Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2011/22 E. 2021/132 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/22
KARAR NO : 2021/132

DAVA: Markaya Tecavüzün Tespiti, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 18/02/2011
KARAR TARİHİ: 15/09/2021

Davacı vekili tarafından 18/02/2011 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…” markasını TPMK nezdinde 15/09/2009 tarihinde tescil ettirilmiş olduğunu, logo tescilini 26/04/2010 tarihinde TPMK nezdinde başvurusunun yapıldığını, müvekkilinin “…” ibareli 2010 yılında marka bültenine çıkmış olan başvurusuna davalı tarafın yasal dayanaktan uzak olarak itiraz ettiğini İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde …/… Esas sayılı dosyası ile haksız rekabet ve marka başvurusunun iptali istemiyle dava açılmış olduğunu ona istinaden Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını, müvekkilinin uzun yıllardır bu sektörde faaliyet gösterdiğini, davalı tarafın sonradan aynı işi yapmaya başlamış olduğunu, haksız yere kullanıldığını, müvekkilini maddi ve manevi olarak zarara uğrattığını, belirterek müvekkilinin marka hakkından doğan haklarına ihlalinin tespitini, önlenmesini ve 20.000 TL manevi tazminat talebiyle dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı taraftan daha önce olan tarih 2007 ‘den beri “…” markasını kullandığını, 03/04/2010 tarihinde “…” ibaresini işyerinin tabela ve camlarına asılmış olduğunu, aynı şekilde marka başvurusunun davacı taraf tarafından 25/04/2010 tarihinde başvuru yapmış olduğunu, önce kullanım için delillerinin olduğunu, davacının marka tescil başvurusunun tesciline karar verilmediğini, başvuruya TPMK nezdinde itiraz edildiğini, görevli olan mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
TESPİT, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın başkaları tarafından haksız kullanımı ve marka hakkının ihlali durumunda marka sahibi 556 sayılı KHK’nın 62. Maddesinde düzenlenen talepler ile 64 ve 66. Maddesinde düzenlenen maddi tazminat ve yoksun kalınan karı isteyebilecektir.
Bu kapsamda aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılmaktadır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 9 uncu maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar arasında benzerlik değerlendirmesi yapılırken bakılması gereken ilk husus markaların yanı ya da benzer mal veya hizmetler sınıfı için mi kullanılıp kullanılmadığı hususudur. Markaların kullanıldığı mal veya hizmet sınıfları aynı ya da benzer bulunursa bir sonraki aşama olan markaların benzerliğinin değerlendirilmesine geçilmektedir. Söz konusu markaların benzerlik değerlendirilmesi yapılırken yerleşik içtihatlara göre görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlikleri bakımından incelenmeli daha sonra markaların bir bütün halinde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali doğurup doğurmayacağı değerlendirilmelidir.
Dosya kapsamında toplanan deliller dikkate alındığında; …/… başvuru numaralı “…” ibareli markanın davacı adına tescil edildiği, davalının TPMK’ya itiraz ettiği, itirazın reddi sonucunda YİDK kararına karşı Ankara … FSHHM …/… Esas sayılı dosyasında 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında önceye dayalı hak sahibi olduğundan bahisle YİDK kararının istemli dava açtığı, davalının davasının reddine karar verilerek kesinleşmiştir. Davalının kullanımının davacı markası görsel ve işitsel ve anlamsal olarak aynı olduğu, tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğu anlaşılmıştır. 556 sayılı KHK’nın 62/b maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi zararının tazminin de talep edebilmektedir. TBK’nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak 10.000 TL manevi tazminatın kabulü uygun görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının kısmen kabulüyle,
Davalının “…” ibareli kullanımlarının davacı markasına tecavüz oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gereken 683,100 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 297 TL harçtan mahsubu ile 386 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 297 TL harcın da davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı tarafa ödenmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.’ne göre belirlenen 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine,
Davada red/ kabul oranı takdiren %30’ye- %70 olduğundan yargılama giderlerinin yanlar arasında bu orana göre pay edilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 49,30 TL yargılama giderinin %70’i olan 34,51 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 62 TL’nin %30’si olan 18,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin 11. Ve 20. Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, hazır bulunan yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. 15/09/2021

Katip…
(E-İMZA)

Hakim…
(E-İMZA)