Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/232 E. 2023/134 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2023/232
KARAR NO : 2023/134

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (HMK’nun 40/2. Maddesi Uyarınca Merci Sıfatıyla)
TARİHİ : 01/12/2022
ESAS NO : 2022/247
KARAR NO : 2022/247
DAVANIN KONUSU : Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
KARAR TARİHİ : 7.2.2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 7.2.2023

Reddi hakim talebinde bulunan Davacı vekili Av. … tarafından yapılan 12.12.2022 tarihli istinaf kanun yolu başvurusu ve dosya kapsamı incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Reddi hakim talebinde bulunan davacı, 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/687 Esas sayılı dosyası ile Birleşen 2016/1191 Esas sayılı davada reddi hakim talebinde bulunulmuştur.
Reddi hakim talebini incelenen merci tarafından red sebeplerinin HMK’nun 36.ve devamı maddelerindeki sebeplerden olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Reddi hakim talebinde bulunan davacı istinaf dilekçesinde; dava dosyasının bilirkişi heyetine sevk edildiğini, bilirkişi heyetinden davacı ile davalıların arasında “tüzel kişilik perdesinin aralanması prensibi” doğrultusunda bir takım hukuka aykırı işlemlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini, tüzel kişilik perdesi aralandıysa kendilerinin uğradığı zararın tespitini istediklerini, Bilirkişi heyetince verilen raporda da prensip ile ilgili tüm unsurların gerçekleştiğini zımni olarak ifade ettiklerini, somut bir zarar tespiti yapılamadığını, bunun üzerine kendilerinin İzmir Mahkemeler Bilirkişi Listesinde kayıtlı bir bilirkişiden özel rapor (uzman görüşü) aldıklarını, bu raporda bilirkişinin kendilerinin zararını hesaplayabildiğini, alınan uzman görüşün mahkemeye sunulmasına rağmen hiçbir duruşmada uzman görüşünün dikkate alınmadığını, değerlendirilmediğini, uzman görüşü neticesinde ortaya çıkan şirketinin zararının duruşma tutanaklarına geçirilmediğini, ara kararda raporların çeliştiğini yeni bir bilirkişi heyetinin görevlendirilmesi gerektiğini bildirdiklerini, mahkeme başkanınca yüksek sesle ve duruşma salonunda bulunan ve duruşma salonu kapısında duruşmayı izleyen bir çok tanığın duyacağı şekilde “Zaten bizim heyetimizin bu konudaki görüşü belli. Sulh ceza hakimliğinden aksi bir karar gelirse, gerekirse tekrar değerlendiririz” diyerek reyini belli ettiğini, kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları ile delillerinin dosya kapsamına ve yasalara uygun olarak değerlendirilerek verilen merci kararının,usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle ret sebeplerinin HMK’ nun 36. maddesinde sayılı sebeplerden olmadığı, dosya hakiminin verdiği usul ve esasa ilişkin kararların asıl dava dosyası ile birlikte kanun yolu denetimine tabi olduğu,mahkeme hakiminin taraflı davrandığına ilişkin başkaca bir delil bulunmadığının anlaşılmasına göre reddi hakim talebinde bulunan tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Reddi hakim talebinde bulanan tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 43/2 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Kararın taraflara tebliğine,
İstinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 43/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 7.2.2023 günü oy birliği ile karar verildi.