Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1129 E. 2023/1137 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2023/1129
KARAR NO : 2023/1137

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2023
ESAS NO : 2023/164
KARAR NO : 2023/126

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İZMİR 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ :31/01/2023
ESAS NO :2022/353
KARAR NO :2023/29
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12.6.2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 12.6.2023

İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, menfi tesbit istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının ticari şirket ve bu şirketin yetkilisi olduğu, davacı … … San. Tic. Ltd. Şti., ile davalılar 01/09/2015 tarihinde inançlı temlik sözleşmesi imzaladıkları, dava dilekçesinde davacı … … San.Tic.Ltd.Şti. tarafından davalıya 2.000.000,00 TL değerinde teminat çeki verildiği, buna göre TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1 maddesi gereğince uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesince, davaya konu çekin TTK’nun da düzenlendiği gibi kayıtsız ve şartsız bir para borcunu ikrar eden belge olarak düzenlenmediği, taraflar arasındaki inançlı temlik sözleşmesi gereği düzenlendiğini her iki tarafın kabulünde olup, davacı tarafın çekin teminat çeki, davalı tarafın ise ifa uğruna edim olarak düzenlendiğine ilişkin iddialarının, çekin sözleşme gereği düzenlendiği gerçeğini değiştirmediği, taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin inançlı temlik sözleşmesi olup mutlak ticari dava niteliğinin bulunmadığı, bunun yanında davalıların tacir olmadıkları belirgin olduğu gibi sözleşmeye konu taşınmazın dahi aile konutu nitelikli olduğu, davadaki sonuç talebin çekin bedelsiz kaldığı yanında davacıların, davalılara sözleşme nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti istemli olduğu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin mutlak ve nispi ticari dava niteliği olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
TTK’nun 4. maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 5. maddesi “(1)- Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
TBK’nun 26. maddesi “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK’nun 2. maddesi “(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
Somut olayda; Sözleşmenin geçerliliğinin ve sözleşmeden dolayı tarafların sorumluluğunun tesbiti bu sözleşmeye göre verilen çekin bedelsiz kaldığının tesbitine ilişkindir.
Taraflar arasında 1.9.2015 tarihli “inançlı temlik sözleşmesi” düzenlendiği tartışma konusu değildir. Bu sözleşmede çekin teminat olarak verildiği açıkça yazılıdır. Davaya konu çek akdi ilişki nedeniyle teminat olarak verildiğinden, uyuşmazlığın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21.ve 22. maddeleri gereğince İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın yargı yeri belirlenmesi talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-c maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere 12.6.2023 günü oybirliği ile karar verildi.