Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/146 E. 2021/98 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/146 Esas
KARAR NO : 2021/98

DAVA : Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/05/2018
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davalı …. tarafından kullanılan ve piyasaya sunularak reklam ve satışı yapılan “…”(…) ibareli ürünün müvekkille ait “…” yapıştırıcısının SMK kapsamında korunan marka patent tasarım haklarına aykırılık teşkil ettiğini, “…” ürününün 08.10.1997 tarih … tescil no, 17.09.2004 tarih … tescil marka no, 31.10.2008 tarih … tescil marka no, 10.01.2012 tarih … tescil marka no, 15.11.2017 tarih … tescil no, 04.04.2012 tarih … patent tasarım no, 19.04.2013 tarih … patent tasarım tescilleri ….’e ait olduğunu, marka patent ve tasarım tescili ….’e ait “…” ürününün 16.06.2017 tarihinden itibaren pazarlanması konusunda Türkiye’ deki tek yetkili firmanın …. olduğunu, davalı …. tarafından 24.01.2011 tarihinde tescil edilen “…”(…) ibareli marka ve “…” ibaresi için 24.01.2011, 16.02.2012 tarihlerinde tescil edilen tasarımlar, 1997’ den bu yana … tarafından tescilli olarak kullanılan “…” ibareli marka haklarına ve kullanılan “…” ibaresinin 04.04.2012 tarihinden bu yana tescilli olarak kullanılan kutu tasarımlarına aykırılık oluşturmakta, bununla birlikte davacı müvekkile ait “…” ibaresi için tescilli 19.04.2013 tarihli tüp tasarımı mevcut iken, davalı ….’nin “…” ibareli yapıştırıcısına ait tüp tasarımı Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde bulunduğunu, söz konusu ibarenin iltibas oluşturması nedeniyle Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, … Esas … Karar sayılı dosyada davalı şirket … ait “…” ibaresinin hükümsüzlüğüne karar verildiğini, fakat söz konusu yapıştırıcının …. tarafından kullanılmaya devam edildiğini, satış ve pazarlaması yapıldığını, davalıya İzmir … Noterliği’ nin 28.02.2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, 01.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının ihtarı dikkate almadığını ve hukuka aykırı davranışlarına devam ettiğini, öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, “…” ibareli yapıştırıcısı ile sebep olduğu muhtemel tecavüzün önlenmesi, tecavüz fiillerinin durdurulması ve tecavüzün kaldırılmasını,
rapor sonrası ıslah edilmek ve şimdilik yoksun kalınan 1.000,00-TL kazanç ile 1.000,00-TL tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE CEVAP: Öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, davacının huzurdaki davayı kendi adına açma hak ve yetkisi bulunmadığını, davacının söz konusu markalı yapıştırıcıların satış yeksini veya kullanma hakkını gösteren herhangi bir lisans sözleşmesini dosyaya sunmadığını, davanın … yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, davalının markasının TPE nezdinde tescilli olup, tescilli markanın kullanılmasının engellenmesine yönelik bir ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı … adına tescilli bulunan 08.10.1997 tarihli … Sayılı tescil nolu marka sadece ”…” ibaresinden, 17.09.2004 tarihli … Sayılı tescil nolu marka sadece ”…” ibaresinden, 31.10.2008 tarihli … Sayılı tescil nolu marka sadece ”…” ibaresinden ve henüz tescil edilmeyen 15.11.2017 tescil talep tarihli … nolu marka sadece ”…” ibaresinden oluştuğunu, davacı …. adına tescilli bulunan 08.10.1997 tarihli … tescil nolu, … tescil nolu, … tescil nolu ve … tescil nolu markaların hiçbirinde … ibaresi geçmediğini, müvekkili davalı şirket adına tescilli ”… + şekil” ibareli marka ile yakından uzaktan bir benzerliği söz konusu olmadığını, davacı …. adına tescilli bulunan 10.01.2012 tarihli … tescil nolu markanın 1. ve 16. sınıfta tescilli olmadığını, müvekkili davalı adına kayıtlı … tescil nolu ”… + şekil” ibareli markanın TPE nezdinde sadece 1. ve 16. sınıfta tescilli olduğunu, davacı …. adına tescil başvurusu yapılmış olan ”…” ibareli markanın 04.07.2014 tarih … sayılı marka tescil başvurusunun işlemden kaldırılmış olduğunu ve bu marka artık hukuken hiçbir hüküm ifade etmediğini, markaların benzer olmadığını, davacı …. tarafından İzmir … Noterliği’ nin 28/02/2018 tarih … yevmiye numarasıyla müvekkili davalı şirkete gönderilen ihtarnameye karşılık Bakırköy … Noterliğinin 02/03/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve davacı tarafça iddia edildiği gibi bir iltibasın olmadığının açıkça belirtildiğini, belirtmiş, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, yetki ilk itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Bakırköy Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, dava konunu markalar dikkate alınarak davaya taraf olma hakkı bulunmayan, davacı … yönünden davanın usulden reddine, yabancılık teminatının yatırılmadığı göz önünde bulundurularak, davacı …. yönünden davanın usulden reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
İstanbul … FSHHM’ nin … Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; Davalının tescilli markası ile davacının markasının birbirlerinden farklı oldukları algısı ilk başka hakim olsa da, kullanım itibarile dosya incelendiğinde, insanlarda bıraktığı algının iltibas tehlikesine sebebiyet verebileceği, Bakırköy … FSHHM’ nin … E. … K. Sayılı kararı ile verilmiş olan kısmi hükümsüzlük ilanı ile de davacının iş konusu olan yapıştırıcılar, tutkallar konusu yani 1. Sınıfta kullanım hakkının ortadan kalktığı, bu durum itibariyle söz konusu kullanımın davacının haklarına zarar verici boyutta olduğu görüş ve kanaatinde olunduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği görülmüştür.
Ankara … FSHHM’ nin … Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; Davalının genel amaçlı yapıştırıcı ürünü ve bunun ambalajı üzerindeki kullanımı ile davacı … Adına tesscilli markalardan sadece aynı emtialar için … sayı ile tescilli marka arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu ve davalı kullanımının davacının … sayı ile tescilli markasından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalı ürününde kullanılan şişe tasarımının davacı …’ ye ait … sayılı tasarım tescil belgesine konu tasarım ile aynı görünüm özelliğine sahip olduğu ve davalı şişesinin davacı adına … sayı ile tescilli tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil ettiği görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği görülmüştür.
İstanbul … FSHHM’ nin … Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; Davalı şirketin 2011 yılından dava tarihine kadar olan ticari defterleri mahallide incelendği, davalı şirketin davaya konu … ibareli üründen SMK’ nin 151/2-b maddesine göre toplam 78.843,62-TL net kar elde etmiş olduğunun hesap edildiği, hesaplanan toplam kar tutarının yıllara göre dağıtılımının raporun 4. Sayfasının 4. bölümündeki tabloda yer aldığı görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği görülmüştür.
İstanbul … FSHHM’ nin … Talimat sayılı dosyasında alınan ek bilirkişi raporunda; Davalı şirketin 06/02/2015′ den itibaren bu dava tarihine ( 23/05/2018 ) kadar dönemde davaya konu … ibareli üründen SMK’ nin 151/2-b maddesine göre toplam 41.112,62-TL net kar elde etmiş olduğunun hesap edildiği, hesaplanan toplam kar tutarının yıllara göre dağıtılımının raporun 9. bölümündeki tabloda yer aldığını, davacı …’ nin … nolu tasarımın tescil tarihi ile dava tarihi arasında davalı şirketin, davaya konu … ibareli üründenSMK’ nin 151/2-b maddesine göre toplam 63.179,74-TL net kar elde etmiş olduğunun hesap edildiğini, hesaplanan kar tutarlarının yıllara göre dağılımının rapor içerisinde 10/c bölümündeki tabloda yer aldığının görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği görülmüştür.
TESPİT, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi SMK’nın 149. Maddeki talepler ile 150 ve 151. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 6769 sayılı kanunun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit
edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu
hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Dosyamız kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu dikkate alındığında davacı markaları ile davalı kullanımlarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu, davacı marka sınıfları ile davalı iştigal alanlarının benzer olduğu, aynı tüketici kitlesine hitap ettiği, davacı markaları ile davalı kullanımlarının tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan muhasip bilirkişi raporu dikkate alındığında, davalının tecavüze konu ürünlerin kullanımında elde ettiği net karın 41.112,62-TL olduğu, davacıların dava açarken faiz istemediği ancak 09/04/2021 tarihli ıslah dilekçesinde faiz talep ettiği, Y11 HD 2014/9602 E – 2014/19971 K ve 17.12.2014 ilamında da belirtiği üzere faiz alacağı asıl alacağın eklentisi olup, ayrı bir dava ile istenebileceği gibi ıslah yolu ile de istenebileceği dikkate alınmak suretiyle davacının faiz talebini ıslah tarihinden itibaren işlemek üzere mahkememizce uygun bulunmuştur.
İtibar tazminatı SMK’nın 150/2 .maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir. Her ne kadar davacılar itibar tazminatı talep etmiş ise de davalının tecavüze konu ürünlerin kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğradığına dair dosyaya net somut bir delil sunmadığından davacıların itibar tazminatı talebi yerinde görülmemiştir. Yukarıda saydığımız gerekçeler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacıların, davasının KISMEN KABULÜ ile,
Dava konusu olan ve davalıya ait ” … ” ibareli markanın davacının markasına tecavüzünün ÖNLENMESİNE, DURDURULMASINA ve KALDIRILMASINA,
Davacıların marka hakkına tecavüzden kaynaklı 41.112,62-TL’ nin ıslah tarihi olan 09/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacıların itibar tazminatı talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 2.808,40 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.785,10 TL harçtan mahsubu ile eksik 1.023,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.785,10 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, markaya tecavüz davası kabul edilmekle, AAÜT.’ ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 6.144 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, itibar tazminatı reddedilmekle AAÜT.’ne göre belirlenen 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranı takdiren %10’a- %90 olduğundan yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.783,96 TL yargılama giderinin %90’ı olan 1.605,56 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 2.493,20 TL yargılama giderinin %10’u olan 249,32 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır