Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1260 E. 2022/2271 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2022/1260
KARAR NO : 2022/2271

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2021
ESAS NO : 2020/421
KARAR NO : 2021/75

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SEFERİHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ :04/02/2020
ESAS NO :2018/503
KARAR NO :2020/59
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ :18.5.2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 18.5.2022

Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi ile İzmir 4.Asliye Ticaret mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi İzmir 4.Asliye Ticaret mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, alacak (eser sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının … A.Ş. yetkilisi olduğunu, davalı da ticari şirket olduğunu, aralarındaki sözleşmenin ticari faaliyetleriyle ilgili olduğunu, nisbi ticari dava olduğunu, ayrıca 24.3.2005 tarihli 188 sayılı HSK kararı uyarınca Büyükşehir Statüsü kapsamında dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülmesi gerektiğini belirterek görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği İzmir 4.Asliye Ticaret mahkemesince, sözleşmeye göre, Davacı …’in inşaatta “kalfa (taşeron)” olarak, davalı şirketin “işveren” sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, davacının yetkilisi olduğu “… A.Ş.” nin sözleşmede kaşe ve imzasının bulunmadığını, dolayısıyla davacının tacir sıfatını haiz olmadığını, esnaf olduğunu, davacının tacir sıfatına sahip olmaması sebebiyle davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceğini, dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini belirterek karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda; Davacı, davalı ile 10.3.2017 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzaladıklarını, davalıya ait … ada … parselin üzerine sözleşme konusu binayı yaptığı halde bedelinin davalı şirketçe ödenmediğini, alacağın tahsiline ve tedbire karar verilmesini talep etmiştir. Dosyaya temin edilen kayıtlar itibari ile davacının ikamet amaçlı binaların inşaatı içinde vergi mükellefi olduğu, gerçek usulde işletme esasına göre defter tuttuğu, son vergi beyannamesindeki gayrisafi hasıla miktarı dikkate alındığında bilanço esasına göre defter tutma oranlarının altında kaldığı, taraflar arasında aktedilen sözleşmede davacının taşeron olarak isim ve imzasının bulunduğu, sahip olduğu şirket kaşe ve imzası bulunmadığı, davacının bu haliyle “tacir” değil “esnaf” olarak durumunun değerlendirileceği görülmüştür. Taraflar arasında sözleşmede uyuşmazlık konusu husus eser sözleşmesidir. Belirtilen yönler karşısında davacının tacir sıfatının bulunmaması, çekişmenin konusunun eser sözleşmesinden kaynaklanıyor olması, TTK 4.maddesinin şartlarının bulunmaması karşısında davanın Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesince (Genel Mahkeme Sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle, Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin (Genel Mahkeme Sıfatıyla) yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21.ve 22. maddeleri gereğince Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin (Genel Mahkeme Sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın merci tayini talep eden mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-c maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere 18.5.2022 günü oybirliği ile karar verildi.