Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2811 E. 2023/2499 K. 28.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO: 2023/2811
KARAR NO : 2023/2499

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2023
ESAS NO : 2023/760
KARAR NO : 2023/738

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2023
ESAS NO : 2020/240
KARAR NO : 2023/237

DAVANIN KONUSU: Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 28.12.2023

GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 28.12.2023

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı vekilinin 1.10.2020 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile davacı, davalı ve dava dışı iki kişinin bir araya gelerek kurucu sıfatı ile … Şti isimli şirketin kuruluş işlemlerini başlattıkları, şirket müdürü olarak … ‘in atandığı ve dava konusu borcun bu şirket kuruluş işlemleri nedeniyle oluştuğu, belirtilmiş olup davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı taraflarca imzalanmış olan 13.9.2018 tarihinde yürürlüğe gireceği kararlaştırılan belgeyi dayanak yaparak alacağının tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise taraflar arasında tek bir borç ilişkisinin bulunduğunu, buna karşılık davalının kötü niyetli olarak dava konusu protokol ile hükümsüz hale gelen 15.5.2017 tarihli kambiyo senedini takibe konu ettiğini, bono nedeniyle müvekkilinin ödeme yaptığını tek borç ilişkisi mevcut olduğundan işbu ödemelerin protokol kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Somut olayda dava dışı şirket ile davanın tarafları arasında bir ihtilafın bulunmadığı, dava konusu alacağın ortaklık ilişkisinden değil dava dilekçesinin ekinde yer alan protokolden kaynaklandığı bu hali ile davanın mutlak ticari dava olmadığı, tarafların tacir olduğuna yönelik iddia ve savunmada bulunmadığından eldeki dava nispi ticari dava olarak da değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
TTK’nun 4. maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 5. maddesi “(1)- Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
TBK’nun 26. maddesi “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler” şeklinde düzenlenmiştir.

HMK’nun 2. maddesi “(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
Somut olayda; taraflar arasında yapılan protokol gereğince 20.000-$ borcun 01.01.2020 tarihine kadar parça parça veya toplu olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından bu protokol gereğince alacak davası açılmıştır. Taraflar arasında protokol düzenlendiği tartışma konusu değildir. Bu protokoldaki borç ilişkisinin ticari işletme veya ticari işe ilişkin olduğuna dair bir bilgi olmadığından dava ticari bir dava değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21.ve 22. maddeleri gereğince İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın yargı yeri belirlenmesi talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-c maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere 28.12.2023 günü oybirliği ile karar verildi.