Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/187 E. 2021/164 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/187 Esas
KARAR NO : 2021/164

DAVA : Patentin Gaspı ve Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 11/12/2014
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2021

Davacı vekili tarafından 11/12/20214 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin PatKHK 12. madde, 11 ve 129. maddeler uyarınca ilgili patentin gerçek hak sahibi olduğunun tespitini istemiştir. Öte yandan, …/… nolu patent tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini, olmadığı takdirde davalılardan … … Koll. Şti. adına yapılan 28/01/2011 tarihli …/… kodlu patent başvurusunun müvekkiline devrini istemiştir.
Müvekkili şirketin tanıtımını, faaliyet alanını ve olayları sıralayarak ilk davalı tarafından yapılan başvuru konusu fikrin müvekkilince 2007 senesinden buyana üretim ve satışının yapıldığını ifade etmiştir. Bundan yola çıkarak müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu ileri sürmüştür ve yenilik vasfının bulunmadığını belirtmiştir. Buluşun ilgili olduğu teknik alan ve buluş konusunda (açıklanmış) amaçlanan faydanın “iş değiştirmede zamandan tasarruf, üretim kapasitesi ve verimlilik artışı” olduğunu belirtmiştir. Makinenin üretim tarihinin 2007 yılının 8. ay olduğunun ürün üzerinden de belli olduğunu belirtmiştir. Müvekkilin yoğun Ar-Ge faaliyetleri ile bunu geliştirdiğini ve TPE’de …/… kodlu patent tescil başvurusu yaptığını ve icat sahibi olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte, müvekkilinin müşterilerine bir takım bilgiler verdiğini ve kötü niyetli … … Şirketinin bu bilgilerden yola çıkarak 2007’den beri yapılan cihazı dava konusu … nolu başvuruya konu etmiş olduğunu belirtmiştir. Müvekkilinin ürüne katmış olduğu buluş basamağı katmak suretiyle … nolu başvuruyu yaptığını ve bu sırada yaklaşık 3 ay önce … … şirketinin başvurusundan haberdar olduğunu belirtmiştir. Kötü niyetle hareket edildiğini, her iki davalı şirketin birbirleri ile işbirliği yaptığını, müvekkilinin dava açmadan önce ihtarname gönderdiğini, davalıların ihtara uymadığını, davalı … Şirketinin ortalama 2 yıllık bir şirket olduğunu, böyle bir ürünü üretebilecek kapasitede olmadığını belirtmiştir.
Buna göre, …/… kodlu başvurunun başka kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulmasını, esasen terkinine karar verilmesini, kendilerinin gerçek hak sahibi olduklarının tespitini ve bunun mümkün olmadığı takdirde dava konusu başvurunun kendilerine devrine karar verilmesini ve haksız rekabetin tespit edilip önlenmesi ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Sonraki dilekçelerinde de benzer ve bağlantılı beyanlarda bulunmuştur.
SAVUNMA: Her iki davalı şirket vekili cevabında özetle; davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, buluş başvurularının yasaya uygun olduğunu, davacının başvurusundan önce olduğunu, gerçek hak sahipliğinin kendilerine ait olduğunu, 2007’den beri ürettiklerini ileri sürdüklerine göre patent başvurusu yapmamalarının mantıksız olduğunu savunmuştur. Müvekkili şirketin davacıların ticari faaliyetlerini bilebilecek durumda olmadıklarını, başvurunun iyi niyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Sonraki dilekçelerinde de benzer ve bağlantılı beyanlarda bulunmuştur.
BİLİRKİŞİ RAPORU
15/03/2021 tarihli Marka ve Patent vekili ve sanat ve tasarım fakültesi Prof bilirkişi heyetinden alınan kök raporda özetle; davacının …/… no.lu patentin gerçek buluş sahibi olduğu iddialarının ispat bulmadığını, 2007 tarihli kullanım karşısında …/… no.lu patentin 1 — 6, 9 nolu istemleri itibariyle yeni ve sanayiye uygulanabilir olmasına karşılık buluş basamağı kriterine sahip olmadığını, 2007 tarihli kullanım karşısında …/… no.lu patentin 7 ve 8 no.lu istemlerinin yeni olmadığını ve bu nedenle buluş basamağına da sahip olamayacağını rapor etmiştir. 24/06/2021 tarihli ek raporlarında; Kök rapordaki görüş ve düşüncelerini değiştirecek bir durum bulunmadığını rapor etmişlerdir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Patent dünya çapında yeni olan, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilen buluşların sahiplerine koruma sağlayan bir sınai mülkiye hakkıdır. Teknoloji alanında belirli bir sorunun çözümüne ilişkin teknik özelliği olan fikir ürününe buluş denir. Bir buluşun patentlenebilmesi için 3 şart bulunmaktadır. Bunlardan ilki yenilik unusurudur. Yenilik: Buluşun dünya çapında daha önce var olmaması yani tekniğin bilinen durumuna dahil olmaması anlamına gelir. Tekniğin bilinen durumu ise patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde erişilebilir (yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım vb. yolla açıklanan) her türlü bilgi anlamına gelmektedir. İkinci unsur buluş basamağıdır. Buluş Basamağı: Buluşun, ilgili olduğu teknik alanda uzman bir kişi tarafından tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamayacak nitelikte olması anlamına gelmektedir. Son unsur ise sanayiye uygulanabilirliktir. Sanayiye Uygulanabilirlik: Buluşun tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir, uygulanabilir veya kullanılabilir nitelikte olması anlamına gelir. Patentin hükümsüzlük halleri ise 551 sayılı KHK’nın 129. Maddesinde;
a – Patent konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 10 uncu maddelerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse
b – Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse
c – Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin 45 inci madde anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya 12 inci maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse
d – Patent sahibinin, 11 inci maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse , şeklinde düzenlenmiştir.
Patent gasbı 551 sayılı KHK’nın 12. ve 13. maddelerinde;
Patent İsteme Hakkının Gasbı
Madde 12-Patentin verilmesi işlemleri sırasında, patent isteme hakkının gerçek sahibi olduğunu, 11 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne göre, iddia eden kişi, başvuru sahibinin hak sahipliğine karşı, 129 uncu madde hükmüne göre, dava açabilir. Patent isteme hakkının başvuru sahibine ait olmadığı Enstitü nezdinde iddia edilemez. Dava sonucunda hak sahipliği iddiasının davacı lehine sonuçlanması halinde, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde, hak sahibi aşağıdaki hususlardan birinin yapılmasını talep edebilir:
a – Gasbın söz konusu olduğu dava konusu önceki patent başvurusunun kendi başvurusu olarak kabul edilmesini ve işlem görmesini isteyebilir.
b – Aynı rüçhan hakkından yararlanarak aynı buluş için yeni bir patent başvurusu yapabilir. Bu başvuru ilk başvurunun tarihi itibariyle işlem görür. Bu durumda, gasbın söz konusu olduğu başvuru hükümsüz kalır.
c – Gasbın söz konusu olduğu başvurunun red edilmesini talep edebilir.
Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 45 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre yapılacak her yeni başvuru için uygulanır.
Birinci fıkra hükmüne göre patent isteme hakkını belirlemek için açılan davanın sonuçlanmasına kadar başvuru, davacının rızası olmadan geri alınamaz. Davacının talebi red edilmişse başvurunun ilanından kararın kesinleşme tarihine kadar; talep kabul edilmişse kararın kesinleşme tarihinden itibaren üç aylık bir süre ile patentin verilmesi işlemleri mahkeme tarafından ertelenir.
Patentin Gasbı
Madde 13 – 11 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne göre patent gerçek hak sahibinden başkasına verilmişse, gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, patentten doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak şartıyla patentin kendisine devir edilmesini talep ve dava edebilir.
Patent üzerinde sadece kısmi bir hakkın iddia edilmesi halinde, bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre müşterek bir hak sahipliği tanınması talep ve dava edilebilir.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen talep ve dava hakları patentin ilanı tarihinden itibaren iki yıl içinde ve kötü niyet halinde, patentin koruma süresinin bitimine kadar kullanılabilir.
İlgilinin talebi üzerine üçüncü kişilere karşı hüküm ve sonuç doğurmak üzere, bu madde hükmüne göre açılan dava ve davada ileri sürülen talepler, dava sonunda verilen kesin hüküm veya açılan davayı herhangi bir şekilde sona erdiren bütün diğer haller Patent Sicili’ne kayıt edilir, şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporları dikkate alındığında; davacı patenti ile aynı olmadığı, davacının delil olarak sunduğu kataloğun 2012 tarihli olduğu davacının patent gasbını net ve somut bir şekilde tespit edilemediğinde yerinde görülmemiştir. Davalının ürünü 2007 yılından beri kullandığı, bu kullanım başvuru tarihinden geriye 12 aylık hoşgörü süresi içinde olmadığı eski tarihli olduğu, 2007 tarihli kullanım karşısında …/… no.lu patentin 1 — 6, 9 nolu istemleri itibariyle yeni ve sanayiye uygulanabilir olmasına karşılık buluş basamağı kriterine sahip olmadığını, 2007 tarihli kullanım karşısında …/… no.lu patentin 7 ve 8 no.lu istemlerinin yeni olmadığını ve bu nedenle buluş basamağına da sahip olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı patent tescil edilmeden dava açıldığını dava şartı yokluğundan reddini talep etmiş ise de; patent isteme gasbı davalarında tescil şartının aranmadığı, yine patentin koruma süresinin başlangıcının başvuru tarihinden itibaren başlayacağı, dava tarihi itibari başvurunun gerçekleştiği, yine tescilin dava süresi içerisinde gerçekleştiği, buna göre HMK.m.115/3 uyarınca talebinin yerinde olmadığı anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kısmen kabulüne,
Dava konusu …/… nolu patentin hükümsüzlüğü ile sicilden terkine,
Davacının patent gaspının tespiti ve devir talebinin reddine,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davacılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak, davacılara ödenmesine,
Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak, davalılara ödenmesine,
Davada red/ kabul oranını takdiren %50- %50 olduğuna yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacılar tarafından yapılan toplam 1.962,70 TL yargılama giderinin %50’si olan 981,35 TL toplam yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı taraflara ödenmesine,
Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karara yer olmadığına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan tarafların huzurunda usulen okunup anlatıldı.29/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)