Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/14 E. 2022/62 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/14
KARAR NO : 2022/62

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi ve Durdurulması
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN

Davacı vekili tarafından 28/01/2016 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1998 yılından bu yana “…” markasıyla pastacılık ve fırıncılık mamülleri, dondurma üretimi, satışı ve yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri ” kapsamında hizmet vermekte olduğunu, yıllardır “…” ibareli markasına maddi manevi yatırım yaparak, pek çok reklam faaliyetini yürüterek, şubeleşen ve yoğun bir bilinirliğe sahip bir firma haline geldiğini, davalı tarafından 30. sınıf emtia kapsamında başvurusu yapılan … numaralı … … … ŞEKİL ibareli marka başvurusuna müvekkili tarafından yapılan itirazın kabul edildiğini, müvekkilinin 2010 yılından bu yana gerek söz konusu hukuki süreçlerin devam etmesi, gerekse de iyi niyeti sebebiyle, davalı aleyhine herhangi bir hukuki sürece girmediğini, ancak … numaralı ve … başvuru numaralı markalarına müvekkili tarafından yapılan itirazların kabul edilmesi ve Ankara FSHM’de görülen davaların kararların müvekkili lehine çıkmış olmasına rağmen, davalının söz konusu markaları halen kullanıyor olması nedeniyle müvekkilinin … markasına vaki tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin durdurulmasına, davalının “… … / … … …” şeklindeki … esas unsurlu markaları kullanmasının men’ine, müvekkilinin … markasına vaki tecavüz ve haksız rekabetin giderilmesine, devamının önlenmesine ilişkin tüm tedbirlerin alınmasına, davalının “… … / … … …” şeklindeki … esas unsurlu markaları ile müşteriye mal tesliminde kullandığı poşet, kutu ve ambalaj, broşür v.s özel ve resmi belgelerin tümünün imhası ile kullanmasının men’i ve tedbiren önlenmesine, davalıya ait dondurmaların satıldığı işyerlerinde ve davalı işyerinde … markasını içeren, anımsatan dolap, tabela, pano kapı v.s ler deki iz ve işaretlerin kaldırılmasına, ilan yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin “… …” markalarının TPE de tescilli olduğundan müvekkilinin markayı kullanmasının hem hak hem de yükümlülük olduğunu, markaların 16/11/2005 tarihinden bu tarafa … Holding A.Ş ile davacı … Gıda San ve Tic Aş arasında yapılan lisans sözleşmesiyle … Gıda’ya yıllarca kesintisiz olarak kullandırıldığını, 2003 yılından 2011 yılına kadar lisans ile kullanılan tescilli markaların kullanımının davacının iddia ettiği üzere markalarına tecavüz teşkil etmediğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği Ankara 3 FSHM dosyalarının taraflarınca temyiz edilmiş olduğundan, Yargıtay kararı gereğince iş bu davaların bekletici mesele yapılmasını, davacının markasını pastane hizmetlerinde kullanırken, müvekkilinin Endüstriyel dondurma emtiasında kullandığını, tüketicinin dondurmanın özel konumunu ve pazardaki markaları bilmekte ve ayırt etmekte olduğunu, bu nedenle aynı mal ve hizmetin söz konusu olmadığını, müvekkilinin ülke çapında yoğun reklam kampanyaları ile markalarını tanıttığından müvekkilinin markalarını kullanmasının davacının yararına olduğunu, zararına olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : TPMK kayıtları, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı
BİLİRKİŞİ RAPORU
03/11/2022 tarihli marka vekili hukukçu bilirkişiden alınan raporda özetle; Davacıya ait olan markaların tescilli olduğunu, koruma sürelerinin devam etmekte olduğunu, Davalıya ait olup, davaya konu olan markalardan … numaralı markaya ilişkin YİDK kararı Ankara 4. Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin … E. … sayılı dosya ile incelenmiş ve YİDK kararı yerinde bulunarak geçersizliğin mahkemece de onaylanmış olduğunu, markanın tescil edilememiş olduğunu, Davalıya ait … numaralı markaya ilişkin YİDK kararı Ankara 3. Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin … E. , … K. Sayılı dosyası ile , … numaralı markaya ilişkin YİDK kararı Ankara 3. Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin … E. … K. Sayılı dosyası ile ; … sayılı markaya ilişkin YİDK kararı Ankara 3. Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin … E. … K. Sayılı dosyaları ile incelenmiş ve YİDK kararları iptal edilerek markaların – 30. Sınıfta tescillerinin yapılmış olduğunu, Taraf tescilli markalarının tescillerinin 30. Sınıfı kapsamakta olduğunu, tarafların faaliyet alanlarının da 30. Sınıf kapsamında olduğunu, Bu kapsamda tarafların mal hizmet sınıfının aynı olduğuunu, Her iki tarafında markalarındaki baskın, dikkat çeken unsurun … ibareleri olup, markaların kullanımı ortalama kavrayış, dikkat ve zekaya sahip bir tüketici çevresi kullanım arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ihtimali yaratacak ve iltibasa yol açacak şekilde olduğunu rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkilinin “…” markasıyla 1998 yılından itibaren pastacılık ve fırıncılık mamulleri, dondurma üretimi satışı, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri sınıfında hizmet verdiğini, bu markaya yatırımlar yaparak İzmir ili … ilçesinde bilinirlik sağlandığını, sektöründe simge haline geldiğini, davalı tarafça müvekkilinin markasına “… …” ” … … …” şeklindeki kullanımlarıyla tecavüzde bulunduğunu, bu durumun müvekkili açısından haksız rekabet oluşturduğunu iddia ederek, davalı tarafın bu markaları kullanmasının önlenmesine, haksız rekabet ve tecavüzün tespiti ile giderilmesine, bu ibareleri içeren markaların bulunduğu, kutu, poşet, ambalaj, broşür, özel ve resmi evrakların imhasıyla kullanılmasının men’ine, ayrıca “…” ibaresini içeren dolap, tabela, pano, kapı gibi alanlarda bulunan iz ve işaretlerin kaldırılmasına, ilan yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin “… …” şeklindeki markalarının tescilli olduğunu, markayı kullanmasının hak ve yükümlülük olduğunu, 2003 yılından itibaren bu markaların lisans alınarak kullanıldığını, bu şekilde kullanımların davacının markalarına tecavüz teşkil etmediğini, konuya ilişkin Ankara 3. FSHHM’de görülen davada verilen kararın Yargıtay tarafından müvekkili lehine bozulduğunu, müvekkilinin söz konusu markayı ülke çapında yoğun reklam kampanyaları ile tanınır hale getirdiğini, bu durumun davacının da yararına olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, tescilli markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve men’i taleplerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının 29, 20, 35, 43. Sınıflarda … tescil numaralı “… … + Şekil”, 29,30, 31, 43.sınıflarda … tescil numaralı “…” ibareli, 30. Sınıfta … tescil numaralı “… … + şekil” ibareli, 30. Sınıf kapsamında … tescil numaralı “… …” ibareli, 29, 30, 43. Sınıflarda … tescil numaralı “…” ibareli, 29, 30, 43. Sınıflarda … başvuru numaralı “…” ibareli, 29, 30, 43. Sınıflarda … başvuru numaralı “…” ibareli, 30. Sınıfta … başvuru numaralı “… …” ibareli ve 29. Sınıfta … başvuru numaralı “…” ibareli tescilli ve tescil süreci devam eden markaların sahibi olduğu, davacının faaliyetinin İzmir … ilçesinde pastahanecilik işletmesinde fırın mamülleri ve dondurma satışı şeklinde yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Dava dışı … Holding AŞ. Tarafından tescil başvurusu yapılan ve daha sonra davalıya devredilen … sayılı “… . + şekil” ibareli ve … sayılı “… .. + şekil” ibareli markalar dosyamız davalısı lehine kazanılmış hak nedeniyle tescil edilmiştir. Söz konusu bu tescil Ankara 4.FSHHM’nin … Esas – … Karar sayılı YİDK kararlarının iptali istemiyle açılan dava, Ankara 3.FSHHM’nin … Esas-… Karar, … Esas-… Karar, … Esas-… Karar sayılı dosyalarında görülen davalarda dosyamız davalısının kazanılmış hakkı oluştuğu gerekçeleriyle yapılmış ve söz konusu kararlar Yargıtay 11. HD ‘nin denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Mahkememizce bekletici mesele yapılan Ankara 3. FSHHM’nin … esas-… Kararı Yargıtay 11. HD’nin 05/02/2020 tarihli … Esas-… Karar sayılı ilamı ile onanmış, karar düzeltme talebi aynı dairenin … Esas-… Karar sayılı ilamı ile reddedilerek bu dosya üzerinden verilen karar kesinleşmiştir. Yine mahkememizce kesinleşmesi beklenen Ankara 3. FSHHM’nin ve … Esas/… Karar sayılı kararı Yargıtay 11. HD’nin 24/02/2020 tarihli … Esas-… Karar sayılı ilamı ile onanmış, karar düzeltme istemi neticesinde ise 13/10/2021 tarih … Esas-… Karar sayılı ilam ile de karar düzeltme talebinin reddine karar verilerek söz konusu karar kesinleşmiştir.
Somut olayda davacı adına tescilli ve yukarıda tafsilatı verilen markalar ile davalı adına tescilli markaların nice sınıfları kapsamında; kahve, kakao, kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, eriştiler, pastacılık ve fırıncılık mamülleri, tatlılar, ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş …, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül, bal, arı sütü, propolis, yiyecekler için çeşni lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar, mayalar, kabartma tozları, her türlü un, irmikler, nişastalar, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar, dondurmalar, yenilebilir buzlar, hububattan imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, pirinç, pekmez ürünlerini içeren 30. Nice sınıfında kayıtlı olduğu, davacı markaları ile davalı markalarının … ve … sözcükleri yönünden benzer olduğu, her iki tarafa ait markalardaki esas unsurun bu … ibaresi olduğu, bu itibarla ortalama tüketici algısı bakımından … ibaresi dışındaki ibarelerin ve şekillerin baskın niteliklerinin bulunmadığı, ortalama tüketici algısı açısından baskın ve hakim unsurun … kelimesi olduğu, bu itibarla bu ibareleri içeren davalı markalarının, davacının tescilli markaları ile karıştırma ihtimali ve yaratacak ve iltibasa neden olabilecek mahiyette olduğu, gerek bilirkişi raporu ve gerekse Mahkememiz gözlem ve değerlendirmeleri ile anlaşılmaktadır. Burada değerlendirme yapılırken somut olayın özellikleri dikkate alınarak genel bir yaklaşım sergilenmelidir. Bu kapsamda ilk olarak mal ve hizmet benzerliği ele alınmalıdır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken bunların ortalama tüketici kitlesi, kullanım amacı, fiyat, üretim, dağıtım ve satış kanalları ile bunların yerleri, rekabet , ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda taraf markalarının 30. Sınıfta yer alan malları kapsadığı, taraf markalarına ait mal ve ürünlerin aynı veya benzer olduğu, somut olay bakımından bu ürünlerin dondurma ürününe ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu benzerlik ve iltibas değerlendirmesinde mal ve ürünlerin benzerliğinin yanında göz önünde tutulması gereken bir diğer husus ise markaların ve markaları oluşturan ses, kelime, harf, işaret ve şekillerin benzerliğidir. Somut olayda taraflara ait markalarda … ibaresinin yüksek derecede benzerlik içerdiği, taraflara ait tüm markalarda baskın ve hakim olan unsurun bu ibare olduğu gerek raporlardan gerekse mahkememizin yapmış olduğu değerlendirmelerden anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle davacı markaları ile davalı markaları arasında gerek mal ve ürün ile bu mal ve ürünlerin 30. Sınıfta yer alması ve gerekse de bu ürünlerin üretim ve satışının yapıldığı markalardaki harf ve işaretlerin (… ibaresi) yükseklik derecede benzer bulundukları mahkememizce değerlendirilmiş ve kabul edilmiştir. Diğer yandan bu benzerlik ve iltibasın varlığı yukarıda belirtilen yargı kararlarında da açık bir şekilde tespit edilmiş ve bu tespitleri içeren kararlar Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Bu hususta taraflar arasında da bir ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkememizce bu benzerlik ve iltibas durumu tespit edildikten sonra tartışılması gereken husus davalı tarafın herhangi bir kazanılmış hakka dayanan kullanımının olup olmadığı hususudur. Yüksek Yargıtayın kazanılmış hak konusundaki müstakar uygulamalarında bir işletme tarafından uzun süredir kullanılan markanın asli unsuru muhafaza edilerek, markanın bir işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunarak önceki benzer markanın kapsadığı ürün çeşidini tüketiciye yenilenmiş bir marka imajıyla sunulması ve bu yolla marka sahibi bir işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerinin de öncekilerde bağlantılı olduğu izlenimini veren yeni markalar yaratılması amacıyla önceki markalarda yer alan asıl unsurun yanına başka bir asli veya tali unsurlar eklenerek oluşturulan markaların seri marka olarak değerlendirilmesi mümkündür. Burada kazanılmış hakka dayanak olan asıl markanın kullanılmakta olması da gerekmektedir. Diğer yandan davalı tarafça kullanılan ve yukarıdaki kabule göre seri markalar olduğu anlaşılan, davalı markalarının ülke çapında yüksek oranda tanınmışlığı ve bilinirliğinin bulunduğu da yadsınamayacak bir gerçektir. Dosya kapsamında davalı taraf markanın kullanımı, tanıtımı ve bilinirliğinin arttırılması için faturalar, reklam filmleri ve yatırım harcamalarına ilişkin evraklara dayanmış ve bunları dosyaya ibraz etmiştir. Bu kapsamda davalı tarafça kullanılan “…+ şekil” şeklinde … tescil numaralı marka uzun yıllardır davalı tarafça kullanılmakta olduğu ve seri markaların en eski tarihlisi olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı yararına kazanılmış hak olgusunun tahakkuk ettiği hususunda mahkememizle vicdani kanı oluşmuştur. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davanın reddine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 80,70 karar harcının davacı tarafından yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile, eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan toplam 946,30 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 11,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin ilgili Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar usulen okunup anlatıldı. 12/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı