLAM : 1542.000,00-TL (birmilyonbeşyüzkırkikibin) talep etmiştir.
Davalı savunmaları ve iddialarının özeti: Davalılar vekili davanın öncelikle besteci …’ a ihbarını istemiştir.
Davalı … haber.. A.Ş. vekili açılan davanın haksız ve temelsiz olduğunu, davacının belirttiği Yargıtay kararlarının ilgisiz olduğunu, yapımcı … firmasının diziyle ilgili olarak 3. kişi talepleri bakımından sorumlu olduğunu, kendilerinin bir tecavüzü bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Dava ihbar olunan vekili de dilekçe vermiş, davanın reddini istemiş; eserin anonim olduğunu, davacı murisine ait olmadığını, konunun bir bilimsel eserle sabit olduğunu, ( …’ in İzmir FSHHM’ de …/… esas dosyaya sunulan eseri) aktif husumet bulunmadığını savunmuştur.
Davalı ….. A.Ş. ve … 28.09.2018 tarihli cevaplarında eserin özgün müzik bestecisi … tarafından yapıldığını, sözleşmeleri bulunduğunu, bestecinin sözleşmelerin 6.1. maddesine göre telif taahhüdünde bulunduğunu, ABD’de yaşadığını, eserin anonim olduğundan kullanıldığını ve formu değiştirilerek konduğunu, dizi jeneriğinde kullanılmamış olduğunu, dizinin davalı firmayla ilişiği kalmadığını, gösterimden kalktığını, dolayısıyla zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, yetki itirazı yaptıklarını, esasen de haksız olan davanın reddi gerektiğini, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığını savunmuştur.
Mahkememizin birleşen …/… Esas-…/… Karar sayılı dosyası;
DAVA: Müvekkillerinin …adlı eserin sahibi …’in tereke temsilcisi olduğunu, ilgili yıllarda MESAM benzeri bir kuruluşun olmamasından dolayı eserin Almanya kuruluşlu …’da tescil edildiğini, 1991 yılında MESAM’a … şeklinde kayıt edildiğini, daha sonra eserin… isimli dizide fon müziği olarak izinsiz kullanıldığını, ayrıca aynı isimli bir albüm oluşturularak tekrar kullanıldığını, eserin koruma şartlarını taşıdığını, davalı şirketin 2000 yılında …adlı albüm çıkardığını, bu durumdan ise 2008 yılında tesadüfen … firmasıyla sözleşme yaptıkları için bilgi sahibi olduklarını, davalının çıkardığı albümün 2018/180 dosyaya sunulu olduğunu, …/… esas dosyada aynı davalıya karşı aynı eserle ilgili açtıkları davanın lehlerine bittiğini ve kesinleştiğini, 2018/180 sayılı dosyada davalının sorumluluğunu fark ettiklerini, arabulucudan sonuç alamadıklarını belirterek izinsiz davalı kullanımları nedeniyle mali ve manevi hak ihlali gerçekleştiğinden tecavüzün ayrı ayrı eylemler bakımından ref edilmesini, durdurulmasını; dizi filmdeki kullanım nedeniyle FSEK 68 gereği rayicin 3 katının ilk yayın tarihi itibariyle tespit edilerek şimdilik 2.000 TL’nin ticari faiziyle; birden fazla manevi hak ihlali nedeniyle dizinin 10 yıldır gösterimde oluşu göz önüne alınarak yine ilk yayın tarihinden itibaren ticari faizle 20.000 TL manevi tazminatın; dizi müzikleri albümü bakımından FSEK 68’e göre rayicin 3 katı tazminatın işletme belge tarihinden itibaren hesaplanarak şimdilik 1.000 TL’sinin ve bu albümdeki kullanım bakımından birden fazla manevi hak ihlali nedeniyle 5.000 TL manevi tazminatın eser işletme belge tarihinden işleyen değişen oranlı ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini, ilan yapılmasını dava etmiştir.
SAVUNMA: Öncelikle derdestlik itirazında bulunarak, davacının daha önceden …/… esasta dava açtığını, davanın tecavüzün ref’i yönünden reddedilmesi gerektiğini, yapımcının dava dışı ….. Ltd. Şti. Olduğunu belirterek husumet yönünden davanın reddedilmesi gerektiğini, iddia konusu olayın 2008 başlangıç tarihli olması nedeniyle davanın zamanaşımından reddedilmesi gerektiğini, Mesam tarafından yapılan incelemelerde eser sahibinin … olmadığının tespit edildiğini, eserin anonim eser olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Öncelikle derdestlik, husumet, zamanaşımı olmazsa esas yönünden sabit olmaması nedeniyle davanın reddini istemiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU
14/07/2021 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; “… …” isimli yaratımın FSEK m.3 çerçevesinde musiki eseri olduğunu, “… …” isimli eserin anonim olduğunu,“… …” isimli eserin anonim olduğu kanaatine varılması halinde herhangi bir hak ihlalinin söz konusu olmadığını, Mahkemece aksi durumun kabulü halinde yani eserin eser sahibinin … olduğu kanaatine varılması halinde eser sahibi veya mirasçılarından izin alınmaksızın eserin sözlerinin(davalının kullandığı müzik farklıdır) “…” isimli dizide ve dizinin albümünde izin alınmaksızın kullanılmasının eser sahibinin mali haklarından FSEK 22 ve 23’te düzenlenen çoğaltma ve yayma haklarının ihlali sayılabileceğini, kullanım sırasında eser sahibin isminin belirtilmemesinin eser sahibinin manevi haklarından FSEK 15’te düzenlenen eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlali sayılabileceğini, Mahkemece hak ihlalinin bulunduğu kanaatine varılması ihtimalinde; Dosyada herhangi bir emsal bedel yazısı bulunmadığını, bu çerçevede davaya konu eserin a/bümde kullanımına ilişkin olarak, eser sahibinin tanınırlığının derecesi, eserin beğeni ölçüsü, kullanımın söz ile yani güfte ile sınırlı olması, kullanımın mecrası, türü, süresi ve sektörel uygulama da dikkate alındığında talep edilebilecek telif bedelinin ortalama 7.500 TL olabileceğini, davaya konu eserin dizide kullanımına ilişkin olarak ise; eser sahibinin tanınırlığının derecesi, eserin beğeni ölçüsü, kullanımın söz ile yani güfte ile sınırlı olması, kullanımın mecrası, türü, süresi ve sektörel uygulama da dikkate alındığında talep edilebilecek telif bedelinin ortalama 10.000 TL olabileceğini, davacının haklı olduğuna kanaat getirilmesi ihtimalinde FSEK 68 çerçevesinde bu bedellerin 3 katına hükmedilebileceğini, Mahkemece hak ihlalinin bulunduğu kanaatine varılması ihtimalinde asıl eser sahibinin isminin kullanım sırasında eser sahibi olarak belirtilmemesinin nedeniyle FSEK 15’te düzenlenen “ismin belirtilmesini isteme” hakkının ihlali sayılacağını, bu ihtimal de davacının manevi tazminat talebinin yerinde olabileceğini, manevi tazminatın türü ve miktarının takdir yetkisini Mahkemeye ait olacağını rapor etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Eser’in tanımı 5849 sayılı FSEK’in 1/B maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleridir. Biri ürünün eser sayılabilmesi içi iki unsurun bir arada olması gerekmektedir. Bunlar sahibinin hususiyetini taşıması ve kanunda sayılan eser kategorisinde sayılmasıdır.
Dosya kapsamında alınan 11/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirttiği üzere; dava konusu eserin FSEK.m.3 kapsamında musiki eser olduğu anlaşılmıştır. Eser sahipliği hususu FSEK’in 11 ve 12. Maddelerinde düzenlenmiştir. Eser sahibinin mali hakları FSEK’in 21,22,23,24 ve 25. maddelerinde düzenlenmiştir Eser sahibinin manevi hakları 14,15,16 ve 17. maddelerinde düzenlenmiştir.
Eser sahipliğine ilişkin düzenleme FSEK 11 ve 12. Maddede geçmektedir. Bu maddelere göre ; 11 – Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır.
(Değişik: 7/6/1995 – 4110/5 md.) Umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutad şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır, meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın. II – Sahibinin adı belirtilmiyen eserlerde:
Madde 12 – Yayımlanmış olan bir eserin sahibi 11 inci maddeye göre belli olmadıkça, yayımlıyan ve o da belli değilse çoğaltan, eser sahibine ait hak ve salahiyetleri kendi namına kullanabilir. Bu salahiyetler, 11 inci maddenin 2 nci fıkrasındaki karine ile eser sahibinin belli olmadığı hallerde konferansı verene veya temsili icra ettirene aittir. Bu maddeye göre salahiyetli kimselerle asıl hak sahipleri arasındaki münasebetlere, aksi kararlaştırılmamışsa, adi vekalet hükümleri uygulanır.
Dosyamız kapsamında toplanan deliller, bilirkişi raporu ve mahkemizin …/… esas sayılı dosyasındaki raporlar ve deliller dikkate alındığında dava konusu “… …” adlı eserin usta malı olduğu, bununla birlikte eserin 17. Yüzyılda yaşamış …iye, … …’a veya …’ye ait olduğunu söylemenin net olmadığı, ancak eserin tanınmasını ve derlenmesini sağlayan davacıların murisi … Olduğu, eser sahibinin net olarak tespit edilememesi halinde FSEK 11. Ve 12. Maddelerinde düzenlenen karinelere gidileceği, bu maddelerde düzenlenen karineler kapsamında eser sahibinin Davacı murisleri … oluğu kanaat edinilmiştir. Kaldı ki Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 1995/3618 E – 1995/4824 K ve 08/06/1995 tarihli ilamı dikkate alındığında eser sahipliği konusunda birleşen dosya davalısı … San. Ve Tic. Ltd.şti’nin mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında da davalı olarak yer aldığı ve Birleşen dosya davalısı … San. Ve Tic. Ltd.şti yönünden kesin hüküm oluşturduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi rapoları ve deliller dikkate alındığında “… …” adlı eserin sözünün davacı murisine ait olduğu müziğin farklı olduğu ve tecavüz oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu eserin dizide ve albümde yer alması eser sahibinin mali haklarında olan FSEK’in 22 ve 23. Maddeleri uyarınca çoğaltma ve yayma hakkına ihlal oluşturduğu, yine FSEK.m.15’te düzenlene eser sahibinin adını belirtme manevi hakkının ihlalini oluşturduğu anlaşılmıştır.
Kültür Turizm Bakanlığının 31/08/2018 tarihli yazısı dikkate alındığında davacı murisine ait eserin yer aldığı … Dizi müzikleri Albümünün 23/12/2009 tarihinde … San. Ve Tic. Ltd.şti tarfından kayıt ve tescilinin yaptırıldığı, albümde yer alan esere ilişkin ihlalin 23/12/2009 tarihinden itibaren başladığı, faizi başlangıcının bu tarih olduğu, ancak davacının ihlal tarihini 27/12/2009 olarak belirttiği ve faiz başlangıcını bu tarihten istediği anlaşılmakla taleple bağlı kalınmıştır. . Yine albümün yapımcısının … San. Ve Tic. Ltd.şti asıl ve birleşen dosyada diğer davalı … Limited Şirketi ayrı bir tüzel kişiliği olduğu husumetin sadece … San. Ve Tic. Ltd.şti’ye yöneltilmesi gerekirken diğer dava dilekçesinde ve sonrasındaki dilekçelerinde husumetin … Limited Şirketi’ne yöneltilmesi yerinde görülmemiştir.
Davacının 20/09/2021 beyan dilekçesi incelendiğinde ve internet ortamında teyit edildiğinde eserin sözlerinin geçtiği 11 bölümün bulunduğu, ilk ihlalin 4. Bölümde gerçekleştiği, 17/10/2018 tarihli … haber A.Ş. Müzekkere cevabında dizilerin yayınlanma saatini bildirmiş, 4. Bölümünde 16/03/2009 tarihinde yayınlandığı anlaşılmıştır. Faiz başlangıcını da bu tarihten itibaren başlatılmıştır.
Her ne kadar davacı albümün yayınlanmasından dolayı tazminat talebini davalı … A.Ş. Ve … Production A.Ş.’ye yöneltmiş ise de albüm yapımcısının … San. Ve Tic. Ltd.şti olduğu , kapak da yer alan … A.Ş. Ve … Production A.Ş’nin logolarının diziye ilişkin olduğu albümün yapımcılığına ilişkin olmadığı, davalılar … A.Ş. Ve … Production A.Ş.’nin albümden kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla bu davalılara yönelik albüm ihlalinden dolayı tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Yine dizi yapımcılarının ise Davalılar … A.Ş. Ve … Production A.Ş. Olduğu, Birleşen dosya davalıların yapımcı olarak yer almadığı, dizideki ihlallerden dolayı birleşen dosya davalıarını sorumlu tutulmayacağından birleşen dosya davalılarına yönelik diziden kaynaklı ihlal talepleri yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamında davacıların eylemlerinin uzunluğu ve tecavüz süreleri dikkate alınarak bilirkişi raporunda belirlenen rayiç bedeller üzerinden FSEK.m.68 uyarınca3 katı tazminat uygun görülmüştür. Yine eylemlerin ağırlığı, zararın miktarı dikkate alınarak eserin dizide yer almasından dolayı davacılar lehine 15.000 TL, eserin albümde yer almasından dolayı 5.000 TL manevi tazminat uygun görülmüştür.
Her ne kadar davacı ayrıca tecavüzün ref’ini talep etmiş ise de yerleşmiş yargıtay içtihatlarına göre FSEK.m. 68 uyarınca davacı lehine tazminat hükmedildiğinde aralarında varsayımsal sözleşme kurulduğu ve davalıların bundan sonraki kullanımlarının yasal olacağı anlaşılmakla tecavüzün ref’i talebi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM:
Asıl dosya ve birleşen dosya kapsamında davacının davasının kısmen kabulü ile;
Eserin dizide yayınlamasından dolayı 30.000 TL maddi tazminatın ve 15.000 TL manevi tazminatın16/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılar … A.Ş. Ve … Production A.Ş. ‘den müşterek ve müteselsilen alınarak … terekesine ödenmesine ,
Eserin Albümde yayınlanmasından dolayı 22.500 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın 27/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı … San. Ve Tic. Ltd.Şti’den alınarak … terekesine ödenmesine
Asıl ve birleşen dosya kapsamında … Limited Şirketi’ne yönelik davanın husumet yönünden reddine
Fazlaya ilişkin ve sair taleplerin reddine
Asıl dosya kapsamında;
Alınması gereken 3.073 TL karar harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 26.811,00 TL harçtan mahsubu ile fazla 23.738,00 TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.073 TL harcın da davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, davacıya ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, davacıya ödenmesine,
Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT.’ne göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden 5.900 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, davacıya ödenmesine,
Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara ödenmesine,
Davada red/ kabul oranının takdiren %30-%70 olduğuna, yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.751,20 TL yargılama giderinin %70 olan 1.925TL ‘nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan toplam 38 TL’nin %30 olan 11 TL’nin davacıdan alınarak davalı … tarafına ödenmesine, kalan kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
Davalı … haber tarafından yapılan toplam 7,80 TL’nin %30 olan 2,34 TL’nin davacıdan alınarak davalı … tarafına ödenmesine, kalan kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
Birleşen dosya kapsamında;
Alınması gereken 1.878 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 478,17 TL harçtan mahsubu ile eksik 1.400 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 478,17 TL harcın da davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalı …’ten alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 5.900 TL vekâlet ücretini davacıdan alınarak, davalı … tarafına ödenmesine,
Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 5.900 TL vekâlet ücretini davacıdan alınarak, davalılara ödenmesine,
Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, husumet yönünden reddedilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … tarafına ödenmesine,
Davada red/ kabul oranının takdiren %30-%70 olduğuna, yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 240 TL yargılama giderinin %70 i olan 168 TL’nin davalı …’ten alınarak davacılara ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.. 27/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)